Fransa’nın Lyon kentinde Ermeni diasporası ile Türkiye kökenli yurttaşların dikkatle izlediği Sırma Oran davası sonuçlandı. Kendisine “ayrımcılık yapıldığı” savıyla mahkemeye giden Sırma Oran, 1500 Euro para cezasına çarptırıldı.

Lyon ceza mahkemesinde görülen Sirma Oran'ın Villeurbanne şehri Belediye başkanı Jean Paul Bret'e karşı açmış olduğu "ayrımcılık" davası sona erdi.

Sırma Oran 2008'de yapılan Belediye başkanlığı seçimlerinde Belediye Meclisi'ne yeşillerin listesinden aday olmuş ve sadece Türk asıllı olduğu için "Ermeni soykırımını tanı" dayatması yapılmış ve baskılara dayanamayan Sırma Oran seçim listesinden kendi isteği ile ayrılmıştı Mahkeme heyetinin Belediye Başkanını haklı bulduğu karar "Fransız hukukunda politikada ayrımcılık suç sayılmamaktadır" esasına dayandırılarak Sirma Oran'ın açtığı davanın düşürülmesi ile sonuçlandı.

Türk gazetecilerinin duruşma salonunda bulunan Ermeniler tarafından "gizli servis ajanı" ve "Türk konsolosunun ajanları" olarak nitelendirildikleri duruşma oldukça gergin bir havada geçti ve kendini tutamayan Ermeni asıllı bir Fransız hakim tarafından duruşma salonu'ndan atıldı.

"Temyize gitmemiz muhtemel" diyerek açıklamada bulunan Sirma Oran'ın avukatı Charles Morel mahkemenin "haksız" bir sonuçla bittiğini, Sirma Oran'a yapılanların bir ayrımcılık olduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi .

Konu hakkında akil sayılan kisilerce yapılan açıklamalara göre Villeurbanne'da 2008 Belediye başkanlığı seçimlerinde yaşanan olaylar mahkemenin bu kararı ile yorumlanacak olursa bundan sonra Lyon'da Belediye meclislerine aday olacak Türk asıllılardan "Ermeni soykırımını" tanımaları istenebilecek.

Sırma Oran: Utanç verici bir karar

SIRMA Oran “Utanç verici bir karar. Bu karar yenir yutulur gibi değil. Mahkeme benim anlattıklarımı kesinlikle dinlemedi. Fransız olarak geldim ve Tük orijinli olduğum için bana soru soruldu. Bu ayrımcılıktır. Politikada ayrımcılık artık bitmeli. Her Fransız vatandaşının eşit Fransız olduğunu, bazılarının eksik ya da üstün olmadığını bütün dünyaya göstermek istiyorum. Ama hâkim sağır gibiydi, beni hiç dinlemedi. Ben de sesimi duyurabileceğim yere kadar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğim. Beni dinleyen birini bulana kadar devam edeceğim” dedi