Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2624
EURO
37,6097
IMKB
9.032,000
ALTIN
2.910,670
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ŞARON'UN GİZLİ PLANI NE?
ŞARON UN GİZLİ PLANI NE?
 
İsrail Başbakanı Şaron'un Gazze'den fedakârlık ederek Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da ülkesinin gücünü arttırmayı amaçlayan gizli planı mı var? İşte İsrail medyasının iddiası:
 
22.8.2005 - 09:24
İsrail'in bazı yerleşim birimlerinden çekilmeye başlamasıyla "Bölgedeki ikili mücadeleyi kim kazandı" sorusunun yanıtı aranmaya başlandı. Bu soruya ilk bakışta "Filistin" yanıtı verilebilir. Ancak İsrail Başbakanı Şaron'un Gazze'den fedakârlık ederek Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da ülkesinin gücünü arttırmayı amaçlayan gizli planı bu yanıtı geçersiz kılıyor. Gazze Şeridi'ndeki yerleşim birimlerinin İsrail tarafından boşaltıldığı şu günlerde bir konuda durum değerlendirmesi yapmak gerekiyor. Camp David'deki barış görüşmelerinin olumsuz şekilde sonuçlanmasının ardından başlayan İsrail-Filistin çatışmasında, geçen beş yılda kim kazandı? Kim kimin bilincini yok etti? Verilecek en basit yanıt Filistinlilerin puan farkıyla mücadeleyi kazandığıdır. Gazze'deki birçok dikimevi Filistin Kurtuluş Örgütü ve Hamas bayrakları dikmekten başını kaldıramıyor. Her gün binlerce bayrak siparişi veriliyor. Çünkü iki grup, nefret ettikleri İsraillileri Gazze'den atmanın kazandıracağı krediyi kendi hanelerine yazdırmak için birbiriyle yarışıyor. Filistinliler zafer yürüyüşleri planlıyorlar. İsrailliler ise kendi içlerinde bir çatlağın meydana gelmesinin, bir rüyanın sona ermesinin yasını tutuyorlar. Ve.. ertesi günün getireceği tehlikelerden korkuyorlar. İki tarafın çekişmenin başladığı dönemdeki durumlarıyla bugünkü durumları arasında yapılacak karşılaştırmada da Filistin tarafı avantajlı gibi görünüyor. Filistinliler İsrail'in tüm yerleşim birimlerinden çekilmesini, Kudüs'ün başkent olacağı bir devlet kurmayı ve mültecilere geri dönüş hakkının verilmesini istiyorlardı. İsrail ise statükoyu sürdürmekte israr ediyordu. Ve Filistinliler adım atıp terörden vazgeçene kadar da birkaç santimetre bile çekilmedi. İsrail, Filistin'in bu adımına sonunda göz kırptı. Ve karşılığında Filistinlilerden bir şey beklemeden yerleşim birimlerinin bir bölümünden çekilme kararı aldı. Filistin'in durumunda diplomatik anlamda, ''şok'' niteliğinde bir değişiklik olmadı. Terör örgütlerine baskı yapıyor gibi görünülse de bu grupların saldırı düzenleme açısından olanaklarında bir eksiklik olmadı. Filistin Devlet Başkanı değişti. Bu koltuğa Mahmut Abbas oturdu. Ama bu da İsrail istediği için değil Yaser Arafat öldüğü için oldu. İsrail'de temel değişiklik İsrail'in konuya ilişkin duruşundaki temel değişiklik ise Başbakan Ariel Şaron 'un sonuçta kalıcı bir barış antlaşması imzalanana kadar yerleşim birimlerinin hepsini elinde tutma ve hatta yenilerini kurma isteğinden vazgeçilmesi, geri adım atılması oldu. Bu istek İsrail'in, İzak Rabin 'in Şimon Peres 'in Netzarim yerleşim birimini boşaltmaya dair önerisini reddettiği 1994'ten beri güttüğü politikanın özünü oluşturuyordu. İsrail yıllardır yerleşim birimlerinin kendi iç meselesi olduğunu ve bu konuda istediği gibi davranabileceği görüşünü benimsemiş durumdaydı. Şaron bu konudaki duruşundan iki kez taviz verdi. İlki ABD'nin baskısıyla oldu. Yerleşim birimlerindeki inşa çalışmaları durduruldu. Diğeri ise bu hafta başlayan çekilme planı. Tabii en izole edilmiş ve aşırı uçtaki İsraillilerin yaşadığı birimleri de içeren tüm yerleşim birimlerinden ''çekilinmesi'' ve ''çekilinmemesi'' üzerinde inatla durmak, bu konularda diretmek aptallıktı. Guş Katif, Netzarim ve Kfar Darom'da çıkan çatışmalarda yüzlerce Filistinli ve İsrailli bir hiç uğruna öldü. Sorulması gereken soru... Bugün ''Gazze zaten barış antlaşması imzalandığı zaman da elimizde kalmayacaktı'' diye açıklamalar yapan liderler o zaman neden geleceği olmayan bir bölgede varlıklarını sürdürmek için bu kadar ısrar ettiklerini kendi kendilerine sormalılar. Bu ısrarın nedeni sadece yerleşimciler ve onların siyasi anlamdaki destekçileri arasında çıkacak çatışmadan çekinilmesi miydi? Filistinliler İsraillilerin bilincini darmadağın etmeyi başardı. Birçok İsraillinin bildiği gibi Başbakan Şaron da Gazze'den çekilmenin bir başlangıç olduğunu ve gelecekte Batı Şeria'daki geniş bir alanı kaplayan başka yerleşim birimlerinden de çekileceklerini biliyorlar. İsrail açısından durum böyle. Ancak Filistinliler de bugüne gelene kadar öyle ağır bir bedel ödediler ki bu, intifadanın doğrudan neden olduğu zararlardan ağır bir bedel. İsrail yenilgiye uğratılamadı. Ve Savunma Bakanı Şaul Mofaz terör saldırılarının çekilme planı uygulanmadan çok önce kontrol altına alındığı, sayılarının azaldığına ilişkin saptamasında haklı. Ve tabii Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın, selefi Arafat'ın terör politikasını çoktan bıraktığına ilişkin saptamasında da... Filistinlilerin eski liderleri Arafat'ın Camp David'deki ''ya hep ya hiç'' yaklaşımı nedeniyle ödedikleri bedel İsrail'in dünyaca desteklenen, çekilme adına attığı tek taraflı adım karşısında diplomatik kazanç sağlamaktan vazgeçmesi oldu. İsrail çekilmenin takvimini, nerelerden olacağını tek başına belirlerken Filistinliler, Şaron'un, karşılığında Gazze'yi vererek Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da İsrail'in gücünü, etkinliğini arttırmayı amaçlayan gizli planı nedeniyle sızlanıyordu. İsrail ve Araplar arasında yapılan tüm diplomatik öneriler çatışmaların sonucunda ortaya çıktı. Ve sonuçta da güç dengelerini gözler önüne serdi: Bağımsızlık savaşı sonunda imzalanan barış antlaşması, Yom Kippur Savaşı sonunda Mısır'la yapılan barış ve ilk intifada sonrasındaki Oslo Barış Antlaşması. İkinci intifadaya son veren çekilme planı da yukarıdakilerle aynı denklemi ortaya koyuyor gibi görünüyor. İsrail'in Batı Şeria'da kontrolünün sürüyor ve çekilme planının sınırlı bir alanı kapsıyor olması aslında Filistinlilerin kazanımlarının ''kısmi'' olduğunu, tabloya geniş açıdan bakıldığında çok da büyük olmadığını gözler önüne seriyor.. Ancak burada asıl önemli olan nokta kesinlikle bu değil. Önemli olan tarafların, atılan bu adımın ardından bir başka savaş daha yaşamadan kalıcı bir barış antlaşmasına doğru yol alıp alamayacakları... (Haaretz, İsrail, 16 Ağustos)


