Necati Doğru [email protected]
Boğaz’ın atlas rengi sularına bakan, büyükçe, çok süslü bir köşk. Bahçesi, sanki cennet bitkileri ile bezenmiş ve içinde havuzu da varmış. Sen, ben, biz oturacak değiliz.
Fazlalıkları bulunan...
Üstün özellikler taşıyan...
Seçkin insanlar oturacak.
Binlerce işçiyi iyi ücretlerle sigortalı çalıştıran fabrika sahipleri, banka sahipleri, holding sahipleri, devlete vergi veren, ülkeye döviz kazandıran, çevreyi kirletmeyen, hayır işleri yapan, yeni yatırımlar projelendirip yeni iş alanları açan iş adamları; Boğaz yalılarında yalılayacak, köşklerinde köşkleyecekler.
Erol Aksoy’un yalısı vardı.
Cem Uzan’ın da yalısı vardı.
Halis Ağa’nın Londra’da malikanesi vardı.
Duvara bindirdiler, bankaları ve şirketleri battı, TMSF onların bankalarına, fabrikalarına, gazete ve TV’lerine, barajlarına ve yalıları ile köşklerine de el koydu. Baba Uzan ile oğlu zaten yurt dışına tüydü, diğerleri de yalılardan, köşklerden apartman dairelerine taşındı.
Hak yerini buldu.
Kapitalizm bu!
Başarılıysan köşk senin. Yalı da hakkın. Duvara bindirirsen, köşkten atılırsın.
Çağlar da zor duruma düştü.
TMSF köşkü satıp, Cavit Çağlar’ın devlete ödemesi gereken 1 milyar 678 milyon dolar borcundan düşebilirdi.
İyi niyet gösterdi.
Köşke el koymadı.
Cavit Çağlar ile TMSF, 1 milyar 678 milyon dolar borç için “12 yıl sürecek” bir anlaşma yapmıştı. Cavit Çağlar, ilk yıl için 180 milyon dolar TMSF’ye ödeyecek, kalan miktarı da 12 yılda yani 2016 yılında sıfırlayacaktı.
Yapmadı.
Borcunu ödemedi.
Ya da ödeyemedi.
Cavit Çağlar’ın, imzanın atıldığı tarihten bu yana geçen 3.5 yıl içinde, ödediği sadece 144 milyon dolar oldu.
3.5 yıl, 42 ay eder.
Her ay sadece 3.4 milyon dolar ödemiş. Bu ödeme temposuyla giderse 1 milyar 678 milyon dolar borcu 494 ayda ödeyecek.
494 ay, 41 yıl eder.
Devlete olan borcunu 12 yılda bitirmesi gereken bir iş adamı, “borcunu ödeme temposunu 41 yıllık kamplumbağa hızına idirirse” İstanbul Boğazı’nın İstinye sırtlarında bahçe içinde, süslü, büyücek bir köşkte oturmaya hakkı olur mu?
Bir iyi niyet gösterebilirdi.
Kızına Bursa’da ve Kıbrıs’ta başlarından dolar serpilen “Ajda Pekkan’lı, İbrahim Tatlıses’li nişan ile düğün yapabilen” Cavit Çağlar, İstinye’deki köşkünü, İstanbul Balmumcu’daki Plaza Oteli’ni satar, götürüp TMSF’ye “iyi niyet göstergesi” olarak verebilirdi.
Vermedi.
Borcunu da ödeyemedi.
Köşkte oturmayı sürdürüyor.
Erol Aksoy’un, Uzanlar’ın ve diğerlerinin yalıları ile köşklerine el koyan TMSF, niçin Cavit Çağlar’ın köşküne el koymuyor?