Uzun yıllar PKK içinde kaldıktan sonra itirafçı olan Abdülkadir Aygan şimdi İsveç’te yaşıyor. Aygan, JİTEM’in örgüt yapısı hakkında çarpıcı bilgiler veriyor. İsveç'in başkenti Stockholm'de görüştüğümüz eski PKK ve Jİ- TEM itirafçısı Abdülkadir Aygan, dün Sabah Gazetesi'nde yer alan röportajda Uğur Mumcu cinayetinde kullanılan patlayıcıların ABD'li bir askerden geldiğini, suikastta, öldürülen JİTEM komutanı binbaşı Cem Ersever'in rolü olduğunu iddia etmişti. Aygan'ın diğer anlatımları şöyle:* JİTEM'in örgüt yapısı hakkında bilgi verebilir misiniz? 1990'da, Ergenekon operasyonunda tutuklanan Arif Doğan aradı. Cem Ersever beni tavsiye etmiş. Böylelikle JİTEM'e girdim. JİTEM'in örgütsel şeması şöyleydi: Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı İstihbarat Başkanlığı, Ankara Aydınlıkevler'de ve Diyarbakır'da JİTEM Grup Komutanlığı vardı. Ayrıca Batman, Mardin, Elazığ, Van, Silopi, Hakkari'de birimler vardı. İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Samsun, Sivas, Erzurum, İzmir ve Antalya'da da tim komutanlıkları bulunuyordu. Benim bildiğim kadarıyla JİTEM'de şu kişiler görev yaptı: İstihbarat Başkanı Tümgeneral Ali Akgöz. Akgöz'ün adı hiç gündeme gelmedi. Subaylardan Hüseyin Kara vardı, onun da adı pek geçmiyor. Albay Veli Küçük, binbaşılar Ahmet Cem Ersever, Aytekin Özen, Abdulkerim Kırca, Ali Yıldız, Cemal Temizöz, Cahit Aydın, Nurettin Ata, yüzbaşılar Tunay Yanardağ, Murat Kırkaya, Zahit Engin, Kadir Tahir, Uğur Atalay, Musa Sünbül, Savaş Gerçekçi, Sinan Yaşar, Abdullah, Zeki, üsteğmen Osman Aksu, üsteğmen Fatih Arslan.
* Bu isimler PKK ile mücadelede sertlik yanlısı mıydı? Ersever öldürünce Nurettin Ata ile görüştüm. Nurettin Ata, bana, "Boş ver bu işin peşine düşme. Yani Eşref Paşa gibi bir insanın kanına giren biridir Ersever" dedi. Eşref Bitlis, önce Ersever'i destekliyordu ama Ersever kendi başına yapı kurmaya kalkınca izin vermedi. Eşref Bitlis asker içinde farklı bir çizgiye sahipti. Özal'la örtüşen bir çizgisi vardı.
* Hizbullah, Diyarbakır Emniyet Müdürü Okkan'ı neden öldürdü? Hayır, Hizbullah değil, Okkan'ı JİTEM öldürdü. Çünkü Okkan, Diyarbakır'a atanmadan önce Jİ- TEM, Diyarbakır'da istediğini yapabiliyordu. Tim Komutanı Zahit Engin istediği gibi davranıyordu. JİTEM'in çalıştığı adamlar vardı lümpen takımından. Bunlar adam öldürüyor ve yaralıyorlardı, Emniyet bunların peşine düşünce Jİ- TEM'e sığınıyorlardı. Abdulkerim Kırca ve Zahit Engin'in Gaffar Okkan'a küfür ettiklerine kaç kere şahit oldum. "Rahat çalışamıyoruz" diyorlardı. Okkan olayı JİTEM'in işiydi.
ÖZAL ALTIN KALEM GÖNDERDİ Mİ?
* Özal'ın, Öcalan'a kalem gönderdiğini söylüyorsunuz? Bunu nereden biliyorsunuz? Evet, Turgut Özal meseleyi silahsız halletmeyi düşünüyordu. Apo'ya bir altın kalem gönderdiğini duyduk o zaman. Yani "Silahla değil kalemle çözelim" mesajı veriyor.
* Kim götürmüş bu kalemi? Bunu söyleyen kişi devletle irtibatı olan biri. Aynı zamanda PKK'yla da ilişkileri olan biri. Siyasetçi mi asker mi, bunları Öcalan'ın açıklaması lazım.
90 -99 ARASI İNFAZ LİSTESİ
* 90-99 arasında kimler için infaz emri verildi? Hatırladığım infazlar şunlar: Musa Anter, Vedat Aydın, Necati Aydın, Ramazan Keskin, Mehmet Ay, Abdulkadir Çelikbilek, Melle İzzettin ve şoförü Şahabettin Latifeci, Murat Aslan, İhsan Haran, nakliyatçılık yapan bir şahıs, Zoğurluların iki oğlu, Servet Aslan ve Mersinli Fatma adındaki bir kız öğrenci, İdris Yıldırım, Körtik köyünden Hasan, Silvanlı Ramazan Yazıcı, Mehmet Saim Dönen ve amcası, Edip Aksoy, Orhan Cingöz, Ahmet Ceylan, Sıdık Etyemez. Jİ- TEM'de infazlarda tabanca, uzun namlulu silahlar, el bombaları, susturucular, çelik boğma telleri, içerisine MP-5 suikast silahı monte edilmiş bond çantası, balistik muayenesi mümkün olmayan özel mermiler, siyanür zehri, C-4 plastik patlayıcılar... JİTEM'ci subaylar devletin tepesindekilerin gaflet, dalalet ve hıyanet içinde olduklarını söylüyorlardı.
GİZLİ TANIK BANA "İTİRAFÇILIK YAPMA" DEDİ
* Ergenekon davasının eski PKK'lı gizli tanığı, Ergenekon'la örgüt arasında ilişki olduğunu ima ediyor. O kişinin, Hamza Bindal olduğunu öğrendim. Bindal ben örgütten ayrıldıktan sonra "Sen itirafçı oldun. Annenden utan" demişti. Ben de "Bir namussuzluk yapmadım ki annemden utanayım. Halen örgütün peşinden gittiğin için asıl sen utan" diye cevap vermiştim. Bindal annemin teyzesinin kızının oğludur. Aslında Hamza'ya saygım vardı. Çünkü 1980 yılındaki ilk tutukluluğum esnasında sorguda nasıl direndiğini görmüştüm. Hamza, Öcalan'ın köylüsüdür. Çok şey bilir.