Bu şekilde son birkaç yılda üye sayısı neredeyse ikiye katlanan birliğin işleyişi düzenlenebilecek.
Birliğin dönem başkanlığını yürüten Portekiz, iki hafta sonra Lizbon'da düzenlenecek zirvede, üye ülke liderlerinin hazırlanan yeni metni onaylamalarını umuyor.
Ancak Polonya ve İngiltere hükümetlerinin itirazları dolayısıyla bir anlaşma sağlamak çok da kolay olmayabilir.
Hukukçular Temmuz ayından bu yana Avrupa Birliği Reform Anlaşması üzerinde ufak ufak ilerleme sağlamaya çalışıyorlardı.
Şimdi nihayet, ellerinde, hepsinin üzerinde uzlaşabildiği bir metin var.
Müzakereler daha çok Fransızca yürütüldüğü için, metni tercüme edip internette yayımlamak için hafta sonuna dek beklemek gerekecek.
Çalışmaların son bölümünün konusu, İngiltere'nin bazı durumlarda yargı işbirliğinin gerekleri dışında tutulma talebi ve Avrupa Adalet Divanı'nın üyelerin birlik kurallarına uymaması durumunda kullanabileceği yetkilerdi.
Portekizli bir diplomat, İngiltere'nin varılan formülden tatmin olması gerektiğini söyledi ancak Lizbon'da yapılacak zirvede anlaşmaya varılacağının kesin olmadığını da ekledi.
Bu diplomata göre henüz sürecin sonu gelmiş değil, ihtiyatı elden bırakmamak akıllıca olur.
Bunun bir nedeni, Avrupa Birliği içinde ne yapacağı belli olmayan bir ortak olarak görülmeye başlanan Polonya.
Lizbon zirvesinden iki hafta sonra erken genel seçime gitmeye hazırlanan Polonya'da yönetim, AB kararlarını veto edebilmek için kendilerine daha fazla söz hakkı tanınması talebinde ısrarcı olacaktır.
Bu arada İngiltere'de de Başbakan Gordon Brown'un ani bir kararla seçime gidebileceği söylentileri çok yoğun.
Muhalefetteki muhafazakarlar ise bu ortamda yeni anlaşmanın referanduma sunulması talebini önemli bir koz olarak masaya süreceklerini ortaya koymuş durumda.
BBC