25 Nisan tarihi, benim ve Anayasa Mahkemesi’nin Doğum Günü.. Ben Yüce Mahkemeden biraz daha yaşlıyım.. Bu yıl doğum günümü, Anayasa Mahkemesiyle birlikte kutladık..Ama ne kutlama..
Bu yılki kutlama törenlerinin Başbakanların bakanların yargılandıkları Yüce Divan salonunda yapılması , bir mesaj mıydı bilmiyorum. Ancak katılanlar arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da vardı. İkisi de Yüce Mahkeme ile kavgalıydı..
Bir süre önce Başbakan, mahkemenin Twitter kararını beğenmeyerek “Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymuyorum” demişti.. Bir adım daha ileri giderek Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’a, “Cüppeni çıkar siyasete katıl” diye seslenmişti.. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise yine Twitter kararıyla ilgili olarak “Anayasa Mahkemesi’nin sınırlarını aştığını” iddia etmişti..
Başbakan’a soru sorma korkusu..
Twitter ve HSYK tartışmalarından sonra Başbakan ve Anayasa Mahkemesi Başkanı ilk kez karşılaşacaklardı. O nedenle birbirlerine davranışları merak konusuydu.. Ancak Haşim Kılıç Başbakan Erdoğan’ı bina dışında karşılayınca görüntü alınamadı. Gazeteciler, çekine-çekine Başbakan’dan bir kez daha tokalaşmalarını rica etti. Böylece iki kez Haşim Kılıç’la tokalaşan Başbakan salondaki yerini alırken, Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Gül’ü karşılamak için yeniden dışarı çıktı.
Kameraman ve Foto Muhabirleri yine tokalaşmayı kaçırdı. Arkadaşları, “ Cumhurbaşkanı’na da tekrar tokalaşmasını söylesene” deyince aynı gazeteci, “Başbakan’a söyledikten sonra Cumhurbaşkanı’na hayda hay söylerim” diyerek Gül’den ricacı oldu.
Bu ayrıntıyı: Gazetecilerin, Başbakan’a bırakın soru sormayı, bir şey rica etmekten bile ne kadar çekindiklerinin bir örneği olduğu için yazdım..
Yüce Divanın Soğukluğu..
Cumhurbaşkanı’nın da gelmesiyle hep birlikte kutlama töreninin yapılacağı Yüce Divan salonuna geçtik.. Ama o da ne.. Anayasa Mahkemesinin 17 yargıcı, salondan yaklaşık 3 metre yükseklikte yarım daire şeklinde siyah cüppeleriyle hiç kıpırdamadan oturuyorlardı. Bir törenden ziyade devleti yargılar gibi bir halleri vardı..
Salona giren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Siyasi Parti Genel Başkanları, Bakanlar ve diğer davetlilere tepeden kuş bakışı bakıyorlardı..
Aşağıda devletin zirvesindeki isimler, 3 metre yükseklikteki balkonda ise kara cüppeli yargıçlar.. Katılanlarda büyük bir psikolojik baskı oluşturan salonun duvarındaki “ Haklar ve özgürlükler İnsanlığın Onuru ve Erdemidir ” yazısı ise bu tabloyla tamamen örtüşüyordu...
İsrail’deki Alçak Koltuk Skandalı
Aklıma İsrail’deki skandal geldi.. İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon, Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Çelikkol’u kendisinden daha alçaktaki bir koltuğa oturtarak büyük bir skandala imza atmıştı.
İsrail’deki seviye farkı sadece 10-20 cm idi.. Anayasa Mahkemesindeki ise aşağı yukarı 3 metre.. Yani Anayasa Mahkemesi, Devletin zirvesindeki isimleri 3 metre alçaktaki koltuklara oturtmuştu.. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bile yargıçlar bu kadar yüksekte oturmuyorlar..
Bu oturma düzeni, zaten isminden dolayı soğuk olan salonu daha da soğutmuştu.. Sık sık “Hukukun Üstünlüğünden” bahseden Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın konuşmasıyla Yüce Divan salonu adeta dondurucuya dönüştü..
Haşim Kılıç, kılıcını çekerek yaptığı konuşmanın her satırında, kılıcı daha derine saplıyor ve Başbakan ve bakanlar için zaman geçmek bilmiyordu.. Haşim Kılıç’ın konuşması salonun genelinden büyük alkış aldı.. Başka konuşmacılara izin verilmeyince devletin zirvesi hızla yerinden kalkarak mahkemenin dışına kendilerini zor attılar..
Haşim Kılıç konuşmasında “Çalışma ve yorumlarıyla sorun üreten değil, sorun çözen yargıdan” söz etmişti.. Ancak konuşması öyle bir sorun çıkardı ki, tarihe bile geçti..
Yine Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç”ın konuşmasında yer alan, “Onur sahibi olan herkesin haksızlığa karşı çıkması insanlık borcudur” sözlerine, onur sahibi bir gazeteci olarak, önümüzdeki yıl törendeki oturma düzenini düzeltmesini rica ediyorum.. Çünkü yakışmadı..