Ensar Vakfındaki rezaleti iktidar partisi AKP kendi lehine çevirdi.
Türk siyasi hayatında görülmemiş şeyler oluyor.
Ortada bir rezalet var, affedilmesi, savunulması mümkün olmayan bir olay var.
Bu olayın sorumluları haklı, eleştirenler haksız hale geliyor.
Yok böyle bir şey.
Görülmüş, yalanmış değil.
Günlerdir tartışılıyor konu:
Bir cinsi sapık, Ensar Vakfına ait bir evde din ders verdiği öğrencilere tasallut ediyor, belki aylarca bu
çocuklarla eski tabirle “fili livata” eylemini gerçekleştiriyor.
Sapık, bir şekilde yakalanıyor.
Şikayet üzerine de tutuklanıyor.
Olay adalette ise şimdilik noktayı koymak gerekir değil mi?
Hayır, hükümette görevli ve bu alandan sorumsuz bayan bakan çıkıyor, “münferit bir olay var orta
yerde. Tekil bir olaydan koskoca bir hayır kurumunu, Ensar Vakfını suçlamak yanlış olur” anlamında
bir cümle kullanıyor.
Kullanmaz olsaydı, olay adaletin alanında bitecekti.
Tabii bu tür vakıfların AKP’nin arka bahçesi olduğunu savunan ve savunmakta çoğu kez haklı olduğu
anlaşılan CHP bu “dandik” savunmayı koz olarak kullanmaktan geri kalmıyor.
“Bayan bakan bir kereden bir şey olmaz” cümlesinin etrafında toplanan CHP ve Beyaz Türklerin
çoğunluğu, Aileden sorumlu bayan bakanı salvo ateşine tutuyor.
Kadın bakan, bir anda “PKK’lıların kazdığı hendek içine düşmüş” biri gibi hissediyor kendisini.
“Sen nasıl bu vakfın önüne yatarsın “ sözünün sahibi CHP’nin başındaki siyasetçi Kılıçdaroğlu olunca
doğal olarak sorun Saray’a kadar uzuyor.
Saray’ın uzunu veryansın edince, hükümetin kısası geri kalacak değil ya…
“Vurun Kemal’e” kampanyası bir anda Türkiye’nin gündemine oturuyor.
Sanki ülkede sorun kalmamış gibi.
Ülkenin her yanından damlayan kan unutuluyor.
Çevre ülkelerdeki savaş tamtamları duyulmuyor.
Vatandaşın yaşadığı ekonomik yangın gözlerden ırak tutuluyor.
Hain PKK’nin şehir içlerine taşıdığı bombalama eylemleri hafızalardan siliniyor.
Ülke iki kampa ayrılıyor ve bir sapığın peşinden sürükleniyor.
Bu olay bize ders olmalı.
Bu olay özellikle ana muhalefet Partisi CHP’nin sadece kulağına değil, her yanına küpe olmalı.
Ve bence CHP yetkilileri, genel başkanından yardımcısına , milletvekilinden taşra örgütlerine kadar
hiçbir partili tek kelime konuşmamalı.
CHP en az bir ay üç maymunu oynamalı.
Yani konuşmamalı…
Görmemeli…
Ve duymamalı.
İnanın AKP ne yapacağını şaşırır.
İnanın AKP kendi seçmenine hangi mesajı vereceğini bilemez hale gelir.
İnanın Saray’ın “uzun”u, ile hükumetin “kısa”sı en kısa sürede çarşafa dolanır.
Söyleyecek söz, suçlayacak kişi bulamaz hale gelirler.
Sadece bir ay…
Hükümet bile devrilebilir.
Ha gayret CHP…
Umudumuz sende…
Konuşarak, eleştirerek, AKP’yi deviremediğin ve deviremeyeceğin ortada…
Bari bir sus…
Allah aşkına…