|
|
|
|
DOLAR |
34,4156 |
|
|
|
EURO |
36,4131 |
|
|
|
IMKB |
9.424,000 |
|
|
|
ALTIN |
2.844,810 |
|
|
|
|
Şehir Seçimi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ŞERİAT MAHKEMESİ'NDEN EN FAZLA KADINLAR ZARAR GÖRÜR
|
|
|
|
|
|
İngiltere’de şeriat mahkemelerinin kurulmasıyla ilgili kararı değerlendiren hukukçular, “İkili hukuk bölünme yaratır, mahalle baskısı oluşturur ve en çok kadınlar zarar görür” diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İngiltere’de uygulamaya başlanan düzenlemeyle Müslümanlar’ın yoğun olarak yaşadığı beş kentte kurulacak şeriat mahkemeleri boşanma, aile içi şiddet ve mali konularda karar verebilecek. Uygulama ikili hukuk yaratacağı ve laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. İngiltere’de yürülüğe giren uygulamayla, şeriat mahkemelerinin yalnızca hükümet tarafından onaylanan şeriat hakimlerince kurulabilecek ve karaların üst mahkeme tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Ayrıca şeriat mahkemesinin uygulanabilmesi için iki tarafın da mahkemeyi kabul etmesi gerekecek. Alınan bu önlemler ve kıstlamalar yine de mahkemelere ilişkin eleştirileri dindirmiyor. Türkiye’de de geniş yankı bulan uygulamayla ilgili NTVMSNBC’nin görüşlerine başvurduğu hukuçular bu eleştirilere katılıyor ve bu tip uygulamalar toplumda bölünmelere ve mahalle baskısına neden olur.
Prof. Dr. Zafer Üskül (Anayasa Hukuku Profösörü, AKP Mersin Milletvekili): KANADA’DA DA DENENMİŞTİ Düzenlemeler yakından incelemedim, basından takip edebildim. Ceza hukuku konularda farklı bir yargılama uygulaması söz konusu. Anlaşıldığı kadarıyla Müslümanlar kendi aile hukuklarını, miras hukuklarını, kendi aralarında çözebilecekleri konuları kendileri çözmek istiyorlar. Daha önce Kanada’da da benzer bir uygulama denenmişti. Burada bir hakemlik kurumu kuruldu ve Müslümanlar’ın kendi aralarındaki bazı sorunlarını hakeme başvurarak çözmelerine yönelik bir uygulama sözkonusuydu. Anladığım kadarıyla İngiltere’de de böyle bir uygulama başlatılmak isteniyor. Bu verilen izinle, yeni düzenlemeyle yapılabilir bir şey ama sonuç olarak bu uygulama bir ülkede ikili bir hukuk sisteminin yaratılması sonucunu doğurur. Uygun, doğru ve laiklik ilkesiyle bağdaşır da bulmuyorum.
EN ÇOK KADINLAR ZARAR GÖRÜR İngiltere’de şeriat mahkemelerinde alınan kararların üst mahkemelerce onanması zorunluluğu bir düzenleyici mekanizma olarak öngörülmüş, öyle anlaşılıyor. Ancak alt mahkemede alınan kararları üst mahkemelerin onaylaması gerekiyorsa o zaman buna ne gerek var? Sonuç olarak İslam’ın kurallarına göre yargılamayı yapacak alt mahkemeleri öngörüyorsunuz, ama bunların kararlarına İslami kurarlarla karar vermeyen, tamamen parlementonun kabul ettiği yasalar çerçevesinde karar veren mahkemlerin denetimine bırakıyorsunuz. Bu tabii, ikili hukuk sistemini engellemeye yönelik bir uygulama ama çok da anlamlı değil. Sonuç olarak öyle bir an gelecektir ki alt derece mahkemelerin kararları aleyhine üst derece mahkemelere gidilmeyecektir, bunlar geçerli hale gelecektir. Bu da hukuksal sorunların çözümü hakkında, taraflar üzerinde dinin baskısını artıracaktır. Bundan da muhtemelen en çok kadınlar zarar görecektir. Dolayısıyla laik bir ülkede böyle bir uygulamayı uygun bulmak mümkün görünmüyor. Bu durumda “Hayır ben şeriat mahkemesinde kararlarını uygun bulmuyorum” diyen bir kişi çok kolaylıkla Müslüman olmamakla ya da İslam’a karşı çıkmakla suçlanacaktır. Çevresinde, inanılmaz bir mahalle baskısı ortaya çıkacaktır.
