NTV’nin sorularını yanıtlayan Baykal, 13 askerin şehit edilmesiyle ilgili hükümete sert eleştiriler yöneltti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendi harekatı ötesinde, hükümetin terörle mücadele kapsamında ciddi bir konsepte dayalı terör politikasının olmadığının ortaya çıktığını öne süren Baykal, şöyle devam etti:
“Bu iktidarın maalesef terörle mücadele konusunda siyasi iradesi yok. Çünkü kendi siyasi kadrolarıyla kuşatılmıştır. Terör konusunda o kadar vahim hatalar yapıldı ki, APO’nun affına dair kanun tasarısı hazırlatıldı. İran-Irak sınırında küçük haritalar dolaşmaya başladı. Bu konuda tedbir almakta haklıyız. Haklılığımızın gereğini yapma iradesi yok. İktidarın terör konusundaki iradesizliğinin bedelini yeni şehitler vererek ödemeye devam ediyoruz.”
TÜRKİYE’YE VAKİT KAYBETTİRİLDİ
Özel temsilcilik ile Irak’la yapılan terör anlaşmalarına da tepki gösteren Baykal, özel temsilcilikle Türkiye’ye vakit kaybettirildiğini söyledi. Özel temsilciliğin siyasi iradenin bir bölüm yetkilerini devretmesinden ibaret olduğunu ve bu mekanizmanın da çöktüğünü savundu. Toplumda sıcak takip anlaşması yapılacak diye bir beklenti yaratıldığını da öne süren Baykal, “Hükümet uzunca süre onunla oyalandı. O da dramatik bir tablodur. Türkiye hakkı olan bir meseleyi onlara onaylatmak zorunda mı? Barzani Talabani açıklama yaptı, anlaşma yapılamadı. Yapılan anlaşmada sıcak takip yer almadı” dedi. Baykal, CHP’nin önceden hükümete bu konuda uyarılarda bulunduğunu da belirterek, “Terör konusunu Genel Kurul’a getirdik kaçtılar” ifadesini kullandı.
ERDOĞAN’A BUSH TEPKİSİ
Başbakan Tayip Erdoğan’ın bir ay sonra ABD Başkanı George Bush’la görüşeceği yolundaki sözlerini de eleştiren Baykal, “13 kişinin ölmesi mi gerekiyordu, çok daha vahim olaylarla karşı karşıya kalabileceğimiz açık. Bir tedbir yok. Yeni avuntu Bush’la konuşacak. Bush yıllardır görevini yapmamış. Bize hayır diyen insanlar gücünü oradan alıyor” diye konuştu.
DTP MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR
DTP’nin tavrıyla ilgili bir soruya CHP lideri Baykal şu yanıtı verdi; “Maalesef DTP, PKK ve terör karşısında teslimiyetçi bir çizgidedir. Tam tersi onları meşrulaştırmaya çalışan ve hükümeti onlarla müzakere sınırına çekmeye çalışan bir tutum içindedir. Parlamento içinde dışında bir siyasi kadro, terörü olağanlaştırma, hazmettirme, Türkiye’nin terörlü mücadelesini zaafa uğratma çabası içindedir.”
EĞLENCE PROGRAMLARI TEPKİSİ
Önceki günkü terör saldırısından sonra telefonlarının susmadığını belirten Baykal, “Halkımız derhal demeç ver’ dedi. Bir tarafta şehitler verilirken diğer tarafta eğlence, magazin programlarının devam ediyor. Türkiye artık refleksini kaybetmeye başladı. Sağlıksız bir tablo var. Hükümetin yapısı bu konuda önlem almaya elverişli gözükmüyor. Hükümetin tavrı konusunda ümitli değilim” dedi..
ART ARDA REFERANDUM DİKTAYA GÖTÜRÜR
21 Ekim’de yapılacak referandum denemesinin Türkiye için bir fiyasko olduğunu ve bu sürecin derhal durdurulması çağrısını yineleyen Baykal, Başbakan Erdoğan’ın bundan sonra referandumlara alışılması yönündeki sözleri için, şunları söyledi:
“Hükümet topyekün onay alarak işi götürme çabasında. Bu gidişin sonu ya dikta olur ya da demokrasi dışı mekanizmalarla buna tepki gösterilir. Art arda referandumlar diktaya götürür.
Sınır ötesi operasyonları da referanduma götürelim mi? ‘ben zayıf hissettiğim konuyu halk oyuna götürürüm’ Bunu kültür olarak benimsemek, ciddi hukuk devletini yozlaştırmanın en kestirme yoludur.”
CHP’DEN DESTEK YOK
Muhalefetin referandumla ilgili tavrını da eleştiren Baykal, “Kimse buna suç ortağı olmamalı. Buna evet demek çok ağır bir vebali paylaşmaktır” dedi. CHP’nin komisyon ve Genel Kurul’da karşı çıkacağını, referanduma destek vermeyeceğini kaydeden Baykal, “Vatandaş aynı anda 4 ayrı şeye onay vermek zorunda mı? Referandumdaki hiçbir düzenleme acil ihtiyaç değil. Allah gecinden versin Sayın Cumhurbaşkanı Gül 5 ya da 7 yıl görevini tamamlayacak noktada” diye konuştu.