Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaz tatilinin en değerli diliminde olacak.
Çalışan kesim haklı olarak TemmuzAğustos aylarında, bütçesinin elverdiği ölçüde biraz
dinlenebilmek için denize koşacak.
Denir ki:
Fakirfukara yaz tatilinde denize değil, anababanın yaşadığı memlekete gider ve hasret giderir.
Çünkü evlatlar, ekmek parası kazanmak için büyük şehirlere göçmüşlerdir, anababalar doğdukları
yerde hayata devam etmektedirler.
Özetle fakirfukara kesimi tatil denince köyüne gider.
Zengin ve varlıklı kesim de denize...
Gerçi son 12 yılda, alt sınıf ortaya, orta sınıf ise üst sınıfa terfi etti deniyor.
Yani orta sınıf daha zenginleşti iddiası ortaya atılıyor..
Gerçi nerdeyse yarım asırdır “din ile paranın kimse olduğu belli olmaz” denir ve fakir fukara
görünüp lüks hayat yaşayanlar eleştirilir ama yine de fakirfukara kesimi, yazın denizi filan
düşünmez, “memleket”in yolunu tutar genellikle.
Kampanyanın ikinci günü Erzurum konuşmasında Başbakan Tayyip Erdoğan, tatil yapacaklara
ısrarla çağrıda bulundu:
“Seçim günü muhakkak sandıkta olun”
Sonra ekledi:
“Nasılsa kazanırız deyip sandığa gitmemezlik etmeyin. Sandığa gidilmesi, oy kullanılması içim
muhakkak birbirinizi uyarın”
Bu şu anlama geliyor bence:
“Birinci turda seçilmem öyle bildiğiniz gibi çantada keklik değil.”
Erdoğan'ın endişe ve korkusunu da dile getiren bu uyarı, tabii ki çatı adayına oy verecekler için de
geçerli.
Ancak Ekmel beyin öyle ilk turda seçilmesi gibi bir hayali, planı veya stratejisi yok.
Çatı adayı bu gidişle galiba “Çatı katı oldukça havadar, ben ikinci tura kadar burada kalayım”
deyip pek aşağıya inip seçim kazanmak niyetinde değil.
Zaten “yürüyerek” yapılan seçim kampanyası yürüten bir adayın, uçakla halka ulaşan rakibini
yakalaması, ya da alacağı oylarla Ekmel beyin, Recep beyin önüne geçmesi çölde serap
görmekten öte bir anlam taşımıyor.
Haksız rekabetin kol gezdiği, eşitlikten bahsedilemediği, imkansızlıkların doruğa çıktığı bir seçim
kampanyasının mağduru ile 13 yıllık iktidar ve gücünü temsil eden mağruru arasında geçecek bir
mücadelede “eşit”likten söz etmek abesle iştigal demek.
Neyi, neden tartışıyoruz