TOPLUM ATOMİZE OLUR Müslüman ülkelerde bu uygulama muhtemelen memnuniyetle karşılanacaktır ama Türkiye’yi dikkate alırsanız durum faklı. Türkiye Müslüman bir ülke ama aynı zamanda laik bir ülke. Türkiye’de de bu tür uygulamaların yapılmasını isteyenler çıkabilir ama yasalarımızda bu tür uygulamaları engelleyecek düzenlemeler var. Dolayısıyla İngiltere’deki uygulamaya benzer yasal düzenlemelerin olması söz konusu bile olamaz. Örneğin, töre diye bir şey var. Ülkemizin bazı yerlerinde cinayet bile işleyebiliyorlar töre adına... ‘Töre cinayeti’ denilen uygulamalar var. Peki ne denecek o zaman? İnsanlar kendi hukukunu kendileri uyguluyorlar, bunu yasallaştıralım mı denilecek? Ya da farklı açıdan aynı şekilde İslam hukukunu aile hukukunun, miras hukukunun yerine koyalım. İnsanlar hukuklarını seçebilsinler diyenlerin taleplerine olumlu mu bakılacak? Bu mümkün değil. Bu birden fazla hukuk sisteminin uygulanması sonucunu ortaya çıkacaktır. Bunun sonu yoktur. Toplum atomize olur bu şeklide, böyle giderse... İngiltere’deki uygulamayla ilgili AB’de engelleme olabilir mi bilmiyorum ama tartışmalar olacaktır.
Doç. Dr. M. Tevfik Özcan (İstanbul Üniversitesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi): İNGİLTERE’NİN TARİHSEL ARKA PLANI VAR Bu tür uygulamalar çok kültürlülük adına yapılıyor. Ancak bunun İngiltere’nin tarihsel arka planıyla da ilgisi bulunuyor. İngiliz İmparatorluğu sömürgecilik döneminde, sömürge halklarını imparatorluk çıkarlarına tehdit etmeden uyum sağlayabilmeri için benzer uygulamalar yapmıştı. Örneğin Hindistan bağımsızlığını kazanana kadar Hindu hukukunu tanımıştı. Taraflar biz Hindu’yuz diyorsa ve olay Hindistan’da geçiyorsa bu uygulama geçerliydi. Hatta buna göre bir usul kanunu da yapılmıştı. Ama bu uygulamaların altında sömürgecilik mantığı var. Bu tipik bir imparatorluk sistemidir. Demokratik üniter siteme uygun bir uygulama değildir.
TOPLUMDA ‘ÖTEKİ’Nİ YARATIR Burada altı çizilmesi gereken bir başka nokta daha var, o da bu uygulamaların sadece ‘zararsız konularda’ sözkonusu olması. Bu uygulamalarda, dikkat edilmesi gereken konu, ülkeler, o ülke hukukunu bertaraf edecek, emirlerini yok sayacak biçimde bir iç hukuk kurumsallaştıramazlar. Bizim yasalarımızda olmayacak bir şey bu. Ülkemizde de bazıları çıkıp bu uygulamaları daha eşitlikçi diye savunabilir. Ama böyle bir şey mümkün değil bu. Bu toplumun bir kısmına öteki olarak bakmak anlamına gelir.
CEMAATLER FAYDALANIR Cemaatler içinden bunu savunanlar olabilir. Sonuç olarak böyle bir uygulama ülkemizde sözkonusu olursa buradaki yargıçlık ya da kadılık vb. işlevlerini üstlenebilecek insanlar sonuçta cemaatlerin önde gelenlerinden olacaktır. Cemaat adına söz söyleyenler bu uygulamanın nemasını yiyeceklerdir. Hem maddi olarak hem de kazandıkları nüfuz sayesinde bu tür uygulamalardan karlı çıkacaklardır.
TÜRKİYE’DE BAZI KESİMLER BUNU ARZULUYOR Hükümetin bunu ne oranda arzuladığını bilemem ama ama en azından bu tür isteklere “hayır” diyebilecek durumda değildir. Anayasa değişikliklerinde yapılan sulandırmalar buna olanak sağlasın isteniyor. Bazı kesimler bunu arzuluyor. Bu konuda isteği olanlar olsa da Türk anayasa sistemi buna kapı açmıyor. Böyle bir tasarının uygulama şansı yok. Özellikle anayasanın değiştirilemez maddeleri arasında yer alan insan eşitliği nedeniyle, cumhuriyet rejimi, sosyal devlet ve üniter devlet ilkesinden dolayı söz konusu olmaz. Mevcut 82 anayasasında, halihazırda bu imkansızdır.
Prof. Dr. Niyazi Öktem (Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi): MODERN ULUS DEVLETLERDE İKİLİ HUKUK OLMAZ Metni görmedim ama böyle bir düzenleme çok zor. Ulus devletlerde, modern hukukta tek bir hukuk düzeni vardır. İngiltere’yi de ulus kabul etmek mümkün, tek bir ulusun olması şart değil. Bir devlette tek bir hukuk sistemi vardır, bunun dışında bir hukuk sistemi olamaz. Dolayısıyla dini temellere dayalı hukuk uygulamasının geçerliliği olmaz. Zaten devlet egemenliği açısından, başlıca unsurların başında hukuk kuralı koymak gelir. Böyle bir uygulamanın, sadece düşünce aşamasında olduğunu tahmin ediyorum.
