Türkiye, siyasetin en hızlı olduğu döneme girdi.
Önümüzdeki 15 gün içinde Türkiye'de hem iktidar hem de ana muhalefet partileri kurultay ve kongrelerini toplayacak.
Medyada sadece CHP'nin 6-7 Eylül tarihleri rasında yapacağı Kurultay ile ilglili haber ve yorumlar yer ağırlıklı olarak alıyor. CHP içten içe kaynıyormuş görüntüsü veriliyor.
AK parti'nin ,27 Ağustos'ta yapıacağı ve yeni Genel Başkan'ın seçileceği konreden ise hiç bahseden yok. Onunla ilgili habelerde göze çarpan tek şey,kongrenin 'Şölen havası'nda geçeceği'..
Adı kurultaylar partisi de olarak anılan CHP'de demokrasinin gereği çok adaylı bir başkanlık yarışı var. Adaylar, yönetimi de rakiplerini de eleştirmekte özgür. Olması gereken de bu...
Kurulduğundan beri tek adamla yönetilen ve tek adayla kongrelerini yapan AK parti ise, Demokrasi yerine istişareye önem veriyor.
tabi istişarelerden sonra ise son noktayı her konuda olduğu gibi Erdoğan koyuyor,
Nitekim öyle de oldu.
Erdoğan, 27 Ağustos'ta Ak Parti'nin olağanüstü kongresinde seçilmesi gereken kişiyi yani Ahmet Davutoğlu'nu 21 Ağustos'ta ilan etti. böyle olunca kongreye de sandığa da gerek kalmadı.
Çünkü Ak Part^de Ağa'nın sözü üstüne söz söylenmeyeceğinden, kimse, değil genel başkanlığa aday olmak, adaylığı aklından bile geçiremez.
Başbakan atandi Genel Başkan seçildi. Yani artık iş Ankara Arena'da yapılacak şölene kaldı
Kurultaylar partisi CHP ise demokrat olacağım diye uğraşsın dursun...