7 Haziran'dan bu yana Türkiye yangın yeri. O günden bu güne 60 gencecik evladımızı şehit verdik, 60 ocağa ateş düştü. Bize de sadece lanet okumak düştü...
Ama siyaset dünyasına bakarsanız tık yok. Hepsi kendi derdinde. Kimi muhtarları toplayıp nutuk atıyor, kimisi de hükümet kurmamak, olan krizi daha da derinleştirmek için için istikşafi görüşme adı altında milleti oyalıyor. Kimileri de dağdaki teröristin yaptığını gizli gizli alkışlayıp, kıs kıs gülüyor. yalandan 'Silahları Bırakın' diyor.
Devleti yönetenler, ya da yönettiklerini zannedenler şehit haberleri geldikçe de ekranlara çıkıp nutuk atıyorlar., Kanları yerde kalmayacak, inlerine gireceğiz vs. vs....
Şehit cenazelerinde timsah gözyaşları döktüklerine bakmayın... Aslında şehitler onların hiç umurunda değil, iktidar da muhalefet de buradan nasıl iktidar çıkarırız derdinde.
Hepsine diyorum ki, Ya bi susun Allah aşkına bi susun! Artık, 'Sözün bittiği yerdeyiz' hiç durmadan konuşan siyasetçiler görmek istemiyoruz.
Ortalık yangın yerine dönmüşken birbirine düşmüş bu siyasetçileri daha da kışkırtıp birbirlerine daha da hakaret ettirmeye çalışan, uçurumları büyütmeye çalışan sözde gazetecilerin sorularını artık duymak istemiyorum. Nifak ve spekülasyonların da sınırı var.
Ağustos sıcağında buz kestik, canımız yanıyor, sabrımız taşıyor. Ülkeyi yönettiklerini zannedenler, titreyin, kendinize dönün...