1 Mart tezkeresinin 14. yıl dönümüne sayılı günler kaldı.
Türkiye ile ABD arasında krize neden olan ve o günden sonra “başımıza ne geldiyse bu yüzden geldi”denilmesine yol açan bu tezkere, bir kez daha masada.
Nasıl mı?
Önce, bu tezkereyi hatırlayalım.
Yıl 2003. ABD askerleri, Irak’a geçecekler. Geçerken de İskenderun’u, yani Türk topraklarını kullanmak istiyor.
Ancak, bunun gerçekleşmesi için TBMM kararı gerekiyor. Bu nedenle, o tarihte Başbakanlık koltuğunda oturan Abdullah Gül bir Başbakanlık tezkeresi hazırlayarak Meclis’e sunar.
Tezkerede “... yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümete yetki verilmesi “ isteniyor.
Tezkere geçerse, ABD askerleri Türk topraklarını kullanarak Irak’a geçebilecek ve 6 ay süre ile de topraklarımızda kalabilecekti.
ABD, tezkerenin TBMM’den geçeceğine o kadar inanıyor ve Ak Parti’ye o kadar güveniyordu ki, askerlerini ve zırhlı araçlarını İskenderun’a getirmiş, tezkerenin görüşülmesini bekliyordu.
 
AKP’de ilk çatlak...
 
Zamanın Başbakanı Abdullah Gül’dü.
Recep Tayyip Erdoğan ise Ak Parti Genel Başkanı’ydı. Erdoğan, tezkereyi destekliyor üstelik, ABD askerleriyle birlikte Türk Askeri’nin de Irak’ta olmasını  istiyordu.
Ancak Abdullah Gül ve arkadaşları tezkere konusunda “renk” vermediler. Erdoğan’ın aksine, partinin bir zamanlar ağır adamları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Mehmet Aydın ve Ertuğrul Yalçınbayır gibi önemli isimler “tezkereye hayır”ı desteklediler. Bunu gizli tuttular, kulis yapıyor ve el altından CHP’ye destek verdiler.
 
267 bulunamadı..
 
Uzatmayayım, çünkü bu konuda yazılacak çok kulis bilgisi var.
 
TBMM’de yapılan oylamada, Anayasa’nın öngördüğü 267 çoğunluğa ulaşılamayınca, ABD askerleri için hazırlanan tezkere kabul edilmedi.Tezkerenin reddedilmesi Amerikalılarda büyük hayal kırıklığı yarattı. Türk topraklarını kullanamayan ABD ve başkan Bush, ağır bir ekonomik ve sosyal fatura ödemek zorunda kaldı.
Reddedilen bu tezkere, geçtiğimiz 14 yılda çok tartışıldı. Türk-ABD ilişkilerinin tezkere yüzünden büyük  yara aldığı ve ABD’nin bunu hiç unutmadığı biliniyor. Terör örgütü PKK’ya yardım ve Türk Askerinin başına çuval geçirilmesi gibi birçok olayın bu tezkerenin sonuçları olduğu söylenir.
 
Erdoğan: “Birileri Gizli Kulis Yaptı”
 
Aktüel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece AK Parti Genel Başkanı olduğu dönemde, iktidarının ilk yılında, ilk olarak arkadaşları tarafından yalnız bırakıldı ve ilk hayal kırıklığını da 1 Mart 2003’de yaşadı.
Nitekim Erdoğan, 1 Mart tezkeresinin oylamasında uğradığı hayal kırıklığını şu sözlerle dile getirdi:
 
 “ Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyoruz.
Ben 1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler.
Birileri de gizli kulisler attılar.
O insanların kimler olduğunu araştırır bulursunuz.
1 Mart tezkeresi ilk anda kabul edilip Türkiye, Irak’ta olsaydı, Irak’ın durum böyle olmazdı.
1 Mart tezkeresi ilk anda geçseydi, Türkiye masada olacaktı"
 
ABD askerleri Suriye’ye nasıl geçecek?
 
Birkaç gün sonra, 1 Mart 2003 tezkeresinin yıl dönümü. 14 yıl sonra ABD ile bu tezkerenin rövanşını yaşayabiliriz.
ABD, bu defa Suriye’de IŞİD’a karşı kara savaşına hazırlanıyor. Rakka’da savaşacak muharip kara birliklerine “SAVAŞA HAZIR OL” talimatı verdi.
Washington, Irak savaşından bu yana ilk kez başka bir ülkeye Suriye’ye operasyon için kara gücü gönderecek.
 
ABD, Irak’tan sonra bir kez daha askerlerini, Türk topraklarını kullanarak, Türkiye üzerinden Suriye’ye göndermek mi istiyor?
Bir başka deyimle, ABD, Başkan Trump ve Pentagon, Irak savaşında hayal kırıklığı yaşadığı NATO müttefiki olan Türkiye’ye bir şans daha mı verecek?
Unutamadıkları 1 Mart tezkeresinin rövanşını mı görmek istiyor?
 
Bütün bu soruların cevapları masada. Bu nedenle de son bir ayda Türkiye ile Washington arasındaki trafik baş döndürüyor.
CIA Başkanının Ankara ziyaretinin ardından, Dış İşleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın ABD’de görüşmeler yapıyor.
Bu arada Brüksel’deki NATO karargahında Türk ve ABD savunma bakanları bir araya geliyor. Ardından da son 4 ayda 3 kez Ankara’ya gelen ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford “acil” koduyla Türkiye’ye gönderiliyor,
 
Dunford Türkiye’de..
 
Dunford’un çantasında Rakka operasyonu için Türk topraklarını kullanmak da var.
Irak savaşında buna izin vermeyen Türkiye’nin bu defa ne yapacağı çok önemli. Bu konuda görüşmeler kapalı kapılar ardında sürüyor.
Bu defa 1 Mart 2003 tezkeresine “hayır” diyen Ak Partinin ağır toplarından kimse yok. Süreç içinde hepsi temizlendi. Erdoğan’ın bu konudaki düşüncesini de yukarıda aktardım.
Bu nedenle ABD askerlerinin Türk toprakları üzerinden Suriye’ye geçmesinin önünde bir engel görünmüyor.
Hükümetin elinde şu anda “yabancı askerlerin Türkiye’de bulunması” konusunda TBMM’den alınmış bir yetki yok. Bu nedenle, yeni bir başbakanlık tezkeresi gerekiyor.
Bu defa tezkerenin kabul edilmesine kesin olarak bakılıyor.
Suriye’ye geçişlerde, Türk topraklarını ABD’li askerlere açacak olan Türkiye, böylece Trump döneminde başarılı bir sınav verecek ve üzerinden 1 Mart 2003 yükünü de atmış olacak gibi görünüyor.
 
Böyle bir kararın referandumda etkisi ne olur? Ona da Millet karar verecek.