Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde NTV ve Star TV ortak yayınında Oğuz Haksever’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"BU YOL HARİTASININ İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ ETAPLARI OLACAK"
"Fırat Kalkanı bitti. Bugün Sincar'ı, Kerkük'ü, Telafer'i işaret ettiniz ve 'oyunlar oynandığını' söylediniz. Ne gibi oyunlar oynanıyor ve Türkiye'nin çıtaları var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, harekatın isim olarak "birinci etap" diye nitelendirdiği kısmının bittiğini söyledi.
Erdoğan, "Bundan sonra tabii ki bu bir yol haritası. Bu yol haritasının söylenmeyen, adı konmayan ikinci, üçüncü etapları olacak. Olay, sadece Suriye boyutunda giden bir harekat değil. Bu olayın Irak boyutu var. Irak'ta malum bir Telafer, Sincar olayı var. Orada soydaşlarımız var. Musul'da aynı şekilde soydaşlarımız var ve bir diğer taraftan orada şu anda bir üs olarak çalışmalarını yürüten askerimiz var. Bu askerimiz, DEAŞ ile Musul'da özellikle çok ciddi orada onlara karşı darbeler indirdi." diye konuştu.
"KANDİL'DE 2 BİN 500 KADAR PKK'LI VAR"
Buna ilişkin üzerinde durulması gereken bir diğer konu olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama öbür tarafta Sincar var ki onun durumu çok daha berbat. Çünkü Sincar'da ikinci bir Kandil oluşturmanın gayretleri var. Bu ikinci Kandil oluşturma gayretlerinde orada da 2 bin 500 kadar PKK'lı var. Tümüne baktığımız zaman Irak'ta aslında mezhebe dayalı bir Pers milliyetçiliğine yönelik İran'a bir destek oluşturuluyor. Yayılmacılık hareketi Pers milliyetçiliği perspektifinde ama dayanağı, temeli neresi? O da mezhebi, bir mezhep anlayışıyla bunu yayıyorlar ve bunu yayarken bunu tabii Pers milliyetçiliğine dayanarak yayıyorlar."
"ŞU ANDA YAPTIKLARI İŞ BANA GÖRE BİR İŞGAL HAREKETİDİR"
"Kerkük'te iki gelişme oldu, önce bayrak krizi çıktı, ardından da kent konseyi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne ilhak kararı aldı ve Türkiye tepkisini ortaya koydu, sizler de koydunuz. Orada Türkiye neye göre izliyor olan biteni, orada bir çıtası var mı?" sorusu yöneltilen Erdoğan, "Tarihi itibarıyla baktığımız zaman, birileri kabul eder veya etmez bizi enterese etmez ama biz biliriz ki Kerkük tarihi itibarıyla bir Türkmen şehridir." dedi.
Daha sonra orada çok ciddi değişikliklerin, zorlamaların olduğunu ve nüfus değişikliklerine gidildiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Fakat bütün bunlara rağmen Kerkük'te bugün Türkmen'i ile Arap'ı ile ve tabii Kürtler ciddi bir orada değişime gittiler ve şu anda yaptıkları iş bana göre bir işgal hareketidir. Çok çirkindir ve Irak parlamentosunun aldığı kararı doğrusu ben bu noktada çok çok yerinde buluyorum ve aynı kararı bizler de paylaşıyoruz. Sayın Başbakanımız da bu konuyla ilgili açıklamasını yaptı. Ben aynı açıklamayı benzer bir şekilde Zonguldak'ta yaptım ve Kuzey Irak Yerel Yönetimi'ne çağrımı da yaptım. Yanlış yapıyorsunuz, münasebetlerimizin bu kadar iyi olduğu bir dönemde bunun adı ateşle oynamaktır. Burası bence Irak'ın milli bayrağının dalgalandığı bir meclis olarak çalışmasına devam etmelidir ve kardeşçe burada Arap'ı, Türkmen'i, Kürt'ü birlikte yaşamalısınız. 'Burası benim' diye bir adım atarsanız bunun bedeli gelecekte farklı olur."
"HER ŞEYDEN ÖNCE ŞEHİTLERİMİZE ÇOK CİDDİ BİR SAYGISIZLIKTIR"
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "15 Temmuz'un kontrollü bir darbe girişimi olduğu" şeklindeki iddialarına yönelik soru üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu çok iddialı, çok gayri ahlaki bir yaklaşımdır. Her şeyden önce şehitlerimize çok ciddi bir saygısızlıktır. Bir defa benim Marmaris'ten hareket ettiğim andan önce yaptığım bir açıklama var. Bu kontrollü darbe girişiminin sinyalini kimden, nasıl, nerede aldığımı bütün bunları bizzat kendisinin ispat etmesi lazım. Fakat bu zat yalanla maruf bir kişidir. Eğer burada örtülü bir darbe girişiminden bahsediyorsa bunu ispat etmesi lazım. Eğer ispat edemiyorsa bu gayri ahlaki olmanın ötesinde benim edebimle maalesef ifade edemeyeceğim bir sıkıntıdır. "
"BU HAFTA ÇOK DAHA BELİRLEYİCİ OLACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa değişikliği halk oylamasına yönelik kamuoyu anket çalışmalarının ne yönde ilerlediğine ilişkin soru üzerine de "Kampanyamızı başlattığımız günden bugüne her geçen gün bir defa 'evet' tırmanışa devam ediyor. Ben meydanların dilini biraz bilirim. Çünkü ömrüm buralarda geçti ve şu anda da meydanlar bunu söylüyor. Kamuoyu araştırmalarımız da yoğun bir şekilde devam ediyor. Oralardan gelen neticeler de bunu gösteriyor. Ben inanıyorum ki bu hafta çok daha belirleyici olacak." değerlendirmesinde bulundu.
"16 Nisan inşallah bir milat olacaktır." diyen Erdoğan, "Bir şey karıştırılıyor. 17 Nisan'dan itibaren bu anayasa değişikliği tümüyle uygulamaya girmeyecek. Asıl uygulama şüphesiz 2019 seçimi ile birlikte olacak. 2019'dan sonra şuanki paket geçerli olacak." diye konuştu.
"SEN 'EVET' DİYEN BU ÜLKENİN VATANDAŞLARINI YUNANLA NASIL EŞDEĞER HALE GETİRİRSİN?"
Erdoğan, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un 16 Nisan'da anayasa değişikliği için yapılacak referandum ilgili açıklamaları ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
"Ben CHP liderinin buna uyarı yaptığı kanaatinde değilim. Onun çünkü dili başka söyler, hafızası başkadır. Ödüllendirmiş de olabilir. Bir şeyi ortaya koymak lazım, biz 'evet' diyoruz. Birisi 'hayır' derse, 'hayır' diyeni de biz anlayışla karşılarız. Ama öyle ifadeyle giriyor ki işe 'biz Samsun'dan gireriz' diyor. Ya sen yola çıkacaksın Samsunlu seni Samsun'a sokmaz, Sivas'a, Amasya'ya, Ankara'ya bile sokmaz. Kimi denize döküyorsun sen? Sen kalkıp da bu ülkede 'evet' diyen bu ülkenin vatandaşlarını Yunanla nasıl eşdeğer hale getirirsin?"