Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
IMKB
9.725,000
ALTIN
2.968,730
 
Hava Durumu ANKARA
3 / 7 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
DHKP-C’nin Başkenti Neresi?
 EMİN VAROL 6 Şubat 2016 Cumartesi  

Yunanistan’dan bir cephanelikle gelen Sabancı suikastı sanıklarından DHKP-

C’li İsmail Akkol’un yakalandığını duyunca, yine tarihin derinliklerine

Çünkü, 9 Ocak 1996 tarihinde, Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün

Hasefe’yi öldüren DHKP-C’li  Fehriye Erdal ile İsmail Akkol, Murat Duyar ile

aralarında Bahar Kimyongür, Deniz Demirkapı gibi isimlerin de bulunduğu onlarca

terörist, 2000’li yılların başında Avrupa Birliği’nin Başkenti Brüksel’de ortaya

Aynı dönemde ben de STAR Gazetesi’nin Brüksel Temsilciliğini yapıyordum…

Bu nedenle 2006 yılı sonuna kadar Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C

davalarını takip ettim.

Fehriye Erdal’lı Yıllar..

DHKP-C’li teröristlerin, Brüksel’de nasıl ağırlandıklarını, yargılandıklarını, serbest

güvenlik önlemleriyle ünlü Avrupa Parlamentosu’nun üçüncü katına, bazı

parlamenterlerin yardımıyla çıkan teröristlerin, Rahmetli Dışişleri Bakanı

İsmail Cem’e nasıl saldırdıklarını,

Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’ın kulağına “bir dahaki sefere bu kadar

şanslı olmayabilirsin” diyerek tehdit ettiklerine tanık oldum.

Terörist Fehriye Erdal davasını ve komediye dönüşen “ ev hapsi” uygulamasını

Belçika adaletinin, “küçük değersiz balık” adını verdiği, Fehriye Erdal’ın sonunu

ben de merak ediyorum... 1.jpg görüntüleniyor

Fehriye Erdal, öldü mü, öldürüldü mü, başka bir kimlikle bilinmeyen bir

Birkaç gün önce eylem yapmak üzere Yunanistan’dan gelen ancak Aydın’da

yakalanarak İstanbul’da sorgulanan DHKP-C’li terörist İsmail Akkol’un

Fehriye Erdal’ın sevgilisi olduğunu biliyor muydunuz?

İsmail Cem’e Saldırı..

Tarih: 29 Kasım 2000 Yer: Avrupa Parlamentosu’nun 3. katı…

Sabancı cinayetlerinin ardından Fehriye Erdal-İsmai Akkol ikilisinin Brüksel’de

Rahmetli Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerinde gelinen

noktayı anlatmak üzere Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu tarafından

Brüksel’e davet edilmişti. Toplantı, Avrupa’nın en iyi korunan binalarından olan

Avrupa Parlamentosu’nun 3. katında yapılıyordu.

Dışişleri Bakanı İsmail Cem konuşmasına başlayalı beş dakika olmuştu. Sağında

Alman Parlamenter Elmar Brok, solunda ise AB Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Nihat

Akyol oturuyordu. Türk kamu oyunun yakından tanıdığı “Kızıl Danny” lakaplı

Daniel Cohn Bendit dahil, çok sayıda Avrupalı Parlamenter ve davetli, İsmail

DHKP-C’li teröristler parlamentoyu bastı, İsmail Cem’e saldırdı..

İsmail Cem’in konuştuğu kürsünün önündeki bağrışmalarla ayağa kalktık. Terör

örgütü DHKP-C önlükleri giymiş biri kız, iki kişi ellerindeki bildirileri dağıtırken

Türkiye aleyhine slogan atıyorlardı.

Eylemciler, adlarını daha sonra öğrendiğimiz 23 yaşındaki terörist Deniz

Demirkapı ile sevgilisi 25 yaşındaki Antakya doğumlu Bahar Kimyongür’dü.

İsmail Cem’e saldıran teröristler, yumruk atmaya çalışırken “hesabını

göreceğiz” diye de tehdit ediyorlardı.

 Zafer işareti yapan iki teröristin, pankart açarak yaptıkları eylemi salonu

dolduran parlamenterler ve davetliler kıpırdamadan sakin bir şekilde izliyorlar

ancak müdahale etmiyorlardı.

