Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,2070
EURO
36,7074
IMKB
9.945,000
ALTIN
2.972,950
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 9 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
VATANDAŞINDAN KORKAN DEVLET
 Ercan Deva 10 Haziran 2011 Cuma  
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İspanya'da yaptığı açıklamada, "türban"ın siyasi simge olabileceği yolundaki sözlerinden sonra siyasette çok hızlı günler yaşandı. Sabırla acaba yapılan yanlışlıktan geri dönülecek mi, diye bekledim. Ama, kör parmağım gözüne misali, toplumu geren olaylar yaşandı. Toplumun her kesiminde farklı görüşler ortaya atıldı. TV kanalları kamuoyunun ilgisi o noktada olduğu için türban ile ilgili programlar yaptılar. Ve 9 Şubat Cumartesi günü TBMM'de Anayasa değişikliğinin ikinci tur görüşmeleri yapılırken yurdun bir çok yöresinde olduğu gibi, Ankara'da Abdi İpekçi meydanında toplanarak laikliğe sahip çıkan onbinlerce insan miting yaptı. Son derece vakur ve olgun olan bu miting sürerken gelişmeleri gözlemek amacıyla minik bir şehir turu attım. Akay kavşağı polis araçlarından geçilemez durumdaydı. Olgunlar sokak ile Yüksel Caddesi'nin girişleri ile Güvenpark'ta güvenlik güçleri barikatlar kurmuşlardı. Sıhhıye'de tren köprüsünün bulunduğu bölümde de yoğun güvenlik önlemleri vardı. Kızılay Milli Müdafaa Caddesi'nde otobüs ve minibüs duraklarının bulunduğu bölüm de polis kordonu altındaydı. Ve Meclis'in gerek Atarürk Bulvarı nizamiyesinde gerekse Dikmen girişinde yine güvenlik güçlerinin kurduğu barikatlar göze çarpıyordu. Özetle her yerde polis vardı. Zihnimden geçenleri paylaşmama izin verin. Neler düşündüm? Vatandaşından korkan devlet olur mu? Demek ki oluyormuş! Anayasa, Türkiye Cumhiriyeti'nin laik ve demokratik bir devlet olduğunun altını çizmişti. Ve Anayasa'nın değiştirilmesi hatta değiştirilmesi için teklif bile verilemeyeceği maddeleri yok sayılmıştı. Hukukçular, değiştirilemez maddelerin özünü bozan ve laik sistemi dışlayan bir düzenleme ile karşı karşıya kalındığında önemli ölçüde birleşiyorlardı. Kimi hukukçulara göre ise "türban"ın üniversitelerde serbest bırakılmasının laikliğe zarar verecek yönü yoktu. YÖK'te ve üniversitelerde de farklı görüşler ortaya çıkıyordu. Ve bu gelişmeler yaşanırken, başkentin merkezinde yapılan laiklik mitingi ülkeyi yönetenleri tedirgin etmişti. Devlet, hükümet, vatandaşından korkuyordu. Acaba neden? Çünkü, yaptıkları düzenlemenin ülkede bir kaosa neden olabileceğini görüyorlardı. YÖK'ün yasasında yapılacak düzenleme sonrasında neler yaşanabileceğini kimse bilemez. Yanlış anlaşılmasın. Başörtüsüne de türbana da karşı bir insan değilim. Yanlız türbana bürünmenin bayanların, ikinci sınıf vatandaş olmayı kabullenmelerinin ötesinde, bir siyasi simge olarak kullanılmasını içime sindiremiyorum. Ve bu noktada, türbanı siyasi simge haline getirmek için uzun yıllar çaba harcayan Prof. Necmettin Erbakan'ın kulaklarına kızgınlığımı üflüyorum. Umursamayacağını biliyorum, ama uyarmanın ötesinde başka yapabileceğim bir şey yok. Ve YÖK yasasında değişiklik sonrası neler olabilir sorusu tüylerimi ürpertiyor. Önce üniversitelere türbanlı kızlar girecek. Bizim neyimiz eksik diye düşünen fesli, sarıklı gençler de üniversitelere girmek isterse o zaman bu işin sonu nereye varır diye endişe duyuyorum. VE KATAR EMİRİ EL TANİ'NİN BEKLENTİLERİ.. Türkiye'de türban konusu gündemi doldurur ve ekonominin sorunları ikinci plana itilirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Katar'a gitti. Ve Gül'ün yurda dönüşüyle birlikte gazetecilere hediye edilen saatler konuşuldu. Çok değerli olduğu belirtilen bu saatleri kimi gazeteciler almışlardı, kimi gazeteciler ise almamışlardı. Bu hediyeyi almayan gazeteciler, bunun rüşvet olduğunu savunuyorlardı. Bayındırlık Bakanı Faruk Nafız Özak, Katar Emiri Şeyh Bin Halifa El Tani'nin Boğaz'da arazi aradığını ve ziyaret sırasında bu isteğini Cumhurbaşkanı Gül'e ilettiğini açıkladı. Bu gelişme üzerine, ister istemez akla şu soru geliyor. Katar Emiri El Tani, Cumhurbaşkanı Gül'e hangi hediyeleri verdi? Bu hediyelerin değeri hediye nitelğinin dışına taşıyor mu? Uzun yıllardır tanıdığım ve son derece hassas olduğunu bildiğim Sayın Gül'ün bu soruya en kısa sürede tatmin edici bir cevap vereceğinden eminim. Bunun aksini düşünmek bile istemiyorum. Hep beraber bekleyelim ve görelim...
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.