Aydın Doğan ve medya grubuna dün de ağır bir dille yüklenen ”

Erdoğan, Aydın Doğan’ın 5 gazetesi ve 3 televizyonuyla topyekün iftira kampanyası yürüttüğünü söyledi. Doğan Grubu’nu yine “kağıt kaçakçılığı yapmak” ve “Hilton’da imar değişikliği talebi”nde bulunmakla suçladı.

“Cezasını çekerler”

Başbakan, Doğan Grubu’na yönelik suçlamalarına zemin olan Almanya’daki Deniz Feneri davasına da ilk kez değindi. “Yanlış yapan cezasını çeker, Türkiye’yi ilgilendiren boyut çıkarsa ne gerekiyorsa yaparız” dedi.

Özgür medya mı?

Erdoğan, Deniz Feneri’yle ilgili iddialara tek satır yer vermeyen gazete ve televizyonları ise “bağımsız, özgür basın” diye övdü. “Doğan Grubu kontrol edemediği, sindiremediği için yandaş medya diyor” diye konuştu.

Sineye çekiyoruz

Ancak Başbakan, ’yandaş medya’ya da ufak bir gözdağı vermeyi ihmal etmedi: “Onların içinden de zaman zaman aleyhimize çok ağır konuşanlar var. Çelişkilerimiz, çatışmalarımız oluyor ama bazılarını sineye çekiyoruz.”

Yolsuzluklar yok AKP övgüsü çok

Başbakan’ın “Türkiye’de bağımsız, özgür gazeteler, televizyonlar var” diye övdüğü yayın organlarında ne AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’yi istifa ettiren arsa skandalı, ne Deniz Feneri soygunu yer aldı. Herhangi bir AKP’liye yönelik hiçbir iddia, bu gazete ve televizyonlarda yer bulmadı. Buna karşılık Erdoğan’ın neredeyse attığı her adım manşet oldu... Yolsuzluk iddiaları bu medya için hiçbir zaman haber değeri taşımadı suçlananların savunması her zaman sayfalarda geniş yer aldı.

‘ÖZGÜR MEDYA’ HABERLERİ GÖRMEDİ

ERDOĞAN’IN ’özgür’ diye tanımladığı basında hükümetin icraatlarına ilişkin haberler büyük puntolarla verilirken, eleştirel içerikli her haber küçük ve görünmeyecek biçimde yayınlanıyor. Başbakan’a ya da hükümete yönelik öğrenci, işçi protestolarına bu gazetelerde çok nadir yer verilir. Şaban Dişli’nin adının karıştığı ’1 milyon dolarlık protokol’ haberlerini başta Sabah ve Zaman olmak üzere yandaş gazeteler okuyucularından gizledi. Olay büyüyünce savunmaları esas alarak sütunlarına aldılar. Başbakan’ın yakın dostu Remzi Gür’ün ’Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’li milletvekiline rüşvet verdiği’ iddiaları ve buna ilişkin davanın mahkumiyetiyle sonuçlanması bu gazetelerin büyük bölümünde tek satır yer almadı. Almanya’daki Deniz Feneri soruşturması ve hazırlanan iddianamenin içeriğiyle ilgili hiçbir haber yandaş medyanın ilgisini çekmedi. Ancak dernekten ve RTÜK başkanı Zahid Akman’dan gelen tekziplere geniş geniş yer verildi.

‘Özgür medya’dan AKP’ye transferler 

Fuat Bol: Türkiye Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü yaptı. Başbakan Erdoğan’a yakınlığı sayesinde 22 Temmuz’da İstanbul Milletvekili oldu.