Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4202
EURO
36,2880
IMKB
9.427,000
ALTIN
2.848,010
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
KALEMİMİ KAPTIRMADIM...
 EMİN VAROL 27 Ağustos 2014 Çarşamba  

             AK Parti’nin 1. Olağanüstü Kongresini izlemek üzere sabah erken saatte gittiğim, Arena Kapalı Spor Salonu önündeki polis barikatında “ ilk sürprizle “ karşılaştım..
Üzerimi arayan güvenlik görevlisiyle aramızda şu konuşma geçti:
 
-          Kaleminiz var mı?..
-          Ben Gazeteciyim. Elbette var..
-          Kaleminizi bize vereceksiniz..
-          (Şaşkınlıkla) Niye.. Ben neyle yazacağım..
-          Onu bilmem. Bana verilen talimat bu..
-          Kardeşim ben not tutacağım.. Size Kalemimi verirsem neyle yazarım..
-          (Ayağının altındaki kalem ve çakmak dolu bir kutuyu göstererek) Gazeteci de olsanız vereceksiniz. Bakın buradaki kutu kalem ve çakmak dolu..
-          Anlatamadım galiba.. Ben akredite olmuş bir gazeteciyim ve kalemimle not defterimden başka bir şeyim yok.. Silahım falan da yok.. Bugüne kadar da hiçbir yerde kalemimi vermedim.. Size de vermeyeceğim..
-          Ben alırım..
-          Ben de vermem.. Bu kalemi şimdiye kadar kimse benden alamadı.. Kalemini veren  Gazetecilerden de değilim..
 
      Bunları söyledikten sonra barikatı geçip içeri doğru yürüdüm. Aynı güvenlik görevlisi bana doğru hamle yaptığı sırada yanıma, iki-üç gazeteci arkadaşın geldiğini görünce beni tutmaktan vazgeçti.. Kalemi kaptırmadan kongre salonuna girebildim..
 
“ Heyecansız Kongre, Hamasi Konuşmalar..”
 
            Kongre süresince “ Davutoğlu’nun karşısına bir Genel Başkan Adayı çıkacak mı ? ” diye bekledim.. Ama hayır, beklediğim gibi oldu, çıkmadı.. Böyle olunca da “ heyecansız” kongre, “ hamasi ” konuşmalara “ duygusallıklara ” sahne oldu..
            Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek adayla gidilen kongre konuşmasının bir bölümünde, “ Türkiye eksik demokrasi ile yaşayamaz” dedi..
O sırada salona tekrar baktım. Demokratik bir yarış var mı? diye.. Hayır, kendisi tarafından belirlenmiş tek aday, Ahmet Davutoğlu yanında oturuyordu..
            Kongrede tüzük gereği delegenin yüzde 20’sinin imzasını almış yeni bir genel başkan adayı var mı? diye sordular.. Kimse çıkmadı.. Davutoğlu’nu destekleyen 1345 delegenin imzaladığı deklerasyona ilk imzayı Recep Tayyip Erdoğan attı.. Böyle bir ortamda Ak Parti’de başka bir adayın çıkması beklenebilir mi?
          
Görsel şov..
 