Ancak şeriat hukukunun geçerli olduğu İslami devletlerde benzer uygulamalar olabiliyor. Bu ülkelerde zaten şeriat kuralları geçerli ama onun dışında özel hukukta örneğin Hıristiyanlara kendi şeriatları uygulanır. Fıkıhta, İslam hukukunda bu esastır. Ama Suudi Arabistan, İran ve diğer Ortadoğu İslam ülkeleri dışında bu tür bir uygulamaların olması mümkün değil.
Bazı konularda İslam hukukuna uygunluğuna ya da Yahudi şeriatına uygun olup olmadığına dair mahkemeler görüş alabilir. Örneğin tesettür olayı; kadının tesettüre girmekte ısrar etmesi ve bu ısrar karşısında kocasının başını açmaya zorlaması mahkemeye bir boşanma nedeni olarak getirildiğinde o zaman dini otoriteye sorulabilir. Görüş alınır ama hukuk birliği içinde kararı mahkeme verir. Devletin en önemli kuruluş unsurlarından biri hukuk birliğidir.
Türkiye’de benzer uygulamaların olması söz konusu değil. Bu tür uygulamaları destekleyenler vardı. Bu görüşte olanları biliyorum ama onlar da fikirlerini değiştirdiler. Böyle bir şeyin bizimki gibi bir devlet yapısında olamayacağını anlamış olmaları gerekir. Realist olamak gerekir. Bunun Türkiye’de hem toplumsal hem de yasal bir dayanağı olamayacağını söyleyebilirim rahatlıkla. NTVMSNBC
|
|
|
|
|
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
|
Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
Bu kategorideki diğer haberler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump'ın göreve başladığı ilk gün İsrail'e silah ve savaş ekipmanları ... |
|
|
|
|
|
Siyasi hiciv kitaplarıyla tanınan gazeteci Ercan Deva, bir aşk romanı yazdı.
|
|
|
|
|
|
Bireysel kredi kartında takipteki alacak oranı artışı bireysel kredi kartı harcamalarını katladı. ... |
|
|
|
|
|
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Kayyum atamaları ve milletvekili yargılamalarına dair ... |
|
-
|
|
|
|
Abdulkadir Selvi, DEM Partili 38 belediye başkanı hakkında soruşturma bulunduğunu ve değerlendirme yapıldığını iddia etti |
|
|
|
|
|
Filistin'in Ramallah şehrinde 24 Mayıs 2022'de imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Filistin ... |
|
|
|
|
|
Öğretmen olma hayaliyle sınavlara giren ve mülakat nedeniyle elenen adaylar, TBMM’deki Milli Eğitim ... |
|
|
|
|
|
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, yeni imajını takipçileriyle paylaştı. |
|
-
|
|
|
|
Ünlü televizyoncu ve Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'nın ortağı olduğu televizyon kanalı devrediliyor |
|
|
|
|
|
ABB Başkanı Mansur Yavaş, belediyenin konser harcamalarına ilişkin AKP dönemiyle bir kıyas yaptı. ... |
|
-
|
|
|
|
|
|
|
YAZARLAR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÇOK YORUMLANANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump'ın göreve başladığı ilk gün İsrail'e silah ve savaş ekipmanları ... |
|
|
|
|
|
ABB Başkanı Mansur Yavaş, belediyenin konser harcamalarına ilişkin AKP dönemiyle bir kıyas yaptı. ... |
|
|
|
|
|
Siyasi hiciv kitaplarıyla tanınan gazeteci Ercan Deva, bir aşk romanı yazdı.
|
|
|
|
|
|
Öğretmen olma hayaliyle sınavlara giren ve mülakat nedeniyle elenen adaylar, TBMM’deki Milli Eğitim ... |
|
-
|
|
|
|
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Kayyum atamaları ve milletvekili yargılamalarına dair ... |
|
|
|
|
|
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, yeni imajını takipçileriyle paylaştı. |
|
|
|
|
|
Ünlü televizyoncu ve Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'nın ortağı olduğu televizyon kanalı devrediliyor |
|
|
|
|
|
Bireysel kredi kartında takipteki alacak oranı artışı bireysel kredi kartı harcamalarını katladı. ... |
|
-
|
|
|
|
Abdulkadir Selvi, DEM Partili 38 belediye başkanı hakkında soruşturma bulunduğunu ve değerlendirme yapıldığını iddia etti |
|
|
|
|
|
Filistin'in Ramallah şehrinde 24 Mayıs 2022'de imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Filistin ... |
|
-
|
|
|
|
|
|
|
ANKET |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
|
|
|
|