SON dönemde aşırı yapılaşma ve doğa tahribatıyla gündeme gelen turizm merkezi Bodrum'da, Karyalılar'a ait dünyaca ünlü 3500 yıllık kaya mezarları ve odalarının üzerine yüzme havuzlu villa yapılıp satılması şaşkınlık yarattı. Villaları yapıp satan müteahhit İsa Şahinkaya, mezarların üzerinde sadece kendilerinin inşaat yapmadığını, herkesin yaptığını, arazinin tapulu malları olduğunu söyledi. Arkeologlar, tarihçiler ve çevreciler tarih talanına isyan etti. Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan, olayla ilgili soruşturma başlattıklarını söyledi.
Muğla'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Turgutreis Beldesi'nin Bahçelievler Mevkii'nde yer alan, Karya uygarlığına ait dünyaca ünlü 3500 yıllık dev kaya mezarları, mezar odaları ve tarihi eserlerin üzerine yüzme havuzlu villa yapılıp satılması ortalığı karıştırdı. Tarihçiler, arkeologlar ve çevreciler tarih talanına isyan ettirdi. Bodrum’da geçen cumartesi ‘Miken Uygarlığı ve Bodrum’daki İzleri’ isimli bir konferans veren Akdeniz Üniversitesi Tarih ve Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi arkeolog Prof. Dr. Fahri Işık, dün de tarih araştırmacısı Özay Kartal ile birlikte Bodrum ve yarımadasındaki Karya uygarlığına ait eserleri ve izleri inceleme gezisine çıktı. Turgutreis’te 2 yıl önce Bodrum Müzesi arkeologlarının tespitinden sonra, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescili yapılan Karya uygarlığına ait mezar ve mezar odalarının üzerine ve bitişiğine yüzme havuzlu villa yapılarak satıldığını öğrenen Prof. Dr. Işık, şoke oldu.
Mezar odalarının merdivenlerinin kırıcılarla tahrip edildiği, mezarların üzerine yüzme havuzu yapıldığı, kırılarak aralarından pis su boruları geçirildiği, ayrıca üzerine demir çakılarak telle çevrildiği ve duvar örüldüğünü aktaran Prof. Dr. Işık, tepki gösterdi. Turgutreis Belediyesi Fen İşleri ekipleri ise bugün sabah saatlerinde kaya mezarlarına kondurulan villalarda inceleme yaptı. Kaya mezarlarının etrafına yapılan, inşaat ruhsatı alınmış 6 villadan sadece birinin yüzme havuzunun kaçak olduğu tespit edildi, tutanak tutuldu. Villalara, kaya mezarlarının henüz tescilinin yapılmadığı 2002 yılında inşaat ruhsatı verildiği ortaya çıktı.
BU BİR KÜLTÜR CİNAYETİ
Bodrum ve yarımadasının Karya, Leleg ve Miken gibi üç önemli uygarlığın eserleri ile dünyanın en büyük açık hava arkeoloji parkı olduğunu belirten Prof. Dr. Işık, şöyle konuştu:
“Bodrum yarımadası dünyanın en zengin tarih ve uygarlığına sahip. Son yıllardaki aşırı yapılaşma birçok tarihi mekanda kültür cinayetine ve talanına neden oldu. Burada da aynı sorunla karşılaştık. Dünyanın en önemli uygarlıklarından biri olan Mikenler'e ait mezarlar ve odaları talan edilmiş, yetmemiş yüzme havuzlu villa haline getirilip satılmaya başlanmış. Bu kültür cinayetine bir an önce son verilmeli. Kültür hazinelerinin vatandaşların tapulu arsaları içerisinde olması onları tahrip edecekleri anlamına gelmez.”
UYARDIK VAZGEÇMEDİLER
Kaya mezarları ve odaların yörenin binlerce yıldan günümüze kadar gelen karakteristik özellikleri olduğunu, ancak son yıllarda inşaatçıların talanına uğradığını kaydeden 65 yaşındaki Hatice Erbil “Burada art arda villalar yapılmaya başlanınca mezarları iş makineleri ile kırdılar. Defalarca uyarmamıza rağmen inşaat yapmaktan vazgeçmediler. Araziler de sürekli el değiştirince muhatap alacak kimseyi bulamadık” dedi.
‘MEZARLAR BİZİM TAPULU MALIMIZ’
Karya mezarlarının bulunduğu bölgedeki villaları yapan müteahhit İsa Şahinkaya ise iddiaları reddetti. Villaları 140 bin pound’a satışa çıkardığını belirten İsa Şahinkaya, “Biz inşaatları kabasında aldık, bitirip satmaya başladık. Ayrıca bu mezarlar bizim tapulu arazimiz üzerinde. Şimdiye kadar birçok villa mezarların bulunduğu alana yapıldı, satıldı, kimse bir şey demedi. Mezarlar inşaat yapılırken biraz tahribata uğramış olabilir, ama bölgede inşaat için gerekli tüm izinleri aldık. Ayrıca mezarların üzerine sadece biz inşaat yapmıyoruz ki herkes yapıyor” diye konuştu.
SORUŞTURMA BAŞLATTI
Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan ise olayı duyduktan sonra Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız’ı arayıp bölgede arkeologların ve uzmanların araştırma yapması için talimat verdiğini bildirdi. Kaymakam Kalkan, “Bu binlerce yıllık tarihe yapılan ayıp ve saygısızlıktır. Tarihi mekanlarımızı ve ören yerlerimizi korumakta güçlük çekiyoruz, ancak tarihi asla sahipsiz bırakmayız. Bu nedenle olayla ilgili soruşturma başlattım. Uzmanların hazırlayacağı raporun sonucunda suçlular hakkında hem idari hem adli soruşturma başlatıp savcılığa suç duyurusunda bulunacağız ve bölgeyi koruma altına alacağız” dedi.
Sonuç ne mi olacak hiç bir şey olmayacak tıpkı denizi doldurup cezasını ödeyen ve plaket aldıktan sonra da bakanlık kararıyla yeniden denizi dolduran aç gözlü doymazla yapıldığı gibi olacak. Tarih yok olacak. Bir takım insanların cepleri dolacak. Siz kızdığınızla bir şey yapamazlığın verdiği sıkıntınızla kalacaksınız. İşte Adalet ve Kalkınmanın ön son örneği.