Çeşitli ziyaretler için Niğde'ye giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray'da bir dinlenme tesisinde durup, partilileriyle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, eğitim için getirilmek istenen '4+4+4' sistemiyle ilgili Milli Eğitim Komisyonu'ndaki olayların hatırlatılması üzerine, TBMM'de birçok yasanın uzlaşı sonucu çıktığını belirtti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.
Anayasa değişikliğinde de değinen Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında, çağdaş ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyaç olduğunu söylediklerini, bu sözlerinin arkasında olduğunu ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda da 3 milletvekilinin görev yaptığını anlattı.
"4+4+4 TÜRKİYE'YE GERİYE GÖTÜRÜR"
'4+4+4' olarak nitelendirilen eğitim sisteminn Türkiye'yi geriye götüreceğini savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dördüncü sınıftaki çocuk, nasıl kendisi bağımsız karar alabilir. Liseyi bitirenler bile gelip soruyor. Acaba biz hangi bölümü seçsek. Hangi üniversiteyi tercih etsek diye soruyorlar. Bu tercihleri bile yapmakta zorlanıyorlar. Kaldı ki biz ilköğretim 4'üncü sınıftaki çocuğa tercih yaptıracağız. Akıl, mantık var. O açıdan biz bunu önce milli eğitim şurasında görüşülmesini konuşulup, tartışılmasını eğitim fakülteleri otursunlar, tartışsınlar, doğrusu neyse karar versinler. Biz kararın gereğini yapalım. Dünya uygulamalarına baksınlar. Bütün bunların hepsini söyledik. Ama 'hayır ben bildiğimi okurum'. Hükümet tasarısı değil. Bakanlar kurulundan geçmemiş, Milli Eğitim Şurası'ndan görüşülmemiş, Milli eğitim bakanlğında bile tartışılmamış. Teklifi eğitimciler bile vermiyor. Olayın garabet üst üste geldi ki. Oturulup tartışılacak. Arkadaşlarımız komisyonda bu teklifin Milli Eğitim açısından ne kadar sakıncalı ve zararlı olduğunu anlatıyorlar. Buna tahammül edemiyorlar. Komisyonu basıyorlar. İşgal ediyorlar. 20 madde 20 dakikada geçiyor. Bu doğru değil.''
Düşünce özgürlüğü ve demokrasinin bu olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, baskı, şiddetle bir yere varılamayacağını söyledi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"İktidar gücü ile baskıyı birleştirirseniz, onun adı farklı olur. Onun adı demokrasi olmaz. Son günlerde olanda odur. İktidar içinde kaba güç beraber olmuştur. İktidar gücü ile kaba güç, biraber olması demokrasiyi doğurmaz. Zaten kararlar oy birliğiyle alınması lazım. Oy birliği olmazsa o madde erteleniyor.Dolayısıyla o komisyonun sağlıklı bir şekilde yürüyeceğini inanmıyorum.''
Sivas olaylarındaki zaman aşımını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, insanların diri diri yakılmasının, rejimi, inançı ve kimliği ne olursa olsun hiç bir grubun bunu kabul etmeyeceğini, katliamın sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
'BİRİLERİ TÜRKİYE'NİN SIRTINI SIVAZLIYOR'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Niğde'de Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Niğde İl Temsilciliği'nin açılışına katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale Zaferi'nin Çanakkale Zaferi'nin 97'nci yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü'nde şehitleri rahmetle anarken, şehit yakınları ve gazilerle birlikte olmaktan şeref duyduğunu söyledi. Burada AK Parti iktidarını eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Afganistan'da 12 şehidimiz var. Şu soruyu soracağız; Afganistan'da ne işimiz vardı? 1 Mart Tezkeresi'ne 'hayır' dedik. Yoksa Irak'tan da yüzlerce şehidimiz gelecekti. Irak'ın halini görüyoruz, Suriye'yi de oturup düşünmemiz lazım. Birileri Suriye'ye girmiyor ama Türkiye'yi girmesi için sırtını sıvazlıyorlar. Türkiye Suriye'ye neden girecek? Neden birbirimizi öldüreceğiz? Suriye bizim hem komşumuz, hem de kardeşimiz. Birbirimize silah çekmeyeceğiz, çekilmesine de izin vermeyeceğiz. Emperyalistlere taşeronluk yapmayacağız."