Muhtemelen, bu iki teröriste daimi giriş kartı vererek Parlamento

binasına girmelerini ve eylem yapmalarını sağlayan Türkiye düşmanı

Avrupalı parlamenterler de vardı aralarında. Herhalde eylemi de keyifle

Alman Başkan Elmar Brok ayağa kalkarak teröristlere bağırıyor ve dışarı

çıkmalarını istiyordu. Ancak Elmar Brok’a yardım edecek güvenlik görevlisi henüz

ortada yoktu. Meydanı boş bulan teröristler de eylemlerine devam ediyorlardı.

İsmail Cem, atılan sloganlara rağmen soğukkanlı olmaya çalışıyor ve

konuşmasına devam etmeye çalışıyordu.

Ya silahları olsaydı?

Bir an, teröristlerin silahları olabileceğini düşündüm. Ancak “inşallah yoktur”

dedim. Aksi halde katliam yaşanabilirdi. Avrupa’nın en sıkı korunması gereken

Avrupa Parlamentosu’nun 3. katındaki salonunda…

Tarihe tanıklık ediyordum..

 Evet, tarihe tanıklık ediyordum. Kısa bir şaşkınlıktan sonra Gazetecilik

idürtüsüyle, salonun en arkasında oturduğum yerden kalkarak kürsünün önüne

doğru koştum. Hiç yanımdan ayırmadığım küçük fotoğraf makinemin

deklanşörüne basmaya başladım.

29 Kasım 2000 tarihli STAR Gazetesi’nin “DHKP-C BAŞKENTİ BRÜKSEL”,

“SUİKASTA BİR KALA” manşetini süsleyen fotoğrafları çektim. Benden başka

kimsede fotoğraf yoktu. Bir Gazeteci olarak ne muhteşem bir duygu!

Teröristler serbest bırakıldı!

Yaklaşık 5 dakika süren eylemi, polis yerine salon görevlileri bitirdi. Görevliler,

parlamento binasından çıkmaları için teröristlere rica ediyorlardı. Bırakın

kimliklere el koymayı, 2 teröristin kimliklerine bile bakılmadan Avrupa

Parlamentosu’ndan dışarı çıkartılarak uğurlandılar… Eylemci teröristler, bina

önünde nöbet tutan ve aralarında Türkiye’de yakalanan İsmail Akkol’u da

 Türk korumaların silahlarına izin yok..

 Gelelim olayın perde arkasına;

Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu tarafından Brüksel’e davet edilen

Rahmetli İsmail Cem, bir hafta önce Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla kendi koruması

ile Büyükelçinin korumasının silahla parlamento binasına girmesi için izin

istemişti. Ancak Parlamento, korumaların silahsız olarak salona girebileceklerine

izin verdi. Oysa, Avrupa Birliği’nin terör örgütü listesinde bulunan silahlı  örgüt

DHKP-C’nin iki militanı, ellerini kollarını sallayarak içeri girmişlerdi. İsteseler

içeriye silah bile sokabileceklerdi.

Türk korumalar eylemden beş dakika önce salondan çıkartılmışar..

Şimdi çok daha şaşıracaksınız…Sanki orada teröristlerin eylem yapmaları için her

şey organize edilmiş, işleri kolaylaştırılmıştı…2.jpg görüntüleniyor

Olay günü silahsız olarak salona giren iki korumanın, yani İsmail Cem ve

Büyükelçi’nin korumalarının, teröristlerin eyleminden kısa bir süre önce salondan

çıkartıldığını öğrendim. Neden çıkartıdıkları ise halen bilinmiyor..

Bakan İsmail Cem konuşmaya başlamadan önce kim olduğu bilinmeyen bir

görevli salona girerek İsmail Cem ve Büyükelçi Nihat Akyol’un korumalarından

salondan dışarı çıkmalarını istemişti. Korumalar dışarı çıkar çıkmaz da teröristler

içeri girdi ve eylemi gerçekleştirdi.

Cem’in Belçikalı korumaları da Parlamento’ya alnmadı..

O gün Avrupa Parlamentosu’nda çok şey yaşandı. Son olarak, Dışişleri Bakanı

İsmail Cem’i korumak için Belçika İçişleri Bakanlığı tarafından tahsis edilen

Belçikalı korumaların da Avrupa Parlamentosu binasına alınmadıkları, İsmail

Cem’i kapının önünde bekledikleri ortaya çıktı.

