Bir zamanlar yasama, yürütme ve yargı erklerinden sonra dördüncü kuvvet olarak sıralamada yer alan basın, artık bu gücünü kaybediyor hatta kaybetti.
Yazılı ve görsel medyada köşe başlarını tutanlar, bulundukları koltuklarını korumaktan başka bir şey düşünmez oldular.
Hükümete yakın, hükümet desteğini arkasına alan yandaş medyadaki yazar-çizer takımı, bulundukları pozisyonları koruyabilmek adına, hoşa gidecek, politikalarını destekleyecek yazılar kaleme alıp yorumlar yaparken, muhalif medya da, onlardan pek farklı değil.
Durum böyle olunca sosyal medya, yani “vatandaş gazeteciliği” ulusal yazılı ve görsel medyanın önüne geçiyor. Gündem, artık oradan belirlenir oldu.
Sosyal medyanın gücünü gören hükümet, orayı zapturapt altına almak için yasa üzerine yasa, yasak üzerine de yasaklar getirmeye çalıştı.
Çünkü elinin altında bulunan yazılı ve görsel medyadakileri kontrol etmek kolay. Bir telefonla istediği haberi yazdırıyor, istediği manşeti arttırıyor. Esas tehlike, tehlikeli olan kontrol edemediği “sosyal medya..”.
SENARİST YAZARLAR
Köşe yazarları ve yorumcular son dönemde senaryo yazarlığına da merak sardılar. Gazete sütunlarında ve televizyon haberlerinde hemen her gün yeni bir siyasi senaryo ile karşılaşıyoruz.
Senaryoların hepsi de yandaş gazeteler ve gazeteciler tarafından kaleme alınıyor. Hepside muhalefet ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik.
Büyük bir bölümü CHP ile ilgili, kimisi partiyi parçalıyor, kimi siyaseti bilmeyen gazeteciler parti tüzüğüne bile bakmadan Sarıgül'ü Genel Başkan Yardımcısı yapıyor.Kimileri kurultay toplayıp CHP'ye yeni genel başkan seçiyor.
Daha az olmakla birlikte MHP senaryolar yazılıyor. Orada ki senaryolara göre de Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin koltuğu sürekli sallanıyor.
Senarist gazeteciler, en bomba senaryolarını Cumhurbaşkanlığı secimleri üzerine yazıyorlar…Her gün yeni bir Çankaya senaryosu dinliyoruz. Kimileri, Erdoğan’ı bir dönem daha AKP'nin başında tutuyor, kimileri Putin-Medvedev örneğine ilişkin yazılar kaleme alıyorlar. Hiç birisi AKP’ ye oy vermeyen %55i hesaba katmıyor.
Yani bizim senarist gazeteciler, yazarlar ve yorumcular, Yeşilçam senaristlerini geçtiler. Ne diyelim, Allah hayal güçlerine zeval vermesin...
SON BİR NOT
ABD'de, Snowden'ın sızdırdığı NSA belgelerini yayınlayan Washinngton Post ve TheGuardian gazeteleri Pulitzer ödülü aldılar.
Biz ise, bırakın dinlemeleri yayınlayanları ödüllendirmeyi, Dünya’nın diğer ucundan yayın yapan sosyal medyayı “Twitter, YouTube, Facebook'u” yasaklıyoruz.
Türkiye "İleri demokrasi" imiş!!! Hadi oradan...