AK Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Babacan, artık bankaların sırtından popülizm yapma döneminin sona erdiğini belirtti.
Babacan, "Bir zamanlar devlet bankaları popülizm aracı olarak kullanılmış. Bugün, Halk Bankası'nın 27'nci katı bakan katıdır. 2002 yılında o katı kapattırdık orası hala kapalı durur. Ziraat Bankası'nın genel müdürlüğünde, girer girmez merdivenlerden çıkarsınız sağda bakan odası vardır. Kapısı 2002'den bugüne kitlidir." dedi.
Enflasyonda 2002'den bu yana genel düşüş trendi olduğunu aktaran Babacan, şunları kaydetti:
"Bazen iniş ve çıkışlar olabiliyor. Bunların farklı nedenleri var ama trend aşağı doğru. Gelecek yıl için hedefimiz yüzde 5. Her ne kadar şu anda yüzde 9.5, belki yıl sonu itibariyle yüzde 10 gibi bir rakam olacaksa da, son artışın nedeni kurdur. Tekstil ve konfeksiyon ithalatına getirdiğimiz ilave vergiler var, oradan yarım puan arttı enflasyon. Sigara fiyatları yüzde 1 arttırdı. Bir de en son bazı bölgelerde yaşanan sel felaketi bazı sebze meyve kalemlerinde fiyat artışına neden oldu. Dolayısı ile bu yüzde 9.5-10'a kadar çıktı ama bu etki geçici etki. Para politikaları ile alakası yok."
Cari açığın yıl içinde tarihi yüksek seviyelerini gördüğünden söz eden Başbakan Yardımcısı, bunun ağırlıklı olarak kredi hacmi ile bağlantılı olduğunu dile getirdi. Ali Babacan, "En yüksek rakamları gördük, artık o rakamlar gerimizde kaldı." dedi.
Toplantıda gelecek döneme ilişkin ekonomi ile ilgili tedbirlere de değinen Babacan, bunlardan birinin de tasarrufları artması olduğuna temas etti. "Tasarruf oranımız bu sene milli gelirimizin yüzde 12'sine düştü. Tarihi düşük seviye. Tamam herkes geleceğe güvenle bakıyor ama şu anda maalesef hane halkımızın yüzde 45'i aylık gelirinden daha fazla harcıyor. İnsanlarımızın bankaya olan borcu çoğalıyor. Geçen sene bireysel krediler 43 milyar TL artmıştı, bu yıl onun üzerine bir 50 milyar TL daha artıyor. Buna da dikkat etmemiz gerekiyor. Herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor." diye konuştu.
Cari açığın teknik tanımının tasarruflar ile yatırımlar arasındaki fark olduğunu kaydeden Babacan, "Yüzde 12 tasarrufumuz var, yüzde 22 yatırım yapıyoruz. Aradaki yüzde 10 cari açık oluyor. Hem kamu sektörünün hem de halkımızın tasarrufa dikkat etmesi gerekiyor. Önce kazanacağız, sonra harcayacağız. Sayın Başbakanımız hep diyor, 'israf ekonomisi olmayacağız, verim ekonomisi olacağız.' Bu da son derece önemli." ifadelerini kullandı. Tasarruf oranlarının yüzde 50 gibi çok yüksek olduğu ülkeler bulunduğundan bahseden Babacan, "Çin gibi. Ama orada da insanlar geleceğinden korkuyor onunu için aşırı tasarruf yapıyorlar. Çin'de emekli maaşı diye bir şey yok." dedi