Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,2042
EURO
36,6532
IMKB
9.627,000
ALTIN
2.955,520
 
Hava Durumu ANKARA
2 / 10 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ODA TV OLAYI VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE DEMOKRASİ
 Ercan Deva 10 Haziran 2011 Cuma  
İnternette en çok izlenen özgün haber sitesi Oda Tv’ye yapılan baskın , gazeteci-yazar Soner Yalçın ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmaları siyasette yeni tartışmalara zemin hazırladı. Soner Yalçın ve arkadaşlarının Ergenekon örgütü ile bağlantı iddiaları ortaya atıldı. Basın sektörüne kırk yıl emek vermiş eski bir gazeteci olarak, bu gelişme içimi derinden sızlattı. Haber vermeyi görev edinen, kamuoyunun bilgilenmesi için yoğun çaba harcayan araştırmacı gazetecilere yönelik bu yaklaşık 21. yüzyıl Türkiye’sine hiç yakışmadı. Soner Yalçın ve arkadaşlarına “geçmiş olsun” dileklerimi iletiyor, en kısa sürede özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum. Kuşku yok ki, siyasi iktidarlar hemen her dönemde, kendilerini rahatsız eden yayınları yapan gazeteleri ve gazetecileri susturmak ya da etkisiz hale getirmek için her yolu denemişlerdir. Siyasi tarih, bunun somut örnekleriyle doludur. Biraz tarihi karıştırdık. Satır başları ile hatırlatalım. 1867 yılında “Ali Kararname” ile hükümete gazete kapatma yetkisi verilmiş. Kanuni Esasi’nin 12. maddesinde “Matbuat kanun dairesinde serbesttir” hükmü yer alıyordu. 1908’e kadar olan dönemde, basın son derece sıkı takibe alınmış, bir çok gazete kapatılmış, bir çok gazeteci ya hapse atılmış ya da sürgüne gönderilmişti. 24 Temmuz 1908 basında sansürün kaldırıldığı tarihtir. 1925 yılının Mart ayında Takrir-i Sükun Yasası ile basın sıkı denetim altına alınmıştı. 1938-1946 yılları arasında da basın üzerindeki sıkı denetimden kurtulamamıştır. 1950 yılında kabul edilen 5680 sayılı Basın Kanunu ile basın üzerindeki baskı oldukça azalmıştır. Ancak 1954’te basın üzerindeki baskılar yine artmıştır. Yönetimi eleştiren gazete ve gazetecileri susturmak için çeşitli tedbirler uygulanmıştır. 1961 yılında 212 sayılı Yasa kabul edilmiş ve gazetecilere çeşitli haklar tanınmıştır. 12 Mart muhtırası sonrası basın özgürlüğü yine kısıtlanmıştır. 12 Eylül 1980 sonrası basın üzerindeki baskılar iyice şiddetini artırmış, sıkıyönetim komutanlıkları belgeye dayalı haberlere bile yayın yasağı getirmişlerdir. Ne kadar acıdır ki, Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında dünyadaki 178 ülke arasında 138. ülke konumundadır. 2006 yılında sonra bu kez gazeteler ve yayın organlarının yöneticileri “ne olur ne olmaz” düşüncesiyle “otosansür” uygulama yoluna gitmişlerdir. Siyasi iktidarın köşe yazarlarından, karikatüristlere kadar açtığı tazminat davalarının örnekleri giderek artmıştır. Bu hatırlatmalardan sonra, bu yazdıklarımızın Oda TV’deki gözaltılarla ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Çağdaş demokrasilerin vazgeçemeyecekleri temel unsurların başında basın özgürlüğü gelmektedir. Basın özgürlüğünün, söz söyleme ve haber yazma özgürlüğünün tam anlamıyla işlemediği bir ülkede, bu olumsuzluğa kuvvetlerin ayrılığı ilkesinin de çiğnemesini eklerseniz o ülkede yaşanan olsa olsa “cici demokrasi” olur. Bilmem anlatabildim mi?
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.