Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra Atatürk’ün önderliği ile kadınlara;
1930 yılında Belediye seçimlerinde seçme,
1933 yılında da muhtar ve köy heyetini seçme hakkı verildi.
5 Aralık 1934 yılında ise yine Atatürk önderliğinde, Anayasa’da yapılan değişiklik ile Türk kadını milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip oldu.
 
1934 yılından bugüne tam 78 yıl geçti.
 
 1906 yılında Finlandiya kadın haklarını kabul eden ilk Avrupa ülkesi oldu.
 
Amerika’da 1920,
İngiltere'de 1928,
Fransa'da 1944,
Hindistan'da 1950,
İsviçre'de 1971 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
 
Bazı ülkeler, bu tarihlerden daha önce, kadınlara seçme ve seçilme hakkını verip daha sonra da geri aldı.
 
Aradan geçen bunca yılda, başta biz kadınlar olmak üzere hepimiz, hakkımızı uygar! bildiğimiz Avrupa  Ülkeleri’nden bile önce elde etmekle övündük…
  
2011 yılında yapılan seçimlerle oluşan TBMM’deki “kadın-erkek” milletvekili dağılımı şöyle:
KADIN: 78
ERKEK: 472
Uçurum gözler önünde…
Yani, Meclis’in sadece ve sadece % 9’u kadınlardan oluşuyor.
  
Biraz daha ileri gidelim… 
 2924 belediye başkanının 26’sı,
34 bin 210 muhtarın 65’i kadınlardan oluşuyor.
 
 Daha da ileri gidelim…
 
81 valinin 1’i,
168 üniversitenin rektöründen 8’i,
428 vali yardımcısından 7’si,
795 kaymakamdan 22’si,
80 müsteşar yardımcısından 3’ü kadın.
26 müsteşar arasında ise hiç kadın yok!...
 Bu, acıklı bir tablo. Hani, biz haklarımızı çoğu Avrupa Ülkeleri’nden bile önce elde ettik ya!...
  Aslında bu tablodan daha vahim olanı da var.
 Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’na göre, Türkiye’de 68 siyasi parti faaliyette.
 Güzel… Çok sesli olmak güzel… Ama bu partilerden kaçında kadın Genel Başkan var? Ben araştırdım, bulamadım. Varsa lütfen söyleyin de ben de öğreneyim.
 Birkaç tane Kadın Genel Başkan Yardımcısı var bildiğim. Mesela Ruhsar Demirel, Zuhal Topçu. İkisi de MHP’nin Genel Başkan Yardımcılarından.
 …….
 Bir süredir mini bir anket yapıyorum. Önüme gelen her yaştan ve cinsiyetten 50’ye yakın insana sordum… (Aldığım cevaplar yazımı yazmam için yeterli oldu. Eğer devam etseydim yazı konusunu değiştirmek zorunda kalacaktım.)
 “Yarın seçim olsa, Genel Başkan ya da Başbakan olarak görmek istediğiniz bir kadın lider adayınız var mı?”
 Önce sorum şaşırtıyor insanları. Çünkü düşünmemişler. Erkek lider görmeye alışmışlar.
 Yok öyle bir isim.
 Sonra tek tük isimler çıkıyor.
 Kimi, Fatma Şahin (AKP Gaziantep Milletvekili),
 Kimi, Şenal Sarıhan (Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı),
 Kimi, Emine Ülker Tarhan (CHP Ankara Milletvekili),
 Kimi de Meral Akşener (TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili) diyor.
 Buna da şükür mü diyelim?!
 Bu isimlerde ortak payda olarak öne çıkan unsur şu:
Olaylara yaklaşımları soğukkanlı, bilgili, cevabını iyi veren, insanları ötekileştirmeyecek, daha tutarlı, birlik beraberlik içinde yaşatabilecek…
 Ama “lider” vasfı sayılmadı hiç. Gözümden kaçmadı.
 Sonra umutları yeşertecek, “lider” vasfı ile sayılan bir isim verildi. O isim, Arzu Sabancı… (Arzu Sabancı perakende mağazacılık yapıyor ve Minik Kalplerle Elele Derneği ile ilgileniyor.)
 Hadi size de soralım, “Sizin kadın lideriniz kim?”
 
                                                          ****