CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 'tek adam vesayet rejimi' olduğunu söyleyerek, "Bu vesayet süreci yönetiminde 2 milyon 281 bin kişi işinden oldu. Milli gelirimiz 100 milyar dolar düştü. Dünya ekonomisinde 17'nci sıradaydık, şimdi 19'uncu sıraya geriledik. Bu tablo ortadayken ve bu tablo doğrudan doğruya mutfağa yansımışken Erdoğan'ın gidici olması için özel bir çaba harcamaya gerek yok. Çünkü, kendi sonunu kendisi hazırlayan bir lider konumunda" dedi.
Kılıçdaroğlu, Deutsche Welle Türkçe'nin YouTube kanalındaki canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
Demokrasinin, yargının, yürütmenin ve parlamentonun 'vesayet altında olduğunu' savunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin nereye gittiği belli. Rejim değişti malum, demokrasisi, yargısı, yürütme organı vesayet altında olan hatta parlamentosu vesayet altında olan ülkede yaşıyoruz. 20 Temmuz'dan sonra bir sivil darbe oldu. Tek adam vesayet rejimi var. Vesayet rejiminin başladığı 2018'de dolar 4 lirayken şimdi 6 liraya çıktı. Çeyrek altın 328 lirayken 661 liraya çıktı. Köprü geçiş ücretleri yüzde 179 oranında arttı.vBu vesayet süreci yönetiminde 2 milyon 281 bin kişi işinden oldu. Milli gelirimiz 100 milyar dolar düştü. Dünya ekonomisinde 17'nci sıradaydık, şimdi 19'uncu sıraya geriledik. Bu tablo ortadayken ve bu tablo doğrudan doğruya mutfağa yansımışken Erdoğan'ın gidici olması için özel bir çaba harcamaya gerek yok. Çünkü, kendi sonunu kendisi hazırlayan bir lider konumunda" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu ve Yavaş için 2023'de farklı görevler olur mu?
Yapılan popülerlik araştırmalarında Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun öne çıktığı belirtilerek, "Bu kadar popüler olmaları sizi rahatsız ediyor mu?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Tam tersine" yanıtını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Onun dışında belediye başkanlarımız ileride çok daha iyi yere gelirler. Gelsinler tabii. Bütün başarılar elbette ki ödüllendirilmeli ama şu anda ben bütün belediye başkanlarımın kendi bulundukları kente yoğunlaşmalarını, orada var olan sorunları çözmelerini, çok ciddi sorunlar var, azalan kaynakları en verimli şekilde kullanarak bu sorunları çözmeyi kafalarına koysunlar, bu çerçevede çalışsınlar. Şu anda yoğunlaşacakları tek şey var; Ekrem Bey İstanbul'a, Mansur Bey Ankara'ya, diğer belediye başkanlarımız bulundukları alanlarda kentlere yoğunlaşsınlar... "
"Millet artık bıkmış vaziyette"
Kılıçdaroğlu, Seçim Yasası'na ilişkin bir soru üzerine "ilk seçimlerde kim çok oyu alırsa o cumhurbaşkanı olsun, 50 artı 1'i aramayalım" şeklinde pek çok arayışın olabileceğini kaydederek, "Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi yasayı getirirlerse getirsinler emin olun millet artık bıkmış vaziyette. Bunların gitmesi lazım ve gidecek. Bundan eminim" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik eleştirileri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, "Beni hedef almasını gayet doğal buluyorum. Çünkü AKP'yi eleştiremeyeceğine göre sadece bizi eleştirecek, başka bir alanı yok zaten" ifadesini kullandı.
AKP ile MHP arasında bir "ittifak" değil bir "koalisyon" bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kendisinin ve arkadaşlarının olabildiğince MHP'nin söylemlerine yanıt vermemeye çalıştıklarını kaydetti.
"Tamamı CHP'ye oy verdi demek gerçekçi bir yaklaşım değil"
Son seçimlerde HDP'nin CHP ve adaylarına katkı sağlamasına rağmen bu parti ile aralarına mesafe koydukları hatırlatılarak, "Bu mesafeyi iktidar, bu birlikteliği kullanmasın diye mi korumaya çalışıyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "HDP'ye oy veren vatandaşların tamamı son seçimlerde gelip CHP'ye oy verdiler" demenin gerçekçi bir yaklaşım olmadığını söyledi.
"Devlet yönetiminde aldatıldıysan o koltuktan ayrılacaksın"
Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın, "FETÖ konusunda hiçbirimiz masum değiliz, eğer bizi aldatmışlarsa bu bizim suçumuz değil" şeklindeki sözlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, sorumluluğun ülkeyi yöneten siyasal iktidarda olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Devlet yönetiminde aldatıldıysan sen devleti yönetemiyorsun ve o koltuktan ayrılacaksın. O koltuktan ayrılmıyorsan her önüne gelen seni aldatır ve nitekim her önüne gelen Erdoğan'ı aldattı. Erdoğan bugün egemen güçler arasında pinpon topu gibi gidip geliyor. Ülkenin bağımsızlığı, ülkenin çıkarları falan bütün bunların Erdoğan tarafından korunacağına asla inanmıyorum. Erdoğan şu anda bütün gücünü kendi ailesinin, yakınlarının, akrabalarının hem Türkiye hem dünyadaki mal varlığını artırarak geleceğini ekonomik açıdan güvence altına alıyor. Aldatıldıysan ve 15 Temmuz darbesi yaşanmışsa ve 251 kişi hayatını kaybetmişse sen o koltukta nasıl oturabilirsin? Ayrılacaksın."
"Kurultayımızla eleştiriden çok bir ufuk çizmeyi düşünüyoruz"
Kılıçdaroğlu, 25-26 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek CHP 37. Olağan Kurultayı'na ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
"Kılıçdaroğlu, ne zaman yerini başkasına bırakacak?' diye sorular sorulduğunun belirtilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, genel başkan adayı olmak isteyenlere gereken imkanların sunulduğunu söyledi.
Genel Başkan adaylığı için şartları daha da kolaylaştırdıklarını bildiren Kılıçdaroğlu, "Partimizde genel başkan pozisyonunu hak eden çok sayıda arkadaşımız da vardır. Aday olurlarsa elbette onlar da çıkar demokratik yöntem içinde yarışırlar. Biz hiçbir zaman demokrasinin dışında bir özel arayış içinde olmadık. Ne ben ne de diğer arkadaşlarımız olmadılar. Tam tersine seçime girecek arkadaşların önünde engel olarak görülen bütün engelleri de büyük ölçüde kaldırdık" dedi.
Kılıçdaroğlu, kurultay sonrası CHP'de ne gibi değişimler olacağına yönelik soru üzerine, "Bu kurultayı 'iktidar kurultayı' olarak tanımlıyoruz. İktidara geldiğimizde neleri yapacağımızı geniş kitlelere aktarmak zorundayız" diye konuştu.
CHP'nin iktidara gelmesi durumunda seçim sisteminde, Anayasa'da, yargıda neleri değiştireceği, demokratikleşmeye yönelik adımların neler olacağı gibi tüm hususların kurultayda toplumla paylaşılacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz ne düşünüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti nasıl yönetilmeli, bu yönetimin temel unsurları ne olmalı, hangi yasalarda ne tür değişiklikler yapılmalı ve bu değişikliklerin yönü, amacı ne olmalı bunları açıklayacağız" dedi.