Bahçeli konuşmasına engelliler haftasını kutlayarak başladı. Aktütün karakoluna baskın düzenleyen terör örgütünü lanetleyen Bahçeli, Alçak eylemlerini gereçekleştirmek için kuzey Irak'tan sızmaya çalışan teröristlere ağır darbeler indirmiştir.. Etkili başarılı harekat dolayısıyla güvenlik kuvvetlerini kalpten kutluyorum.
Brüksel elçileri şimdide kapatma davası ile ilgili baskı yapıyor. Bu garabet Venedik kriteri gibi süslü ambalajlarla dayatma çalışılıyor. Adalet mekanizmasına baskı yapan AB, laikliğe de el atmaya başlamıştır. Laikliğin zorla dayatıldığını savunmaya başlanmıştır. AB yetkilileri laiklik konusunda ahkam keserken bugün yaşanan taratışmaların laiklikle alakalı olmadığını anlamaya çalışmayarak afaki bir tartışmaya alet oldular. gerçeklere kulak tıkanıyor.
AB'nin etnik ayrıştırıcılığı savunmasına da hiç de şaşırtılmmalıdır. AB devletin temel dinamiklerini hedef alan beyanları AB'nin kapatılacağı konusundaki inanca fiilen kapıldığının kanıtıdır. AKP ve yandaşları dış müdahalellerle bir forma sokacağını düşünmektedir. Bu bir partinin düşeceği en büyük utançtır. Tarihte hiç bir parti dış baskılara sığınarak ülkesinin onurunu ve hassasiyetini terazinin diğer kefesine koymamıştır. Bu Türk milletini derinde üzmüştür. AB türkiye'ye at gözlüğü ile bakıyor ve ülkeyi AKP'den ibaret sanıyor. Milli değerlere dil uzatmayı bir hak zanneden Brüksel temsilcileri, Türkiye'yi bir müstemmleke olarak görmemeli ve bir hesap hatası yapmamalıdır.
AKP'NİN ÜÇ AYAĞI
AKP kapatma davasını üç ayaklı bir formülle atlatmaya çalışıyor. Biri AB'yi arakasına almak. İkincisi reformların arkasına sığınmak. Üçüncüsü milli eğemenlik laflarının arkasına sığınmaktır. Yargı reformu strateji taslağı görücüye çıkarılmıştır. Üniter devlet yapısının uygun bir ortam ve zemin yoklanacak bu zaman içinde görülecektir. AKP ülkenin hayati milli varlığını zedeleyecek adımlar atabilir. AB baskısı Kıbrıs'ta da kendini gösterecek. Örtülü adımlar yakından izlenmelidir. barzxani'ye a.çılım politikası da büyük önem taşımaktadır. AKP, 5 buçuk yılda Türkiye büyük bedeller ödetti. Ülke bir yangın yerine döndü. Büyük bir yıkım yaşanıyor. Dış politikada Türkiye'nin milli çıkaraları ateşe atılmıştır. Milli kaynaklar yandaşlarına peşkeş çekilmiştir. Bir gün bunu hesabı verilecektir. Zamanı ve zemini ne olursa olsun bu hesaplardan kaçılamayacaktır.
Allah'ın hesabı da var diyen Sayın Başbakan'ın hesabının ne olduğu bizi ilgilendirmemektedir. Ancak vurgun hesabı bu dünyada görülecektir.
TÜRKİYE'Yİ SICAK GÜNLER BEKLİYOR
Hükümet kendini kontrol etmede acz içinde. Gayri ahlaki yollardan çıkış aranıyor. Yargıya baskı planları yapılıyor. Savunma yerine cevap verme suçluluk psikolojinin göstergesidir. Bu psikolojinin dışa vurumudur. AKP yargıyı baskı altına almak için psikolojik harp başlattı. AB ilişkileri biter, ekonomi batar gibi tehdit ve yıldırmalarala baskı yapılıyor. Kaphatılmazsa memnuniyet duyarız. Ama AKP'nin kapatılması dünyanın sonu değil"
KAPATILMAZSA MEMNUN OLURUZ
Kapatılmama gibi karar çıkarsa MHP demokrasinin devamı açısından memnuniyet duyacaktır. Ancak hiç bir parti vazgeçilmez değildir. TBMM görevinin başındadır. Millet bu konuda müsterih olsun. Asıl sorgulanması gereken bu krizin tahribat derecesi ne olacağıdır. Bunun sorumluluğu Sayın Başabakan'ın omuzlarındadır. Sayın Başbakan yargıya saldırmaktan vazgeçmeli ve Türkiye'yi germeyi bırakmalıdır. Demokratik yollarla çözüm aranmalıdır.
İŞSİZLİK VE EKONOMİ
Artık hükümetin söyleyecek yalanı ve mazeretşi kalmadı. ekonomideki sapmalar atık ortadadır. Başarısızlık saklanamayacak boyutlardadır. iktidarda panik havası var. işsizlik artıyor. İstihdam politikasında hedef yakalanamamıştır. İstihdam artırılmalıdır. Sanal büyüme planları temelsiz olduğu için halk çaresiz bırakılmıştır.