Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,6088
EURO
39,8237
IMKB
10.711,000
ALTIN
3.477,120
 
Hava Durumu ANKARA
10 / 22 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ŞAİBELİ 2 SEÇİM
ŞAİBELİ 2 SEÇİM
 
Acaba Yüksek Seçim Kurulu 22 Temmuz ve 29 Mart seçimlerinde “hile” veya “büyük yanlış” olduğu konusunda ne düşünüyor, ne yapacak?
 
1.4.2009 - 21:35

RUHAT MENGİ
Örneğin belediye seçimleri gecesi tam oylar toplanırken “veri tabanının çökmesi, bilgisayarların kilitlenmesi, elektriklerin kesilmesi”, aradaki bir saate yakın karanlık zaman, bu sürede neler olduğu, olabileceği geçiştirildi ama aslında çok önemli.

YSK Başkanı’nın verdiği güvence ile olay kapandı oysa Başbakan elektrik kesintisinin “Enerji Bakanlığı’ndan kaynaklanmadığını” açıkladığına göre Murat Karayalçın’ın da haklı olarak sorduğu gibi “nereden kaynaklandığını ve o arada neler olduğunu” bilmek milletin (tabii başta adaylar olmak üzere) hakkıdır.

Türkiye’den başka hiçbir ülkede seçim günü ve sayım yapılırken neredeyse bütün ülkenin uzun süre her türlü karanlık işe ortam sağlayacak şekilde karanlıkta kalmasına susulamaz.

İstanbul’da İlhan Kesici ile Tayyip Erdoğan’ın çekiştiği belediye seçiminde de aynen bu kez Kılıçdaroğlu’nda ve Karayalçın’da olduğu gibi oylar başabaş gidiyordu, kıyasıya bir çekişme vardı, İlhan Kesici’nin uzun süre “kazanan” durumunda olduğu görüldü, sonra durum tersine dönüverdi. Ve daha sonra da çöplerden çok sayıda ‘CHP oyu’ çıktı.

Bu kez de mesela Adana’da Ahmet Cevdet Çamurdan İlköğretim Okulu’nun öğrencileri oynarken tesadüfen çöp konteynırında kullanılmış oy pusulalarını buldular.

Ankara Akyurt’ta toplam seçmen sayısı 15.717 iken kullanılan oyun 16.773 olduğu açıklandı.

Kim bilir başka nerelerde benzer olaylar mevcut. Ayrıca oylar o asla değişmeyen kırık dökük tahta sandıklardan çekilip çöpe atılacağına karanlıkta daha güvenli
yerlere de taşınmış olabilir.

Seçimin başabaş sürdüğü yerlerde, yapılacak ustaca değişiklikler sonucu anında etkileyebilir.

Her sandıkta seçmen sayısı ile sandık sonuçlarının ve yayınlanan rakamların tek tek karşılaştırılması, kayıp veya fazla oyların tartışılması gerekiyor.

KOMPLO TEORİSİ DEĞİL, GERÇEK!

Gelelim 2007 seçimine... 29 Mart seçimi, 22 Temmuz’daki seçmen sayısının kesinlikle eksik ve yanlış olduğunu ortaya çıkarmıştır. YSK’nın ifadesiyle “6 milyon ekstra seçmen”in ortaya çıktığı dünyanın en kabul edilebilir olayıymış gibi doğal şekilde açıklanmıştı; 22 Temmuz’daki 35 milyon geçerli oya ve 29 Mart’taki 40 milyon geçerli oya baktığımızda bu açıklamanın belgesi de görülüyor.

22 Temmuz’da yüzde 80’e yakın katılım, bu seçimde de yüzde 80’in biraz üstünde katılım olduğuna göre 22 Temmuz seçiminde 5 milyon seçmen neredeydi, ne oldu ki kayboldular?

Bu komplo teorisi değil, gerçek olduğuna göre YSK toplumu kesinlikle aydınlatmak zorundadır.

Böyle fahiş bir hatayla yapılan 22 Temmuz seçimi nasıl meşru sayılabildi? 29 Mart seçimini bütün o “veri tabanı çöktü, elektrik kesildi” olaylarıyla neden kabullenmek zorundayız?

Kamuoyu araştırma uzmanı Bülent Tanla’nın da anlattığı gibi Moldova’lı bir aday “kütükler yanlıştır” diyerek AİHM’ye gitmiş ve haklılığını onaylatmıştı.

Bizde de adaylar veya partiler AİHM’ye gitmeyi düşünmelidir. Bu ciddi yanlışların ve haksızlıkların sonsuza kadar tekrarlanmasına, üstelik toplumun bunu kabule zorlanmasına göz yumulamaz.

*****
Demokraside zemin kayması!

Amerika’nın en ünlü düşünce kuruluşu CSIS Türkiye konusundaki bir yıllık çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

Bu sonuçlarda çok enteresan noktalar var; bunlardan biri “Türkiye laik yönetim yapısını koruyamazsa AB’ye üye olması mümkün değil”... Bir başkası “Türkiye’nin geleceği laik ve dindar güçler arasındaki çatışmalarla belirlenecek.”