            Aslında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun karşısına bir rakip çıkmasına izin verilmiş olsa “demokrasi resmi” tamamlanacaktı... Çünkü kongre salonu gerçekten güzel düzenlenmiş görselliğe önem verilmişti..
            Bugüne kadar birçok partinin düzenlediği kongreleri izledim, ancak Ak Parti bu işi çok iyi yapıyor..Hakkını vermek lazım.. Görsellik ve medyatik ve organize olmak ön planda tutulmuş..
            Binlerce insanın geleceğinin açıklanmasına rağmen küçük bir salon kiralanmış.. Arena, yanındaki Atatürk Kapalı Spor Salonu’ndan çok daha küçük bir salon.. “ Salona sığmadılar ” dedirtmek için siyasi bir taktikle kiralanan bu küçük salona da sadece sandalye sayısı kadar izleyici alındı. Ayakta kimse yoktu.. Bu nedenle salonda rahatlıkla yürünebiliyordu.. Engelliler için de platformların oluşturulduğu salonda siyah-beyaz üniformalı garsonlar sürekli yiyecek ve içecek taşıdı.
            Ancak sıcak herkesi etkiledi.. Emine hanım eşi Erdoğan’ı, Davutoğlu’nun eşi de yeni Başbakan’ı sıcaktan korumak için büyük çaba harcadı ve yelpaze ile eşlerinin yüzünü havalandırdı..
            Salonun beyaz rengine uygun olarak Başbakan Erdoğan da son konuşmasında, “ Genel Başkan ve Başbakan olarak bu son konuşmamda bizi seven ve sevmeyen herkes bir kez daha elimi uzatıyorum” diye barış çağrısı yaptı..
            Beyaz merdivenlerle çıkılan sahnede alışık olduğumuz Atatürk ve Erdoğan posteri yoktu.. Atatürk, Erdoğan ve Davutoğlu posterleri salonun değişik köşelerine dağıtılmıştı..
Kongrenin sloganı ise “ Hep Birlikte Yeni Türkiye ” idi..
            Saat 10.00’da salona Davutoğlu ve eşi girdi.. El sallayarak salondakileri selamlayan Davutoğlu çifti daha sonra beyaz merdivenlerden sahneye çıktı..
            Bu sırada adı yolsuzluk iddialarına karışan eski bakan Zafer Çağlayan’ın platforma çıkarak katılanları el sallayarak selamlaması gülüşmelere neden oldu.
            10 dakika sonra salona gelen Erdoğan ve eşi önce salon dışındaki kalabalığı selamladı ve  davutoğlu’nun duyacağı bir sesle, “ Misyon değil, isim değişiyor.. Bugün öz değil, şekil değişiyor.. Asla bir veda değildir..Bu bir miladdır ” dedi. Yeni Başbakan bu sözleri alkışla destekledi.. Erdoğan ve eşi, saat 10.30’da salona girerek kurulan platformdan salondakilere kırmızı karanfil attı.. Erdoğan ve Davutoğlu Türk Bayrağı renklerinde beyaz gömlek ve kırmızı kravat takmışlardı..
 
“ Aşkımı, Sevdamı ve Tutkum olan Ak Parti’yi, önce
Allah’a sonra size emanet ediyorum”
 
            Heyecansız kongrede, hamasi konuşmalar başladığında salondan ayrılmalar da başladı.. Seçimlere ilgi yoktu..
            Genel Başkan ve Başbakan olarak son konuşmasını yapan seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ Başkomutan ” olarak konuşmasının başında Malazgirt’ten, Kıbrıs’a, Kurtuluş Savaşı’na, Şehitlere ve Gazilere vurgu yapması anlamlıydı.. Erdoğan 13 rakamının uğursuz olmadığını da belirterek, “ genel başkan ve başbakan olarak 13 yıl 13 gün sonra bırakıyor cumhurun seçtiği cumhurbaşkanı oluyorum” dedi..
            Menderes-Özal ve Erbakan çizgisinden gelen bir hareket olan Ak Parti’ye veda eden Erdoğan, “Aşkımı, Sevdamı Tutkumu önce Allah’a sonra size emanet ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı ve gözyaşları içinde veda etti..
 
Abdullah Gül’ün telgrafı..
          
            Peki, bundan sonra ne olur.. Erdoğan küskün ,kırgın ve rahatsız çok sayıda partiliyi geride bırakarak Çankaya’ya çıkıyor.. Ahmet Davutoğlu’nun geride kalan bu insanları toplayamayacağı ileri sürülüyor.. Toplayacak isim olarak da Abdullah Gül işaret ediliyor..
            Kongre süresince adı bile geçmeyen, unutturulmaya çalışılan Abdullah Gül kendisini hatırlatmak için kongreye çektiği başarı telgrafı okunduğunda salondan önemli ölçüde alkış aldı..
            Bu alkışların getirisini önümüzdeki süreçte göreceğiz..

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.