AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, reformlarda gereksiz gecikmelerin yaşanmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye enerjisini reformlara yönlendirmelidir" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Barroso, "Adaylığa giden kısa bir yol yoktur. Komisyonumuzun görevi uyum açısından aday ülkelerin kaydettikleri gelişmeleri takip etmektir. İfade özgürlüğü konusunda adım atılması gerekir. 301. madde değişikliğinin Meclis'e gelmesinden mutluluk duyduk. Türkiye'nin terörle mücadelesi konusunda yanındayız. PKK'nın terör örgütü listesinden çıkarılması sözkonusu değil" dedi.
Reformlarda gereksiz gecikmeler yaşanmasını gerektiğini belirten Barroso, "Türkiye enerjisini reformlara yönlendirmelidir. AB'nin 27 üye ülkesi var. Türkiye'nin üyeliği konusunda farklı sesler çıkabilir. Türkiye bunları duyduğunda şaşırmamalı. Tartışymalar bu sürecin sonuna kadar devam edecek" dedi.
Avrupa Komisyonu adına sizlere saygılarımı sunuyorum. Böylesine büyük bir ülkeye ve ortak geleceğimize dair saygılarımı sunmak istiyorum.
De Golle Türkiye için şunları söylemişti. : İşte burası Türkiye, bu kapıların muhafazı, buradan barış ta geçebilir savaş ta geçebilir. Boğazların muhafızı ve geleceğin muhafızıdır. Burası en güzelle birlikte savaşlar da geçebilir.
İmparatorluğun rolü sanat dünyasında da kendini göstermiştir. Kanuni Sultan Süleyman dönemin dahi bu Avrupa ortak kültürü içinde yerini almıştır.
2. Dünya savaşından sonra türkiye Avrupa'nın inşa edilmesinde yerini almıştır.
Nato'nun kurulmasında ve Avrupa Ortaklık anlaşmalarında Türkiye yer almıştır.
Avrupa Topluluğunun kurulduğu dönemden bu yana sürekli olarak derinleşerek devam etmektedir. 2005 ten itibaren çok başaralı bir şekilde devam etmektedir.
bizler beraberce daha güvenli bir dünyaya katkı sağlıyoruz. Bizler beraber Kosova Afganistan ve daha birçok yerde çalışma içindeyiz. Türkiyenin askerinin başarısını yakından izliyoruz.
Türkiye birçok konuda önemli adımlar attı. İdamın kaldırılması, yabancı dile getirilen kolaylıklar ve mülkiyet haklarına ilişkin adımlar atılmıştır.
Türkiye AB yolunda önemli adımlar atmıştır. ifade özgürlüğü demokrasi için temel haktır. Türkiye bir dizi güvenlik tehdidi ile karşı karşıyadır. Kültürel kimliklerimiz sorgulanmaktadır.
Türkiye'de laiklikle ilgili tartışmaların öneminin farkındayım. Her ülke kendisine ilişkin tartışmaları yaşamıştır. Başörtüsü konusunda da benzer durum söz konusudur. AB'nin böyle bir sorunu yoktur. Bu kişinin kendi kararı ve kendi insiyatifine bağlıdır.
Türkiye'nin AB konusunda yoluna devam ettiğini görmek istiyoruz. Görüyoruz ki şu an en büyük zorluk bu yakalanan ivmenin devam etme durumudur. Hükümetle bugün yaptığım görüşme benim bu kondaki güvenimi artırmıştır. Sizler TBMM olarak tarihi bir sorumluluğa sahipsiniz. Müzakerelerin hızını belirleyecek olan Türkiye'nin katedeceği mesafe olacaktır.
Türkiye ve AB teröre karşı yan yanadır. PKK Kontra gel Türkiye için AB için de odur. Bu konuda ortak çalışmalarla bu sorunu aşacağımıza inanıyorum. Bu konuda Hükümetin yeni çalışmaları olduğu bilgisini aldım. Bu alanda umut verici gelişmeler olacağı kanaatindeyim.
Kıbrıs konusunda ise Lefkoşe AB'deki tek kalan duvardır. Bu konunun da kapsamlı bir çözüme ulaşma konusunda BM'nin şemsiyesi altında bir çözüme tam destek vermektedir. Bütün vatandaşların haklarına riayet edilecek şekilde bir çözümün mutlaka geleceğine inanıyorum.
Avrupa Birliği'ne üyelik konusu uzun süren bir süreçle mümkün olmaktadır. İngiltere iki kez iptal edildikten sonra girebilmiştir. Portekiz, İspanya gibi ülkeler sıkıntılar çekmişlerdir. Türkiye'nin katılım sürecine ilişkin farklı ifadeler du3duğunuzda şaşırmayınız. Çünkü herbiri ayrı bir ülke ve her ülkenin kendi toplumu ve meclisi var. Ama esas olan şudur. Türkiye katılım müzakereleri süreci içindedir. 2005 yılı içinde Türkiye için oy birliği ile katılım müzakereleri başlatılmıştır. 15 yıl önceki Türkiye ile kıyasladığımızda Türkiye'nin çok önemli mesafeler aldığı muhakkaktır. Karşılıklı ihmallerden dolayı projenin karşısında ihmaller çıkmaktadır