CSIS’nin de ABD ve AB’de sık sık yapılan hataya düşerek “dindar ile dinci”yi ayıramadığı tüm sonuçlarında görülüyor. Türkiye’de çatışma sanki laikler dindar değilmiş veya olmamalıymış gibi “laiklerle dindarlar arasında” gösteriliyor. Her şeyden önce ABD’nin bu farkı iyi anlaması lazım. Ama benim şu anda asıl dikkatimi çeken nokta acaba bu önemli düşünce kuruluşu neden bir yıllık çalışma sonucu “Türkiye’deki laik yönetim yapısının tehlike içinde olduğunu” anlamış ve bunu vurguluyor? Neden “Türkiye’nin geleceğini laik ve dinci güçler arasındaki çatışmaların belirleyeceğini” söylüyor? Çok, çok önemli bir rapor bu!

Son yıllarda, özellikle de son genel seçimden bu yana Anayasa’nın laiklikle ilgili maddelerinin veya laikliğin tarifinin değiştirilmesi için gösterilen siyasi çabalara yeterince dikkat etmeyenler var.

“Nasılsa bir şekilde rejim korunur, Türkiye demokratik bir ülkedir, İran’a-Malezya’ya ve diğer laik olmayan, din baskılarıyla yönetilen ülkelere benzemez, ayrıca burada demokrasi var, baskılar yaygınlaşamaz” rahatlığı bu...

Ama acaba demokrasinin olması gerçekten de rejimleri koruyabilir, baskıların ülke çapında yaygınlaşmasını ve buna alışılmasını engelleyebilir mi?

Dün gelen son haberlerden biri, sözüm ona artık demokrasinin olduğu, seçimlerin yapıldığı Afganistan’la ilgili...

Diyor ki: Afganistan’ın 7 yıllık ve artık popülaritesini yitirmekte olan lideri Karzai koltuğunu korumak için Taliban döneminden bile daha kötü bir yasayı onayladı. Bu yasa “evli kadınların eşlerinden izin almadan evden dışarı çıkmasına yasak getiriyor, evlilik içi tecavüzü meşru kılıyor, kadınların iş bulmak, eğitim ve tıbbi yardım almak (yani doktora gitmek, tedavi olmak) için kocalarından izin alması gerektiğini” belirtiyor. Çiftlerin çocuklarının tüm haklarını da babalarına veriyor...

Dikkatinizi çekerim; Afganistan’da da Anayasa ve ayrıca kadın-erkek eşitliği ile ilgili imzalanan uluslararası sözleşmeler var.

Hepimiz biraz düşünelim bence... Özellikle kendini dinin, ibadetin bekçisi sayan ve istemediği kişilerin dinini, inancını sorgulayıp onları (Müslüman oldukları ve kendilerine göre inançlarını uyguladıkları halde) kafir ilan etmekten bile çekinmeyen partilere hoşgörüyle bakanlar düşünsün.

Tabii başta kadınlar olmak üzere... Bizde de bu anlayış kadının çalışmasına, izinsiz sokağa çıkmasına tamamen aynı gözle bakıyor şu anda bile, unutmasınlar.

Demokrasi ve hatta (Malezya’da olduğu gibi) laiklik varken de zemin çok kolay kayabilir, örnekleri her gün artıyor.

 



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


EN ZARARLI CEP TELEFONU HANGİSİ?

BİLGİSAYAR KULLANANLAR BUNU MUTLAKA OKUSUN!

EN SEKSİ ÖĞRETMENİ AİLESİ YAKTI
»  İNTİKAM İÇİN KOCA KÖYÜ YAKTILAR
»  CEP'TE BEDAVA DÖNEMİ BAŞLADI
»  DİSK: AKP EMEKÇİLERDEN YÜZDE 13 OY KAYBETTİ
»  BAKKAL AMCA İKİNCİ VERESİYE DEFTERİNİ AÇTI!
»  TÜRKİYE'NİN EN ZENGİN YORUMCUSU
»  TÜRK ÖĞRENCİNİN MÜTHİŞ BULUŞU
»  TÜRKİYE'DE BİN 631 SİTEYE GİRMEK YASAK
»  EŞİNE KIZDI HARAKİRİ YAPTI
»  KENAN EVREN YİNE GATA'DA
»  YAZICIOĞLU'NUN KIZI KONUŞTU...
»  SAATLERİNİZİ İLERİ ALMAYI UNUTMAYIN!
»  DEMİREL ÇİFTİ OY KULLANAMIYOR!
»  GOOGLE, 200 KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARACAK
»  İŞE UÇAKLA GİDİP GELEN HIRSIZLAR KRALİÇESİ
»  SGK'DAN DİŞ TEDAVİSİ MÜJDESİ!
»  BİR YASTIKTA KOCAMANIN MATEMATİKSEL FORMÜLÜ BULUNDU
»  TIR'LA OTOBÜS ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ 28 YARALI
»  TOPBAŞ'DAN SUÇ DUYURUSU
»  OKULDA DENEY GAZ TANKINI PATLATTI
»  PARA HARCAMAK UYUŞTURUCU ETKİSİ YAPIYOR
»  GARİP BİR PORNO DAVASI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.