Kemal Kılıçdaroğlu, parti otobüsüyle geldiği Niğde'nin Bor İlçesi Kızılca Beldesi girişinde partililer tarafından karşılandı. Bor'da duraklayıp, bir kahve bahçesinde bulunanlarla çay içip sohbet etti. Buradaki emekliler, maaşlarının azlığından yakınırken, "Bu hükümet zengin hükümeti" diye yakınınca, Kılıçdaroğlu, "Evet, bu hükümet zengin hükümeti. 'İntibak yasasını çıkartamaz' dediler, çıkarttık. Ama eksik çıktı. Onu da tamamlayacağız" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, buradan ayrılıp, il merkezinde Paşakapı Caddesi'ndeki Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Niğde İl Temsilciliğinin hizmet binasının açılışına katıldı. Açılışa Niğde Valisi Alim Barut, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, İl Jandarma Komutanı Albay İsmet Cansever, Niğde Milletvekilleri AK Parti'li Ömer Selvi, CHP'li Doğan Şafak, Cumhuriyet Başsavcısı Hayrettin Akcıl, İl Emniyet Müdürü Ali Doğan Uludağ, şehit yakınları ve gaziler ile çok sayıda kişi katıldı. Törende konuşan Kılıçdaroğlu, şehit ve gazilere minnet ve şükran duygularını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Akşam rahat uyuyabiliyorsak, sokaklarda rahat gezebiliyorsak, şehitlerimizin ve gazilerimizin bunda payı en büyüktür. Onlara minnet borçluyuz. Ama o minnet ve şükranımızı lafta değil, özde de yerine getirmemiz gerekir. Onların dertleri var, onların çoğu geçinemiyor, sorunları var. Onlar bağış toplayan değil, bağış kabul eden bir dernektir. Bu çok önemli bir konudur. Onlar bizlerden bağış beklemiyor, onlar bizlerden şükran duygularımızı ifade etmemizi bekliyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi olarak görevimiz budur. Bunu da her ortamda göstereceğiz."
Bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97'nci yıldönümü ve 18 Mart Şehitler Günü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün şanlı Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü, şehitlerimizin günü, aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal'in komutanlığının ortaya çıktığı gündür. Çanakkale'de yedi düvele karşı mücadele eden Mustafa Kemal ve arkadaşları bugün ayrı bir tarih yazdılar. Bugün, Kurtuluş Savaşı'nın temellerinin atıldığı gündür. Bu nedenle Niğde'de olmaktan, gazilerle birlikte olmaktan, onları kucaklamaktan, sorunlarını dinlemekten zevk duyduğumu, şeref duyduğumu belirtmek isterim. Ancak, dün yüreklerimiz yandı. Afganistan'da 12 şehidimiz var. Şu soruyu soracağız kendimize; Afganistan'da ne işimiz vardı? 1 Mart Teskeresi'ne 'hayır' dedik. Yoksa Irak'tan da yüzlerce şehidimiz gelecekti. Irak'ın halini görüyoruz... Suriye'yi de oturup düşünmemiz lazım. Birileri Suriye'ye girmiyor, ama Türkiye'yi girmesi için sırtını sıvazlıyorlar. Türkiye Suriye'ye neden girecek? Neden birbirimizi öldüreceğiz? Suriye bizim hem komşumuz, hem de kardeşimiz. Birbirimize silah çekmeyeceğiz, çekilmesine de izin vermeyeceğiz. Emperyalistlere taşeronluk yapmayacağız. Biz kendi ülkemizde barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Kişinin inancı, kimliği, rengi, ırkı ne olursa olsun bu coğrafyada aynı havayı teneffüs ediyoruz. Bizim özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı kimse elimizden alamaz. Mehmet Akif'in dediği gibi 'Ben ezelden beri hür yaşadım hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım'... Biz bütün insanları seviyoruz bütün insanlara saygımız büyük. En son gelen 12 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar çok yüce bir makam olan şehitlik makamına eriştiler. Silahlı Kuvvetlerimize ve ailelerine başsağlığı diliyorum."
