Mahkeme, Eyalet Meclisi tarafından 2004 yılında alınan Türban yasağıyla ilgili kararın, anayasaya aykırı olmadığına karar verdi.
Avukat Ute Sacksofsky, Meclisin kararına karşı, din özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle dava açarak, bu yasağın kaldırılmasını talep etmişti.
Eyalet mahkemesinin karar metninde, memurların “siyasi barışı tehlikeye sokacak” giysilerinin yasaklandığı ifade edildi.
Söz konusu kararın özellikle başörtüsü takan Müslüman memurlara yönelik olduğu biliniyor.
Almanya'da diğer bazı eyaletlerde başörtü yasağıyla ilgili olarak alınan kararlarda, sadece öğretmen ve doçentlerin başörtü takmaları yasaklanmış bulunuyor.
FRANSA'DA DA TÜRBANLI VELİ TARTIŞMASI
Bu arada ilk ve orta öğretim okullarına 2004 yılında türban yasağı getiren Fransa, şimdi de türbanlı öğrenci velilerinin okul binalarına girip girmemesini tartışmaya başladı. Türbanı da kapsayan ‘dini simgelerin özendirici kullanımı'nın yasaklanması, yasal olarak yalnızca öğrencileri ilgilendirmesine karşın, özellikle de Müslüman azınlıkların çoğunlukta olduğu semt ve şehirlerde okul müdürlerinin, kimi zaman velilerin katılımına izin verilen okul etkinliklerine türbanlı velileri almadığı ortaya çıktı.
Bu uygulamaya karşı çıkan Ayrımcılık ve Eşitsizlikle Savaş Yüksek Otoritesi(HALDE), kamuoyunu bir süreden bu yana konuyla ilgili olarak bilgilendirme çalışmaları yürütüyor. Fransa Milli Eğitim Bakanlığı'na ‘tavsiye kararlarında bulunma hakkı' olan HALDE, bu uygulamayı ‘Dini inanç hürriyetine karşı, ayrımcılık içeren ve yalnızca öğrencileri ilgilendiren bir yasanın, velileri de kapsayacak şekilde manipüle edilmesi’ olarak nitelendirerek, okullara alınmadığı gerekçesiyle kendisine başvuran velileri haklı bulduğunu açıkladı.
‘Irkçılık ve Antisemitizm Karşıtı Uluslararası Lig' (LICRA), uygulamanın haklı olduğunu öne sürerek, kendisi gibi düşünen sivil toplum kuruluşlarıyla ortak açıklama yayınladı. Aralarında Türk göçmenlerinin sorunlarıyla ilgilenen ELELE Derneği’nin de bulunduğu 6 STK, bugün Liberation gazetesinde ortak açıklama yayınlayarak, türbanlı velilerin okul içi etkinliklere katılmasına karşı olduğunu duyurdu. Açıklamada, türbanlı velilerin okullara girmesi "dini baskı" olarak adlandırılırken, ‘birlikte yaşama' kültürünün öğretildiği ortamda böylesi bir baskının kabul edilmesinin yanlış olduğu vurgulandı.