HASTANEDE ÖLDÜ
İzmir'de, 'dur' ihtarına uymayan cip polis ekipleri uyarı ateşi açtı. İki arkadaşıyla birlikte ciple polisin 'dur' ihtarına uymayıp kaçtıkları iddia edilen gençlerden araç sürücüsü olan Baran Tursun (20), kafasından aldığı kurşun yarası sonucu kaldırıldığı hastanede öldü.

İzmir Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada ise 'dur' ihtarına uymayan cipin ardından uyarı ateşi açıldığı yönünde bir ibare yer almıyor. Acı haberi alan Baran Tursun'un yakınları hastane önünde sinir krizi geçirdi. Baran Tursun'un polisin silahından çıkan kurşunla ölüp ölmediği konusundaki araştırma sürüyor.

SUÇ UNSURUNA RASTLANMADI
Aracın içinden yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanmazken, üç arkadaşın yapılan kimlik sorgusunda sabıka kayıtlarının da bulunmadığı anlaşıldı. Baran Tursun'un sürcü belgesine geçen haziran ayında, alkollü araç kullanmaktan ikinci kez yakalandığında 2 yıl süreyle el konulduğu anlaşıldı. Alkollü oldukları belirtilen üç arkadaşdan Baran Tursun'un bu yüzden polisten kaçtığının sanıldığı belirtildi.

Tursun'un, Karşıyaka Gazi Lisesi'nden mezun olduğu, Açık Öğretim Fakültesi İktisat Bölümü 1'inci sınıfına devam ettiği kaydedildi. Üç çocuklu Müteahhit Mehmet Tursun ve evhanımı Berrin Tursun'un tek oğlu Baran Tursun'un, 4 yıldır babasıyla birlikte çalıştığı, 5 Ocak'ta 21'inci yaşını kutlamaya hazırlandığı belirtildi.

BABA: PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM
Acı haberin ardından eşi Berrin, kızları Şelale ve Berfin'le geldiği hastanenin bahçesinde bir mucize gerçekleşmesini bekleyen baba Mehmet Tursun tepkisini şöyle dile getirdi:

“Bu ülkede vatandaşın hayatı çok ucuz. Kapkaççı, gaspçının bile canı daha değerli. Ben onca emek verip oğlumu yetiştirdim. Ortada hiçbir şey yokken, uyarıya rağmen aracıyla durmadığı için ateş açan bir polisin kurbanı oldu. Bu işin peşini bırakmayacağım. Artık kredi kartı borcuna kızıp, ateş açarak masum insanların canına kıyan polislere dur demek gerekir. Kaçan bir aracın durdurulması için birçok yöntem denenebilir. Ancak onlar hemen silaha sarılmışlar. Tekerleklerine ateş edeceklerine oğlumun kafasına ateş etmişler. Bir de olayı gizliyorlar. Benim oğlum, ne hırsız, ne gaspçıydı. Suçlarını bildikleri için bizden olayın nasıl olduğunu gizliyorlar. Ama ben tüm insanlardan yardım istiyorum. Bu şekilde mağdur olanların birleşmesi gerek. İhmali olanların en ağır cezayı çekmeleri için mücadeleye çağırıyorum.”

ABLA: POLİS HAYALLERİMİZİ ÇALDI
Oğlunun acı haberiyle yıkılan anne Berrin Tursun ise sakinleştirici iğnelerle ayakta tutulmaya çalışıldı. Anne Tursun, yakınları tarafından güçlükle teskin edildi. Ellerini açıp kardeşinin iyileşmesi için dua eden abla Şelale Tursun da sunları söyledi:

“İşlerimiz çok yoğundu. Haftada bir tek cumartesi gecesi arabayla dışarı çıkıp gezerdi. Ehliyeti alınmıştı ama araç kullanmaya devam ediyordu. Yine uyarmama rağmen dinlemeyip, hemen döneceğini söyleyerek gitti. Daha sonra acı haberi geldi. Gece gündüz demeden çalışıyordu. En büyük hayalimiz, iki kardeş bir şirket kurmaktı. Ama polis hayallerimizi bizden çaldı. Bunun hesabını kim verecek şimdi. Buradan Başbakan başta olmak üzere tüm yetkililere sesleniyorum, hiç uğruna masum insanlar vuruluyor. Biraz da bunlarla uğraşsınlar, acımıza ortak olsunlar, suçluların cezasını versinler. Başka erkek kardeşimiz olmadığı için bana, ‘Birader’ diyen koç gibi kardeşim yaşam mücadelesi veriyor. Ciğerimiz yanıyor.”

SORGULARI SÜRÜYOR
Bu arada, olay sırasında Tursun'un yanında bulunan arkadaşları Atilla Doğan, Emre Ökçelik ile polis memurlarının sorgularının sürdüğü, İzmir Emniyeti'nin daha sonra açıklama yapacağı belirtildi.