Derneğin açılışından sonra Kılıçdaroğlu, Niğde merkeze bağlı Gölcük Beldesi'ne geçti.
'ÇİFTÇİYE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, patates üretiminin yaygın olduğu Gölcük Beldesi'nde açık hava toplantısında parti otobüsünden halka seslendi.
Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı mini mitingde Suriye'ye yönelik müdahale senaryolarına dikkat çeken ve hükümeti eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye kavgasız, barışın olduğu bir ülke olsun istiyoruz. Amerika'sı, Fransa'sı İngiltere'si neden Suriye'ye girmiyor? Afganistan'da neden 12 şehit verdik? Ne işimiz var orada? Bizim sırtımızı sıvazlıyorlar. Bizim girmemizi istiyor. Ne zamandan beri Müslüman Müslümana kurşun sıkmaya başladı? Buna izin vermeyeceğiz. Hiçbir zaman hiçbir yerde birilerinin Ortadoğu'daki taşeron gücü olmayacağız. Bize 'olmaz' dedikleri her şeyi onlara yaptıracağız" dedi.
Niğde'de çiftçinin kilosu 65 kuruşa patates ürettiğini, 45 kuruşa alıcı bulamadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"10 yıl önce 6 milyon ton patates üretilirdi, şimdi 4 milyon 200 üretiliyor. Patates oldu 40 kuruş, benzin oldu 4 lira. İnsafa bakın! Sosyal devlet ne demek? Üreticinin yanında olan devlettir. Alın teri ile çalışan üretene destek verendir sosyal devlet. Patates üreticisinin don olayından kaynaklanan zararları ödendi mi? Ödenmedi. Niçin üreticinin derdine derman olmuyorsunuz? Mazotu yükseltirsin, o zaman ürünün fiyatını da yükselt. Sizin derdinizi değil Ankara'ya, tüm dünyaya duyurmak benim görevimdir."
Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesinde 'milli gelirin yüzde biri oranında her yıl çiftçiye destek verilir' yazdığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şu ana kadar bırakın yüzde birini, yüzde yarımını bile ödemediler. Birilerinin hanlarına, hamamlarına para var ama çiftçiye yok. Elektrik borcunuz da var. Türkiye genelinde elektrik borcu 2 milyar 700 milyon lira. Bu borcun 1 milyar 200 milyonu faiz. Faizci bir hükümet var. Sizin borçlarınız ertelendi ama faizi ile birlikte ertelendi. Ben bu hükümete boşuna faizci hükümet demiyorum" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'da yoksulluk nedeniyle bir kadının intihar ettiğini belirterek, "Bir kadın Adana'da yoksulluk nedeniyle çocuklarını bırakıp kendine kıydı. Hani nerede sosyal devlet? Bu ülkenin her şeyi var, tek eksiği hükümet" dedi.
Türkiye'nin yılda 30 milyar dolarlık tarım ürünü ithal ettiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Hayvanı, mısırı, buğdayı, patatesi de ithal edecek. Buna vicdanımız razı değil. Biz kendimiz üreteceğiz. Bizim kendi insanımız kazanacak, kimseye minnet etmeyeceğiz. Bu ülkede kimin derdi varsa bizim. Halk Partisi'ni halka açtık artık, bu partiye siz sahip çıkacaksınız. Halk Partisi, halkın partisidir artık. Halk Partisi çiftçinin, işçinin, gençlerin daha doğrusu Türkiye'nin partisidir" diye konuştu.
Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/85161/quotbasbakanin_parlamentodan_haberi_yokquot#ixzz1pUe5EWAw