CHP, seçim öncesi ve sonrasında genel başkan, parti yöneticileri, milletvekilleri, il başkanları, il örgütü ve partililerin çalışmalarıyla SHP’nin ardından 25 yıl sonra İstanbul’u geri aldı. Başarının mimarlarından Canan Kaftancıoğlu, 31 Mart'ta kazanılan zaferi ve süreci anlattı.
Cumhuriyet'ten Ali Açar'a konuşan Kaftancıoğlu'nun açıklamalarından bir kısım şöyle:,
Ekrem İmamoğlu’nun adaylığının belirlenmesi nasıl gerçekleşti? Ekrem Bey ne yaptı?
Biz il başkanlığını kazandığımızda örgüt olmamız gerektiğini kendi içimizdeki sıkıntıları çözerek ve bir şeyi “mış” gibi yaparak değil sonuç odaklı hareket etmemiz gerektiğine karar vererek uygulamaya başladık. CHP 96 yıllık bir parti. Bu 96 yıl boyunca özellikle muhalefette olunduğu zamanlarda hiçbir şey beklemeden gece gündüz emek veren ve ter akıtan parti örgütünün çalışmaları görünür hale getirildi. Bunun için mekanizmalar kurduk. 14 sosyal demokrat belediye yaptığı işleri ayrı ayrı anlatıyordu. Biz bunu bir havuzda toplayarak görünür kıldık. Aslında 24 Haziran’da İstanbul’da ortaya çıkan sonuç bunun haberini veriyordu. Ancak Türkiye’nin özellikle doğu ve güneydoğusunda yaşanan usulsüzlükleri maalesef biz siyasetçiler doğru yönetemediğimizden İstanbul sonuçları görünür olamadı. Daha sonra sandığa bir küskünlük oluştu. Bunu nasıl aşabileceğimiz noktasında çalışmalar yürüttük. Ekrem Bey’in adaylığına gelirsek, 39 ilçede bilimsel profil analizleri yaptık. İlçelerde yaşayan vatandaşların seçmen profili, ilçelerin sorunları, seçmen davranışları ve hangi siyasi mesaja hangi kanalla ulaşılabileceğine kadar analiz yapıldı. Bu çalışmalar sonucu İstanbul halkı bize kavgadan uzak, ayrıştırıcı dil kullanmayan, kutuplaşmaya vesile olmayacak, yerel yönetim deneyimi olan, bunu somutlaştırabilecek, yüksek eğitim görmüş, kimsenin etnik ve dinsel kimliği ile ilgili olmayan, herkese eşit bakabilen bir aday profili ortaya koydu. Biz de adaylık sürecinde örgütlerimizden gelen isimlerle yaptığımız eşleştirmelerde sonuca ulaşmaya çalıştık. Her biri birbirinden değerli adaylarımız arasında yaptığımız eşleştirme sonucunda Ekrem Bey’in isminde karar kılındı. Genel başkanımız da İstanbul halkının ve örgütünün sesine kulak verdi. Ekrem İmamoğlu da, 107 günlük kampanya boyunca tam da İstanbul halkının bize söylediği gibi sahici, samimi, aynen kendisi gibi olan performansı ile İstanbul halkının karşısına çıktı.
SHP’nin ardından 25 yıl sonra CHP tarafından kazanılan İstanbul. 17 gün verilmeyen mazbata. Bu süreci nasıl yorumlarsınız?
Seçim gecesi YSK başkanının açıklamasına kadar biz zaten önde olduğumuzu biliyorduk. YSK başkanı açıklamayı yapınca arkadaşlarıma asıl zorlu sürecin şimdi başladığını söyledim. Çünkü demokrasiyi sadece sandıkta kazanmak olarak gören bir anlayış sandıkta kaybettiği için kolay kolay bırakmayacaktı. Onlar ‘biz bu süreci nasıl kumpaslarla kendi lehimize çeviririz’ diye düşünürken, diğer taraftan biz de ıslak imzalı tutanaklar olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorlardı. Anadolu Ajansı’nın verileri kesmesine karşı, Ekrem Bey’in 12 ayrı açıklama yapması operasyonlarını engelledi. Aslında hazırlıksız yakalandılar. Bir algı yaratarak sandıkta bir şey yapılmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Ancak yalanları 17 gün sonra ortaya çıktı.