DHKP-C ve PKK’lı teröristlerin Avrupa Parlamentosu dahil birçok Avrupa Birliği

kurumlarına rahatlıkla girip çıkabildiklerini, parlamento koridorlarında rahatlıkla

dolaşabildiklerini biliyorduk. Bazı parlamenterler tarafından ağırlanıyor, binaya

rahatça girmeleri için daimi giriş kartları verildiğini de biliyorduk… Basın

toplantılarını cep telefonu ile Kandil’e dinlettiklerine de tanık oluyorduk.

Biz Gazeteciler ise bu teröristler kadar şanslı değildik. Avrupa Birliği’ne akredite

olmak istediğimizde, aylarca soruşturulmuştuk. Çalıştığımız kurumlardan yazı

istenir, Gazeteci olup olmadığımız araştırılır, ailemiz, adresimiz, pasaportumuz

incelenir. Üstelik her yıl da basın giriş kartlarımız değiştirilir, aynı işlemler

Daha da ilginç olaylara hazır olun!

Brüksel’de Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’a DHKP-C tehditi

Star Gazetesi’nin “DHKP-C BAŞKENTİ, BRÜKSEL” manşetini haklı çıkaracak

kadar Belçika ve Yunanistan’da  serbest hareket eden ve korunan terör örgütü

DHKP-C militanlarından İsmail Cem’e saldıran Nergis Demirkapı, bir süre  sonra

Brüksel’e gelen Başbakan Mesut Yılmaz’ın yanına kadar yaklaşıp, tehdit edecekti.

Yılmaz’ın omuzuna dokundu…

Terörist Deniz Demirkapı’nın hedefinde bu defa Başbakan Yardımcısı Mesut

Yılmaz vardı.  TOBB'un düzenlediği toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Mesut

Yılmaz'ın Conrad Otelde yanına kadar yaklaşmayı başaran Deniz Demirkapı,

Yılmaz’ın omuzuna dokunarak, mektup vermek istedi.

Mesut Yılmaz'ın ''Bunu kimin adına veriyorsunuz?'' sorusuna Demirkapı,

“DHKP-C adına” verdiğini söyledi. Mesut Yılmaz ise “Ben teröristlerden

mektup kabul etmem” diyerek mektubu geriye uzattı. DHKP-C'li terörist Deniz

Demirkapı, bunun üzerine Mesut Yılmaz'ın kulağına eğilerek "Ben terörist

değilim, devrimciyim, asıl terörist sizlersiniz” dedikten sonra “bir sonraki

sefere bu kadar şanslı olmayabilirsiniz “ diye uyardı.

Terörist Demirkapı daha sonra otelden çıkarken de "Hepinizin kafasına

sıkacağım" diye bağırdı. Bu konuşmayı duyan Türkler, Belçikalı güvenlik

görevlilerine durumu bildirdi.

Ancak, güvenlik görevlileri, kendilerini ilgilendirmediğini belirterek olaya seyirci

kaldı. Terörist Demirkapı ise bir araca binerek gözden kayboldu.

Terörist Nergis Demirkapı üstelik bu olayı daha sonra büyük bir rahatlıkla,

korkmadan bir gazeteci arkadaşımıza da tekrarlamıştı

Anladınız mı şimdi teröristlerin rahatlığını?

Fehriye Erdal sahnede…

Bu olayların yaşandığı günlerde Sabancı suikastı sanıklarından çaycı-terörist

Fehriye Erdal ve sevgilisi İsmail  Akkol sahneye çıktı…

Fehriye Erdal, suikasttan 3 yıl sonra, 26 Eylül 1999 tarihinde Belçika’nın Knokk

şehrinde Neşe Yıldırım adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalandı. Fehriye

Erdal ve arkadaşlarının yakalandığı araçta, silah, bomba ateşleme cihazı ve sahte

Fehriye öldürülmekten korkuyor..

Tarih: 14 Haziran 2001

Terörist Fehriye Erdal ve 10 terörist arkadaşı, Gent Mahkemesinde yargılanmaya

başladı. Ancak öldürülmek korkusuyla duruşmaya gelmedi.

