Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4212
EURO
36,4413
IMKB
9.422,000
ALTIN
2.841,780
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
GAZETECİLİK ÖNCE 'ÖZGÜR DURUŞ' SERGİLEMEKTİR
 Ercan Deva 10 Haziran 2011 Cuma  
Son zamanlarda en çok tartışılan mesleklerin başında gazetecilik geliyor. Siyasette, bürokraside, hukukta, yargıda yaşanan ve giderek toplumun tüm kesimlerine yansıyan yozlaşmadan “basın sektörü” de nasibini aldı. Mesleğe kırk yılını vermiş bir eski gazeteci (artık danışman tanımını tercih ediyorum.) olarak gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Aslında gazetecilik ilkeli, doğru ve güvenilir bir nitelikte olmalı ve öyle icra edilmelidir. Toplumun doğru bilgilendirilmesi gazeteci için esastır. Haberin doğru olması önemlidir. Güdümlü ve yanlı bir habercilik anlayışı, mesleğin temel prensipleri ile çelişir. Gazeteciler, siyasetçi, bürokrat, işadamı yada sendikacı olsun, kiminle görüşürlerse görüşsünler, sadece ve sadece gerçeğin ne olduğunun peşinde olmalıdır. Yerinde ve doğru soruları sormak önceliklidir. Gazeteci, asla muhatabının hoşuna gidebilecek sorular sorarak konuyu geçiştirmemelidir. Bu tür bir davranış meslek ahlakı ile bağdaşmaz. Soru sormanın yanı sıra, kendisine aktarılan bir bilgiyi, hiç tartmadan, sorgulamadan kabullenmek de gazeteciliğin temel ilkeleri ile örtüşmez. Ancak, gazeteci kimliğini taşıyan kişiler, görüştükleri kişilerin karşısında “yargıç” pozisyonu tavrında da olmamalıdır! Peki, son zamanlarda özellikle siyasetçilerle görüşen gazetecilerin siyasetçiye soru sormaktan çekinmeleri daha da ötesi korkmaları nasıl açıklanabilir? Son zamanlarda, bu tür olayların sayısındaki artış ise basının temel işlevi olan “özgür duruşu” terk ederek, askeri tabirle “esas duruş”a geçtiğini gözler önüne sermektedir. ………. Şimdi, birkaç sorum olacak.. Ankara’da Belediye Başkanı Gökçen’in organize ettiği, kimine göre 50, kimine göre 70 bin kişinin katıldığı iddia edilen iftar yemeğinin finansmanı nasıl sağlanmıştır? Bu iftarda, yemek kutularının üst yüzünde 12 Eylül günü yapılacak olan referandum için seçmene mesaj niteliğinde bir ifadenin yer alması etik midir? Ramazan ayında inançlı insanların zihinlerine, bir iftar ortamında, siyasi beklenti arayışına uygun düşünce şırınga etmek hoş görülebilir mi? Bakalım, bu sorulara yanıt veren çıkacak mı? Müslümanlığın şartı beş değil altıdır. Altıncı şartın ise “haddini bilmek” olduğu hep söylenir. Türkiye’de olan-biteni sorulamayan, “evet efendimci” bir basın olduğu sürece “basın özgürlüğü” sadece ve sadece sözde kalacaktır. Böylesine yozlaşmış bir basın ise layığını bulmuştur! xxxxxx
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.