Hürriyet gazetesinde, Atina çıkışlı Yorgo Kırbaki'nin ilginç bir haberi dikkatimi çekti.
Bu ilginç haberde özetle şu bilgiler yer alıyordu:
Bütçe açığının giderek büyümesi nedeniyle Avrupa Birliği'nin baskısına hedef olan Yunanistan hükümeti, fuhuş ve kaçakçılığı kayıt içine almaya karar vermiş. 2001 yılında tek para birliğine girmek uğruna, Yunanistan kendisini Avrupa'ya fakir bir ülke gibi göstermiş, kamu sektöründeki tüm rakamları suni olarak aşağıya çekmiş. Bunun sonucunda da, devletten alacağı olanlar, alacaklarını yıllar sonra alabilmişler. Özellikle eczaneler, devletten alacakları olduğu için, sigortalılara ilaç veremez duruma gelmişler.
Şimdi, AB, Yunanistan'ın kamu sektöründeki açığı kapatması için diretiyor. Yunanistan'ın Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 104'üne tekabül eden açığını, yüzde 85'e düşürmesi gerekiyor. Varılan noktada, Yunanistan, GSMH'ya hayat kadınlarının gelirlerinin yanısıra, kaçakçılıktan sağlanan gelirin, hatta kara para aklanmasının da eklenmesini kararlaştırmış. Ve sonuçta, rakamlarla oynanınca, Yunanistan, 195 milyar Euro olan GSMH'sını 242 milyar Euro'ya çıkarmayı başararak, bir gece içinde fakir bir ülke konumundan çıkıp AB'nin zengin bir ülkesi konumuna gelmiş.
İyi güzel de, bu haberin bizimle ne ilgisi var diyeceksiniz! Bizim, Türkiye, olarak neyse ki, böyle sorunlarımız yok. Bütçe fazla veriyor. İhracatımız artıyor. İthalatımız biraz daha hızlı artsa da, dış ticaret açığı 25 milyar doların üzerine çıksa da, hızla büyüyüyor. Ekonomi tıkırında gidiyor. Ancak, nedendir bilinmez, büyüyen ekonomiye rağmen, işsizlik azalmıyor, o da artıyor. Ve Türkiye de AB yolunda ilerlemeye çalışıyor. Türkiye'de olmaz ama, hani, aklımızda bulunsun, bir ülkenin fakir yada zengin olması için rakamlarla oynamak yeterli olabiliyor!
Kağıt üzerinde zenginlik gerçekleri yansıtmasa bile, bir nebze olsun, insanların yüreklerini rahatlatıyor...Ohh be, diyor insanlar, paramız yok, ama biz de zengin olmuşuz...
|