|
CHP Gençlik Kolları 11. Olağan Kurultayı, Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda toplandı.
Kurultaya katılan Genel Başkan Deniz Baykal, CHP'li gençlerin, hiçbir zaman savunma amacıyla bile olsa teröre bulaşmadığını, ucuz hayallerin, boş projelerin peşinde koşmadığını, anlamsız ütopyaların peşinde sürüklenmediğini anlattı.
Hiçbir CHP'li gencin, geçmişinden dolayı utanmayacağını ifade eden Baykal, CHP'li gençlerin, onur duyacakları siyaset geçmişlerinin bulunduğunu kaydetti.
Baykal, birçok siyasi partinin kaybolup gittiğini, isimlerinin dahi hatırlanmadığını, bunlardan bazılarının iktidar olduğunu ancak hiçbirinin Türkiye'nin geleceğini CHP gibi belirlemediğini söyledi.
''MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN İKTİDARI...''
CHP'nin iktidarda olmasının, kırmızı plakalı arabalara binmek, bakan, başbakan olmak anlamına gelmediğini belirten Baykal, şöyle devam etti:
''Bizim için iktidar demek, laik, demokratik cumhuriyetin sarsılmadan devam edebilmesi demektir, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kılına, kimsenin, adı ve sıfatı ne olursa olsun, -ister bakan, ister başbakan-, kimsenin halel getirememesi demektir.
CHP'liler iktidar koltuklarında oturmuyor olabilirler ama iktidar koltuklarında oturanlar, CHP'nin idealleri doğrultusunda yürümek zorundalarsa, eğer CHP'nin ilkeleri, o ilkelere karşı çıkan insanlar tarafından bile sahiplenilmek ve sürdürülmek zorunda kalındıysa işte o gerçek iktidar, Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçek iktidarı devam ediyor demektir. İktidarda herkes oturabilir ama gerçek iktidarda Mustafa Kemal Atatürk'ün oturuyor olması önemlidir. Bizim görevimiz, iktidar da muhalefet de olsak, Mustafa Kemal Atatürk'ün iktidarını sürdürmektir.''
Atatürk'ün etkinliği ve yönlendiriciliğinden rahatsız olan ve bunu açıksa dile getiren çevrelerin bulunduğunu kaydeden Baykal, demokrasi adına Cumhuriyet'in tahrip edilmek istendiğini, ''Ilımlı İslam ile Türkiye daha da etkin olabilir'' denildiğini belirtti. Baykal, Mustafa Kemal'in çocuklarının varlığı ve CHP'li gençlerin inancıyla Türkiye'nin kazanımlarının bugün güvencede olduğunu dile getirdi.
İktidarın, her türlü yönlendirmeye açık olduğunu ortaya koyduğunu savunan Baykal, yeni arayışın, muhalefetin de iktidar gibi kontrol altına alınması olduğunu kaydetti. CHP'nin misyonunun, bu tertipleri aşmak olduğu ifade eden Baykal, bugün CHP'nin, ''Türkiye'nin hala düşürülememiş en önemli kalesi'' olduğunu ifade etti. Baykal, CHP düşmedikçe, Türkiye'nin de düşmeyeceğini söyledi.
''MAZLUMLARIN HAYIR DUASI''
Baykal, görevin, Atatürk tarafından tamamlanıp bitmediğini, kendilerine düşen görevin, Atatürk'ün yaptıklarını yaşatmak, sahiplenmek, hiçbir ırk, mezhep anlayışının Türkiye'yi bölmesine izin vermemek, yapay azınlık yaratma projelerine teslim olmamak, Cumhuriyet ve değerlerini 21. yüzyıl gerçekleriyle bütünleştirmek olduğunu anlattı.
Gençlerden, ülkelerine, geçmişlerine, topluma, Anayasa'nın özüne sahip çıkmalarını, Anayasa'yı bozmayı düşünenlere karşı direnmelerini isteyen Baykal, gençlere şöyle seslendi: ''Siyaseti, bireysel, kariyerist, geçim kapısı gibi görme anlayışına karşı çıkacağınıza inanıyorum. Siyaset, Anadolu'nun mazlum insanları adına iş yapmaktır. Onlar size, çek-senet imzalamazlar, araba vermezler, maddi olarak geleceğinizi güvence altına almazlar. Sadece günün birinde bir hayır duası ederler. Mazlumların, hayır duasını, trilyonlara tercih edeceksiniz. Siyaset, ahlak, ilke, bilinç,nereden gelip nereye gittiğini bilme işidir.''
''ÜÇ BEŞ TANE ÇAPULCU''
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı ve başkanlığa yeniden aday olan Ayhan Yalçınkaya da CHP Gençlik Kolları'nın, partinin öz gücü olduğunu, bu gücü ortaya çıkarmakla yükümlü olduklarını ifade etti. Yalçınkaya, üniversitenin yaşam alanında, üniversiteliyi örgütlemeleri gerektiğini belirtti. Belediye başkanlarından, yurt ve burs imkanı isteyen Yalçınkaya, ''Yurt, burs imkanı verirseniz görün, kendine ad takan, üç beş tane çapulcu bir daha üniversitelere girebiliyor mu?'' dedi.
|
|
|
|
|
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
|
Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|