Çöpten bulduğu elbiseleri giyen, karnını da çöplerde bulduklarıyla doyuran tahsilli hurdacı, bisikletine monte ettiği kendi tasarımı 1 metrekarelik karavanında yatıp kalkıyor. Nizamoğlu, gece branda ile örttüğü evini gündüz hurda toplamak için kullanıyor.
Muğla'nın Fethiye ilçesinde yaşayan Ferhat Nizamoğlu, Bulgaristan'da doğup büyümüş. Dünyanın en iyi 70. üniversitesi olan Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi'ni bitirmiş. Rusçayı anadili gibi konuşuyor. Bunun yanında Bulgarca, Sırpça, Makedonca, Slovence, Çekçe, Filipince, Polandca ve Almanca biliyor. 1989 yılında Türkiye'ye göç ederek Bursa'ya yerleşmiş. Bulgaristan pasaportu ile 48 yaşına kadar 42 ülke gezmiş.
Pek çok üst düzey görevlerde bulunmuş. Türkiye'de de resmîkurumlarda çevirmen olarak çalışmış. İki çocuğu bulunan Ferhat Nizamoğlu, 1994 yılında eşinden ayrılmış. O yıldan bu yana çocuklarıyla görüşme imkanı bulamamış. Kendini işe adayan kimya mühendisinin çöküş hikâyesi bir maden yatağını kiralamak için tüm mal varlığını satmasıyla başlamış. Talihsiz adam, turizmde de aradığını bulamayınca sokaklara düşmüş. Hurdacılıkla geçimini sağlamaya başlamış. Çöplerden bulduğu elbiseleri giyen Nizamoğlu, bisikletinin arkasına monte ettiği küçük karavanda yaşam mücadelesi veriyor.
Evi olmadığı için yağmurlu ve soğuk havalarda büyük sıkıntı çektiğini anlatan tahsilli hurdacı, her şeye rağmen hayattan 'tat' aldığını söylüyor. Hatta bir metrekarelik küçük karavanının içinde yakıtsız jeneratör projesi geliştirdiğini iddia ediyor. Projesini noterden onaylattığını belirten Nizamoğlu, hayalini şöyle dile getiriyor: "Hurdacılıktan kazandığım parayla bu jeneratörün bir bölümünü yaptım. İmkanım el vermediği için istediğim verimi alamadım. Şimdi bana şans versinler kuracağım santrallerle Fethiye'nin aydınlatmasını bedavaya getirebilirim."