Duruşmadan bir gün önce RTBF Televizyonunda yayınlanan “Au nom de loi” 

(kanun namına)  adlı programa gizlendiği yerden bağlandı ve can güvenliğinin

olmadığını, öldürülmekten korktuğunu da açık açık söyledi. Fehriye Erdal,

güvenliğin iyi olmadığını bu nedenle de başka bir Avrupa ülkesine iltica etmek

Olağanüstü güvenlik önlemi..

Gent mahkemesinde olağaüstü güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme dışında

teröristler eylem yapıyor ve Türkiye aleyhine slogan atıyorlardı.

Salonda köpekli polisler vardı. Mahkeme yargıçları adliye binasına zırhlı araçlarla

geldiler. Avukatlar ise, kemer ve ayakkabıları çıkartılarak arandı.

DHKP-C sempatizanı olarak bilinen ve terör örgütü elemanlarının tüm davalarını

ücretsiz olarak üstlenen Fehriye Erdal’ın Avukatı Paul Bekaert “ Fehriye

Erdal'ın can güvenliğinden  endişe ettiği için" duruşmaya gelmediğini söyledi.

Bekaert, DHKP-C'nin bir terör örgütü değil, siyasi bir parti olduğunu öne sürdü.M

Müvekkili Fehriye Erdal’ın Türkiye’de ve Belçika dışında işlediği suçlardan muaf

tutulmasını Türkiye’ye iade edilmemesini ayrıca suçlamanın da “suç örgütü

üyesi” olarak değil, “siyasi militan” olarak adlandırılmasını istedi.

Türkiye'nin ilk kez "müdahil" olarak yer aldığı duruşmada Türkiye'nin avukatı Kris

Vincke, sanıkların üzerinde ele geçirilen belgelerde Türkiye'de eylem ve suikast

emellerinin ortaya çıktığını söyledi.Ancak Gent Mahkemesi Fehriye Erdal'ın

Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağı yönünde karar

Sabancı suikastında kullanılan silah terör silahı değil..

Belçika, Türkiye’nin defalarca iadesini istediği Fehriye Erdal’ı adeta korumaya

almıştı. Türkiye’de idam cezasını bulunduğunu öne süren Belçika Hükümeti,

Fehriye Erdal’ın Belçika sınırları içinde terörist bir eyleme karışmadığını,

Türkiye’de gerçekleştirdiği iddia edilen suikasttan dolayı Belçika’da

yargılanamayacağını söylüyordu. 

Üstelik, Belçika Mahkemeleri, Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe'yi

öldüren silahın “yarı otomatik” olduğunu, “tam otomatik" olmadığı için terör

silahı sayılamayacağına hükmetmişti.

Fehriye Erdal kayboldu…

13 Haziran 2001 tarihinde Star Gazetesi için yazdığım habere “Fehriye Erdal

kayboldu” başlığını koydum.

Mahkemeler sürerken, Belçika polisi, can güvenliği nedeniyle cezaevi’nden

çıkardığı ve bir evde gözetim altında tuttuğu Fehriye Erdal’ı kaybetti. İddia,

Belçika’nın Flaman kesiminde yayınlanan, “Her Niezus Bllad”, “De Standart” ve

“De Gentenaar” gazeteleri tarafından ortaya atıldı.

Evden kaçan Erdal’ın Türklerin yaşadığı Scharbeek semtindeki restoranlarda

görüldüğü bile söylendi. Belçika polisi, denetim altında tutmaya çalıştığı

Fehriye’nin bulunması için İnterpol’den  yardım istedi. Hatta öldürüldüğü

şüphesiyle kimliği belirsiz bazı cesetlere DNA testi bile yaptırdı.

Sabancı ailesi de, Sabancı suikastına karışan terörist isimleri, başta çaycı Fehriye

Erdal olmak üzere dünyanın her yerinde takibe aldı. Davaları takip etmek için de

Belçika’lı Fernand Schmitz isimli bir avukat tuttu. Schmitz, sık sık Türk

gazetecilerle bir araya gelir ve davanın seyri hakkında bize bilgi verirdi. Sabancı

ailesi yine istediği sonucu alamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine

Fahriye Erdal 10 yıl sonra hakim karşısında..

