“İstikşafi Görüşmeler” ve Kaybedilen 16 Ada..
“İstikşafi “kelimesi bir kez daha Türkiye’nin gündemine girdi..Ancak
bu defa dış politikada değil, iç politikada kullanmaya başladık.
AK Parti ile CHP arasında henüz başlamayan bu görüşmeler,
“İstikşafi” yani, “keşfetme”, “araştırma” anlamına gelen bu kelime
ile ilk kez 13 sene önce, 12 Mart 2002 tarihinde tanıştık.
Türkiye ve Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren “Kardak Kayalıkları”
krizinden sonra, içinden çıkılmaz hale gelen Türk-Yunan ilişkilerini,
başta Ege Denizi ile ilgili sorunları, “nasıl normale” döndürürüz”
çalışmalarının sonunda ortaya çıktı, İstikşafi görüşmeler.
Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları İsmail Cem ile Yorgo
Papandreu'nun açıklamalarıyla 13 sene önce başlayan “İstikşafi
Görüşmelerden” bugüne kadar tek kelime sızmadı..
Görüşmelerin içeriği ve neler konuşulduğu ile ilgili olarak bugüne
kadar resmi olarak hiçbir şey açıklanmadı, söylenmedi..
Çünkü, eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal ve Yunanlı
muhatabı Siyasi Direktör Anastasios Skopelitis başkanlığında yapılan
ilk toplantıda, “görüşmeler konusunda tek bir kelime bile bilgi
sızdırılmayacağı" kararı alındı ve geçen yıllarda da bu karara
harfiyen uyuldu..
Bu görüşmelerle, Türkiye ve Yunanistan arasındaki kavgaya son
verilmek isteniyordu. Amaç, iki ülke arasında yaşanan gerginliği
azaltmak ve Ege’de muhtemel bir savaşın önüne geçmekti..
Bugüne kadar 50’nin üzerinde “İstikşafi” görüşme yapıldı..
Bu görüşmelere rağmen, Ege Denizi’nde savaş uçakları ve savaş
gemileri arasında “it dalaşı”, hava sahası ve karasuları ihlalleri