NECATİ DOĞRU
Bende uyanan duygu, “Durmak yok... Yolsuzluğa devam...” oldu. Gümrüklerde “15 ayrı yolsuzluk iddiası” ortaya atılmış, bu iddiaları 104 başmüfettiş ve müfettiş kadrosu bulunan Gümrük Müşteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ, ciddi bulmuş.
İnceleyelim, “Onay verin” demiş. Onay vermesi gerekenler; Gümrük Müsteşarı M. Emin Değersiz ile gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, “olur inceleyelim, suçlu varsa ortaya çıkartalım, gümrükler ülkenin namusu ve ekonomik hayatın ahlakıdır” dememiş. İnceleyelim diyen Teftiş Kurulu Başkanı’nı da Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu diye görevinden atmışlar.
İddialar bunlar.
Elimde rapor da var.
Rapor belgedir.
Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen bu raporda gümrüklerde toplam değeri 1 milyar dolara ulaşan 15 ayrı yolsuzluk olayı tek tek sıralanıyor.
***
Kim olursa olsun.
Aynı duyguya saplanır.
Durmak yok.
Yolsuzluğa devam.
Fakat gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, gümrüklerde olup bitene bakıp bende uyanan bu “durmak yok... Yolsuzluğa devam...” duygusunun kökten ve külliyen yanlış olduğunu söyledi. Hayati Yazıcı, dün telefonla Ankara’dan beni aradı ve “Biz 60. Cumhuriyet Hükümeti olarak yolsuzlukları durdurmaya, hortumları kesmeye milletimize söz verdik. Buna gümrükler de dahildir. Milletimize verdiğimiz sözden bir milim sapmadan yolsuzlukların, hortumcuların üzerine yürüyoruz. Sözümüzde duruyoruz. Ben sizin köşenizde yazdığınız gibi olup bitenlere seyirci kalan bir bakan değilim” dedi.
Ben de Bakan’a sordum:
- Peki ne yaptınız?
Bakan cevap verdi:
- Bir hafta içinde basın toplantısı yapıp “olanı-biteni kamuoyuna” duyuracağım. Biz bu sizin yazdıklarınızın yarattığı imajı hak etmiyoruz. Bu imajı ortadan kaldıracağız.
Ben yine Bakan’a sordum:
- Nasıl kaldıracaksınız?
Bakan yine cevap verdi:
Bir kere Sayın M. Emin Değersiz’i “Gümrük Müsteşarlığı’na atansın diye Başbabakan’a öneren ve atanmasına omuz veren” benim. Çünkü gümrüklerdeki yanlış algılamaları silmeye kararlıyıdık. Ve işe başlar başlamaz yeni görevlendirmeler yaptık. Değişmesini istediğimiz arkadaşlara, isteğimizi bildirdik.
***
Ben Bakan’a yine sordum:
- Sayın Bakan, “görev bölüşümünü yenilediniz” de sonuçta yine 15 yolsuzluk olayı yaşanıyor ve Teftiş Kurulu Başkanı görevden alınıyor.
Bakan yine cevap verdi:
- Teftiş Kurulu Başkanı’nın görevden alınmasını onaylayan da benim. Onu görevden Müsteşar değil, bizzat ben aldım. Çünkü teşkilatın 25-30 kişilik üst düzey kadrosunun bulunduğu bir toplantıda Sayın Müsteşar M. Emin Değersiz’e “tahkir boyutunda” (yani hakaret ve aşağılama içerikli) davranışta bulundu. Disiplin Kurulumuz da ona ağır disiplin cezası verdi. Onu bu yüzden görevden aldık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na şikâyet ettiği için değil, basına yanlış bilgi aktarıyorlar.
Bakan’a tekrar sordum:
- Sayın Bakan fakat ortada şöyle bir tablo var: Müsteşarınız incelenmesi gereken yolsuzluk ihbarlarını örtmekle suçlanıyor ve incelenmesi gereken 15 yolsuzluk ortada duruyor, bunlar ne olacak?
Bakan yine cevap verdi:
- Başbakanlık Teftiş Kurulu’na, “Müsteşarım suçlu mudur, değil midir” inceleyin ve bana bildirin diye başvurdum. Bir ay içinde rapor bana gelir; rapora göre ben kararımı veririm. Gümrüklerdeki 15 yolsuzluk ihbarını da incelemesi için yeni atadığım Teftiş Kurulu Başkanı Sezai Uçarmak’ı görevlendirdim.
***
Ey okur.
Bakan’ın bu açıklamaları üzerine benim “Durmak yok... Yolsuzluğa devam...” duygum değişmedi fakat Bakan’ın söylediklerini izleyeceğim. Ayrıca görevden alınan eski Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ ile de görüştüm. Onun söylediklerini de yarın yazacağım.