Türkiye Cumhuriyeti, 36 yıl sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi ise 96 yıl sonra F-16 Savaşan Şahin’lerin hedefi oldu. Yeniden, neden darbe dönemine döndüğümüzü bilemem ama yaverler, emir subayları, özel kalem müdürleri, astsubaylar arasında planlanan bir darbe girişimi yaşadık. Korktuk, yüreğimiz ağzımıza geldi, marketlere koştuk...
Darbe gecesi 15 Temmuz 2016 Cuma günü Çankaya’daki evimin salonundan eşim ve oğlumla birlikte, F-16 savaş uçaklarımızın TBMM ve Genelkurmay Başkanlığı üzerindeki dalış-çıkışlarını sinemada film seyreder gibi izledik.
Türkiye, saat 22.00 civarında iki adet F-16’nın Ankara üzerinde uçması ve Meclis üzerinde yaptığı dalışlar ve atışlarıyla darbe olduğunu öğrendi. Daha öncekilerde ise TRT’den yayınlanan darbe bildirileri yoluyla haberdar oluyordu.
F-16 Savaşan Şahin’in uçuşlarıyla başlayan darbe hiç olmamıştı.
Bu defa ki darbe diğerlerinden çok farklıydı. O nedenle ilk başlarda Ankara üzerinde uçan F-16’lara bir anlam veremedim.
Bana da “neler oluyor” diye telefonlar gelmeye başlamıştı. Arkasında yeşil, mavi ve kırmızı ışıklar çıkararak çok yakınımdan büyük bir gürültü ile geçen F-16’lardan gözlerimi ayırmadan cevap vermeye çalışıyordum.
İtiraf etmeliyim ki ben de darbe olduğunu tahmin etmiyordum. Ancak Genelkurmay üzerindeki dalışları da çok normal değildi. O kadar yakından uçuyorlardı ki binalar arasında kaybolunca “işte biri düştü” bile dedim. Ardından gelen sonic patlamalar, pencere önünden kaçmamıza neden oldu.
İlerleyen saatlerde Meclis’e attığı bombanın çıkardığı ışık huzmesini, izli mermilerle Genelkurmay Başkanlığı’na yaptığı atışları, bize korku salmak için ses hızını aşarak çıkardıkları sonic patlamaları içim acıyarak izledim.
Sizden farklı bir şekilde içim sızlıyor...
Çünkü, bugün TBMM’yi bombalayan bu uçakların, rahmetli Turgut Özal döneminde Ankara’ya hem de bugün Darbe Üssü olarak kullanılan Akıncılar (Mürted) Hava Üssü’ne getirildiği ilk günü ve düzenlenen karşılama törenini hatırlıyorum.
F-16’lar için Darbe Merkezi Akıncılar Üssü’nde
karşılama töreni yapıldı.
Birkaç gün önce girişilen darbede, DARBE MERKEZİ ve ANA KARARGAH olarak kullanılan Akıncılar (Mürted) Hava Üssü’nde F-16’ların gelişi nedeniyle görkemli bir karşılama töreni düzenlenmişti.
1987 yılında Rahmetli Turgut Özal ve törene katılanlar gururluydu. Çünkü Türkiye, ilk savaş uçağını yapmanın heyecanı içindeydi. Terör örgütü PKK ile mücadelede elimiz daha da güçlenecek, düşmana da mesaj verilecekti.
Tören sırasında F-16 ile ilk uçuşu gerçekleştiren pilotun havada yaptığı hareketleri hayranlıkla izlemiştik. Yere inince de kendisine hediyeler vermiştik. Herkesin alkışlamaktan avuçları kızarmıştı..
Darbecilerin Üs olarak kullandığı AKINCILAR’da yıllar sonra bir başka törene de Gazeteci olarak tanıklık ettim. Bu defa kürsüde Süleyman Demirel vardı. F-16 yapımını o kadar geliştirdik ki Mısır’a 41 adet F-16 satıyorduk.
F-16’lar, Demirel ve Özal’ın da arasını açtı.
Kürsüdeki isim yani Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bu uçakların yani F-16’ları yapan ABD’ye, Türkiye’ye getirilmesinde, yapımında, satışında katkısı olan herkese teşekkür etmişti.
Bir kişi hariç. Rahmetli Turgut Özal.
Süleyman Demirel, siyasi bir kıskançlıkla, bu uçakların anlaşmasını yapan getiren, çoğaltan Turgut Özal’ın adını ağzına almamıştı. Özal’a bir teşekkür bile etmemişti. Daha önceki töreni de izlediğim için Demirel’e çok içerlemiştim. Siyasi rekabetin ne hale geldiğini düşünürken, tören alanında Vahit Erdem’i gördüm.
Vahit Erdem, Özal döneminde “Büyükelçi” ünvanlı bir bürokrattı. Savunma Sanayinin de başındaydı. F-16’ların ilk gelişindeki törende en önlerde oturuyorlardı.
Demirel döneimde ise Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı idi. Vahit Erdem’in yanına gittim ve“Vahit bey dikkat ettiniz mi? Süleyman bey, Turgut beyin adını ağzına bile almadı. Herkese teşekkür etti bir tek Turgut beyi atladı. Siz de Özal’ın bu uçaklar için neler yaptığını biliyorsunuz” dedim.
Vahit Erdem “doğru” diyerek başını salladı. Üzgün bir ifadeyle Süleyman Demirel’in yanına döndü...
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalayan, kendi vatandaşına korku salan F-16 Savaşan Şahinleri, Ağbi-Kardeşlerin de arasını açmıştı.