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"BU KONUŞMAMI DİNLEYEN CENNET'E GİDER"!!!

KADDAFİ, BUSH'U LİBYA'YA DAVET ETTİ

PAKİSTAN'DA SUİKAST GİRİŞİMCİSİ İDAM EDİLDİ
»  AVUSTRALYA'DA 'DOSTUM' DEMEK YASAKLANDI!!
»  IRAK'LI KÜRTLER ARAP ALFABESİ YERİNE LATİN ALFABESİ KULLANACAK
»  SADDAM HÜSEYİN:"IRAK VE FİLİSTİN DAVASI İÇİN ŞEHİT OLACAĞIM"
»  SADDAM HÜSEYİN:"IRAK VE FİLİSTİN DAVASI İÇİN ŞEHİT OLACAĞIM"
»  ABD'NİN IRAK'TAN ÇIKMAYA NİYETİ YOK!!
»  BLAİR, ARAP OLSAYDI?
»  AMERİKALI ASKERLER, IRAKLI GENERALİ YARALADI
»  TÜRK DİZİSİ ABD'DE REYTİN REKORU KIRIYOR
»  ALMANLAR, TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİ SEÇİM MALZEMESİ YAPTI!
»  İSRAİL, GAZZE'NİN YÜZDE 85'İNİ BOŞALTTI
»  ABD'DEN İSRAİL'E GAZZE'DEN ÇEKİLME ÖDÜLÜ 2.2 MİLYAR DOLAR!
»  TURUNCU DEVRİM ÇABUK KİRLENDİ
»  ABD ÜÇ AYDA KAÇ KİŞİ ÖLDÜRDÜ...
»  ANNAN, İRANLI GAZETECİ GENCİ'NİN SERBEST BIRAKILMASINI İSTEDİ
»  MÜBAREK: ''ŞARON YİĞİT ADAM...''!
»  ÜRDÜN'DE AMERİKAN GEMİLERİNE EL KAİDE SALDIRISI, 1 KİŞİ ÖLDÜ
»  HAMANEY: ''YAKINDA NÜKLEER BİR SANTRAL YAPMAYI BAŞARACAĞIZ''
»  RUSYA'DA BAR'DA ÇIKAN KAVGADA 1 TÜRK ÖLDÜ, 3 TÜRK DE YARALI!
»  ABD'DE CEZAEVİNDE İSYAN: 1 MAHKUM ÖLDÜ, 50 KİŞİ YARALANDI
»  ÇOCUKLARINI ÖLDÜRÜP BEYİNLERİNİ YEDİ!!!
»  ADLİ TIP: ''YOLCULAR UÇAK DÜŞTÜĞÜNDE HAYATTAYDI''
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.