Tarih: 10 Ocak 1992…Sabah Gazetesi’nin Brüksel Temsilciliğini yaptığım yıllar.. Terör örgütü PKK’nın eylemlerine başlamasının üzerinden 8 sene geçmiş..

         Her sabah olduğu gibi Belçika’da yayınlanan Le Soir ve La Libre Belgique gazetelerini alarak Avrupa Birliği Komisyonu basın merkezine gittim..

         Sabah kahvesini içerken La Libre Belgique Gazetesi’nde gördüm.. SHP (Sosyaldemokrat Halkçı Parti) kökenli HEP (Halkın Emek Partisi) Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle’nin “ zehir zemberek ” açıklamalarını..

         Muhterem, terör örgütü PKK’yı Avrupa’ya anlatma turuna çıkmış..  “Terör örgütü PKK’nın terör eylemlerinin haklı ve meşru olduğunu” anlatmak için önce Viyana’ya gitmiş sonra da Brüksel’e gelmiş..

         Hatip Dicle, Diyarbakır Milletvekili olarak, kendisini Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir mensubu saymıyor.. Üzerindeki milletvekili sıfatıyla Türk ulusunu temsil ettiğinin bilincinde olmadan, “ kürtlerden mermilere çiçekle cevap vermesini beklemeyin” diyor, gezdiği yerlerde..

         Üzülmüştüm.. Gerçi o tarihte PKK’lıların elini kolunu sallaya sallaya Avrupa Birliği kurumlarına girdiklerine çok tanık olmuştum.. Şehrin merkezinde örgüt temsilcilikleri vardı.. Henüz PKK terör örgütü sayılmıyordu.. Çünkü Brüksel’e göre, terör denilen bir eylem gerçekleştirmemişlerdi!!!

         Avrupalı parlamenterlerin yanlarına aldıkları teröristlerle Parlamento binasında düzenledikleri basın toplantılarını cep telefonlarıyla Kandil’e nasıl dinlettiklerini gözlerimizle görmüş ve yaşamıştık..

       Hatip Dicle: “Kürt Devleti Gelecek Asır’da Kurulacak”

          İşte Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle, bu örgütü meşru göstermek için Avrupa turuna çıkmıştı..

         Temsilciliğini yaptığım Sabah Gazetesi Dış Haberler Müdürünü aradım.. O zamanlar Sabah Gazetesi bu konulara çok hassastı.. Gerçek bir Gazeteci olan Dinç Bilgin ve ekibindeydi yönetim.. 1 milyon tiraj yaptığı yıllardı..

         “Hemen haber yap” diye talimat aldım.. Sonuç, yazımın başlığındaki fotoğrafta.. Ertesi gün Sabah Gazetesi’nde Hatip Dicle’nin bu sözleri manşet olmuştu..  Ve Türkiye’de yer yerinden oynamıştı..

         Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle açıklamasında, “ İdealimiz bağımsız bir Kürt Devleti kurmaktır. Fakat ivedi değil, gelecek asıra..” demişti.. Hatip Dicle’ye göre kürt devletinin kurulacağı o asıra girdik..

 Hatip Dicle Başbakanlıkta..

          Hatip Dicle bu asırda yine ortaya çıktı.. Bugün Başbakanlıktaydı.. Yarın da İmralı’ya gidecek.. Teröristbaşının sekreteryasına dahil olacak.. 22 yıl önce söylediği gibi, Kürt devleti hazırlıkları yapsın diye..

                La Libre Belgique gazetesine yaptığı açıklamaya şöyle devam ediyor Hatip Dicle..

              “Türkiye’ye üyesi olduğu için NATO silah veriyor. Türkiye ise bu silahları bize karşı kullanıyor. Bu silahları Türkiye’ye vermemek lazım.

         Bizi gerillanın (Teröristlerin) ortaya çıkışını desteklemeye, kürt halkına uygulanan şartlar mecbur tutuyor. Çünkü Türkiye, bize karşı silah kullanıyor.. Gerillayı destekliyoruz.. Parlamentoda demokratik tartışma yok.. Silahlı gerillayı desteklemek zorundayız.. Bize işkenceyle cevap veriliyor..300 kürt köyü yakıldı..”

         Silahı sevmeyiz. Fakat kendimizi savunmak için silahlanmak zorundayız.. Türkiye gerilla hareketiyle, kendi topraklarında yaşayan kürtlerin varlığını kabullenmek zorunda kaldı.

         Ben ve diğer 21 kürt parlamenter, Türk Hükümeti tarafından çıkartılan ölüm cezasıyla her gün burun burunayız..

         1923’ten bu yana ulusal kurtuluş mücadelesi veriyoruz. Lozan andlaşması kürdistanı böldü fakat bir kürt kürdistanı yok..”

          İşte bu açıklamaları yapan Hatip Dicle’yi yıllar sonra bugün Başbakanlıktan çıkarken gördüm. İmralı ekibinin yanında kafasını yerden kaldıramıyordu.. Gazetecilerin sorularını da kabul etmedi.. Çünkü yukarıdaki açıklamaları sorulacaktı kendisine..

         Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden vize aldı.. Bu asırda kuracağı Kürt Devleti için İmralı’ya gidecek.. Teröristbaşı Öcalan’a sekreter olacak..

         İşte böyle bir hazin sahne..