Mayıs başından itibaren 7.9-8 milyar dolarlık çıkış olduğunu söyleyen Başçı, “Önemli kısmı para piyasalarından oldu. Çıkışlar ağırlıklı olarak yurtiçi yerleşiklerin kaynaklarından karşılandı. Kur ve faizdeki artışın üçte ikisi küresel etkilerden kalanı iç etkilerden kaynaklandı. Küresel piyasalardaki gelişmeleri alarmist bir tavra dönüştürmeye gerek yok. TL şu anda aşırı değerli değil, piyasada kendi dengesini bulur. Aşırı oynaklık olursa TCMB devreye girer ve tedirginliği yumuşatır” dedi.
Faiz lobisi ile ilgili soruya Başçı şu yanıtı verdi: "Her ülkede, her yerde faizlerin ve dövizin inmesini ve çıkmasını isteyenler olur. Faizin ve dövizin birlikte yükselmesi durumunda merkez bankalarının görevi paniği önlemektir."
Başçı sözlerine şöyle devam etti: “Ek parasal sıkılaştırmanın bir günde etkili olması iyi bir gösterge. Doğrudan döviz müdahalesi çok nadir kullanılması gereken bir opsiyon. Temmuz'da likidite bollaşacak; TL likidite yönetiminin parçası olan döviz satışları görebiliriz.. Faiz koridorunun üst bandında artırımı PPK'da tartışırız ama bugün itibariyle böyle bir ihtiyaç görünmüyor. Büyüme konusunda OVP projeksiyonları gerçekçi, bizce değişikliğe gerek yok. Cari açık Mayıs ayında Nisan'daki kadar kuvvetli olmayabilir; şimdilik OVP ile uyumlu diyoruz. Esas risk kur ve faizin aynı anda yükselmesidir, bu da küresel panik anlarında oluyor; merkez bankalarının görevi paniği önlemektir. Kurlarda yüzde 10'luk hareket enflasyona 1-1.5 puan katkı yapıyor ve 12 ayda kendini gösteriyor. Reel sektörün döviz cinsi borcu olduğu için zaman zaman kurdaki oynaklıkta devreye girmemiz gerekiyor.
KAYNAK:http://finans.gazetevatan.com/portal/ISE/getDetailsStory.html?storyId=232637&goToHomePageParam=true&siteLanguage=en&id=545439