Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berrak Şekeryapan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, göz nezlesinin çok farklı türleri olduğunu, bunların başında mevsimsel, alerjik olanının geldiğini, baharla polen miktarının artması sonucu gözde alerjik reaksiyon oluşabildiğini dile getirdi.
Polenler nedeniyle gözde alerjik şikayetlerde artış olduğunu ifade eden Şekeryapan, "Alerjik konjektivit adını verdiğimiz bu durumda hastaların gözünde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık olabiliyor. Özellikle dışarıda fazla vakit geçirenlerde bu durum daha fazla kendini gösteriyor. Tedavisinde damla kullanıyoruz. Yeşilliğin bol olduğu Karadeniz Bölgesi'nde çok rastlanan bir durum. Bu tür alerjisi olanlara tozlu ve kalabalık yerlerde bulunmamalarını öneriyoruz" diye konuştu.
Bunun dışında gözde bakteriyel enfeksiyonlara da rastlanabildiğini, bakteriyel göz nezlesinin bulaşıcı olduğunu dile getiren Şekeryapan, şöyle devam etti:
"Kaşıntıdan farklı olarak gözde aşırı sulanma ve kızarıklık olabiliyor. Bulaşıcı olduğu için de kişiyi bulunduğu ortamdan izole etmek gerekiyor. Bulaşıcı olması bunun en büyük özelliği. Tedavisi antibiyotikle yapılıyor. Hastalığın başkalarına geçmesini önlemek için hastaya ellerini sık sık yıkamasını ve ayrı havlu kullanmasını öneriyoruz."
Şekeryapan, gözde viral enfeksiyon da görülebildiğini, tedavisinin diğer göz nezlesi türlerinden farklı olduğunu vurguladı.
Havaların ısınmasıyla serinlemek için havuza girenlerin sayısının da artığını belirten Şekeryapan, "Böyle bir durumlarda gözde bulaşıcı konjektivitin olma ihtimali de artıyor. Bulaşıcı konjektivit bakteriyel ya da viral olabilir. Bu tür durumlarda gözde çapaklanma, sulanma ve kızarıklık meydana geliyor. Havuz suyunu dezenfekte etmek için kullanılan maddeler de gözde toksik konjektivite sebep olabilir. Bu gibi durumlarda gözü sudan koruyacak deniz gözlüğü kullanılması gerekiyor" diye konuştu.HÜRRİYET