Tarih: 23 Ocak 2006

Belçika’da “yılan hikayesine” dönen Fehriye Erdal davası Sabancı Suikastinden

tam on yıl sonra, görüşülmeye başlandı.

Yıllardır bilinmeyen bir evde güya, "gözetim altında" tutulan terörist Fehriye Erdal

bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak.

Duruşma, tarihi Brugge Mahkemesinde yapılacak… Ancak, Avrupa Birliği’nin

terör örgütü listesinde bulunan DHKP-C (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi)

üyesi militanlar, Sabancı suikasti ile ilgili olarak değil, Belçika’da sahte belge ve

silah bulundurmak suçlarından yargılanacaklar

Dursun Karataş mahkeme salonundan alındı…

27 Ocak tarihine kadar arka arkaya yapılacak duruşmalarla tamamlanması

beklenen terörist Fehriye Erdal davasının görüldüğü Brugges Mahkemesinde

ilginç bir olay yaşandı.

Hakimin gözü önünde duruşma salonuna giren polisler Almanya tarafından

aranan, DHKP-C’nin Lideri, Dursun Karataş'ı duruşmayı izlerken yaka paça

dışarı çıkardı. Dursun Karataş'ın Almanya tarafından arandığını söyleyen polisler,

duruşmayı yöneten hakime sormadan izleyiciler arasında bulunan militanı

tutukladı. Duruşmayı yöneten hakim Freddy Troch ise polisin davranışını hoş

bulmadı ancak Almanya tarafından arandığı için salona girerek yakalama hakları

Yargıç Freddy Troch özel olarak atandı..

Fehriye Erdal davasının görüşüldüğü mahkeme başkanlığına elçika’da yaşayan

Türkleri çok iyi tanıyan Freddy Troch atanmıştı. Çünkü yargıç Troch,

davadan bir süre önce Belçika Jandarmasıyla birlikte Belçika’da yaşayan 90 bin

Türk vatandaşı hakkında “asi operasyonu” adıyla bilgi toplamış ve Türk

toplumunu izleyerek bir rapor hazırlamıştı. Troch Türklerle ilgili raporunda,

“Türkleri vatandaşlık haklarını ihlal etmeden izlediklerini” Türklerin suç işleme

oranlarının yok denecek kadar az olduğunu belirtmişti.

Fehriye Erdal, "Küçük değersiz balık"

Bruges Ceza mahkemesi, yaklaşık bir hafta süren duruşmalar zincirinden sonra

Fehriye Erdal'ın, terörist bir suç örgütü olmakla suçlanan DHKP-C'nin lideri

olmadığına karar verdi. …Adını ise iddianameye, "Küçük değersiz balık" olarak

geçirdi.Savcılık iddianamede, örgütün liderlik rolünü, Dursun Karataş’ın

üstlendiğini vurguladı .

Hakim Freddy Troch, Fehriye Erdal için 5 yıl Dursun Karataş ve Musa Asoğlu için

10, Dışişleri Bakanı İsmail Ceme saldıran Bahar Kimyongür için 7 , Şükriye Akar

Özordulu, Kaya Saz ve Zerrin Sarı için 5'er , Zeki Karaman, İrfan Demirtaş,

Hasan Ekici ve Nebi Albayoğlu için 3'er yıl hapis cezası istedi.

 Fehriye Erdal’a ne oldu?

Belçika adaletine göre  “küçük değersiz balık”, Sabancı suikastı sanıklarından

çaycı-terörist Fehriye Erdal’ı bir daha gören olmadı. 5 yıl hapis kararından sonra

Belçika gazetelerinde öldüğü haberleri yazıldı… Bir kısmına göre de sürekli

öldürülme korkusu ile yaşayan Fehriye Erdal gerçekten öldürüldü. Çok az

ihtimalle, estetik ameliyatı ile bir başka kimlikle, bilinmeyen bir yerde yaşamaya

Bütün bu sorulara sevgilisi İsmail Akkol cevap verecek. Geçtiğimiz günlerde bir

cephanelikle Aydın’da yakalanan İsmail Akkol, halen İstanbul terörle mücadelede

ifade veriyor. İsmail’e herhalde Fehriye de sorulacak.. Türkiye’nin merak ettiği bir

soruya da açıklık getirecek…

“Küçük değersiz balık”, Fehriye Erdal’a ne oldu?

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.