Yerel seçimler öncesi ve sonrasındaki 17 günde doruğa çıkan siyasi gerilimin ne zaman sonlanacağı, 82 milyonun gerçek ve olması gereken gündemine nasıl döneceği merak ediliyor, cılız sağduyu çağrıları arada kaybolup gidiyordu. Bir yandan ekonomik sıkıntılar, diğer yandan politik gerginlikler insanların uykularını kaçırıyor, sokakta, işte, evlerde “Yeter” çığlıkları yükseliyordu. Dün, bu çığlığa önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yanıt geldi. Kılıçdaroğlu, “Seçim ortamından kurtulmalıyız. Gerçek gündemimize dönmeliyiz. Biz bu krizden nasıl çıkarız? Siyasetin düşünmesi gereken temel konu bu olmalı” dedi. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu. Özellikle de konuşmasının ikinci yarısında milyonların duymayı çok özlediği sağduyu çağrıları vardı.
31 MART SEÇİMLERİ DEMOKRASİ ŞÖLENİ HAVASIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Konuşmasında 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'ne de değinerek, seçim maratonunun başarıyla tamamlandığını ve demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye'de, seçimin demokrasi şöleni havasıyla gerçekleştirildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bir takım tartışmalar, bir takım görüş farklılıkları olmuştur. Ama bu durum, demokrasimizin bir kez daha başarıyla işlediği gerçeğinin teslimine engel değildir” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE İÇİN TARİHİ BİR KAZANIM
Seçime katılma oranının yüzde 85 civarında olduğunu hatırlatarak, gerek katılım oranının yüksekliğinin, gerek seçim sonuçlarının Türkiye demokrasisinin kalitesini daha da artırdığına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasiye verilen bu güçlü desteğin; Türkiye'nin istikbali, millî iradenin perçinlenmesi adına tarihî bir kazanım olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim atmosferinde yükselen siyasi rekabet, toplumumuzun hem sosyolojisinde, hem ekonomisinde gerilimlere sebep olmaktadır. Hamdolsun milletimiz sandıkların kapanmasıyla beraber bu dönemi geride bırakmıştır” dedi.
TARTIŞMALAR ARTIK SONA ERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Seçim döneminde yaşanan tartışmalar artık sona ermiş, herkes günlük hayatına yönelmiş; evine, işine, gücüne yoğunlaşmıştır. Seçim kanunumuz çerçevesinde yapılan hak arama mücadeleleri, demokrasinin bir imkânıdır, aynı zamanda bir gereğidir. Dolayısıyla kimse hak arama mücadelesine girdi diye bu hak arama mücadelesini verenleri kalkıp da burada hakaretle eleştirme yoluna gidemez. Geçmişimizden bugüne her türlü siyasi parti bu tür yollara başvurmuştur, bu tür hak arama mücadelesini vermiştir. Son nokta konulana kadar da bunun takipçisi olmuşlardır.
EN ÖNEMLİ ŞEY MİLLETİN MENFAATİ
Siyaset, milletin maslahatını (önemli iş, mesele) kendi menfaatinin önüne koymayı gerektirir. Türkiye'nin bekası, vatandaşlarımızın birlik ve beraberliği her türlü politik hesabın üstündedir. Özellikle içinde bulunduğumuz hassas dönemde siyasetçilerin sorumluluk duygusuyla hareket etmesi önem arz ediyor. İnşallah böyle bir döneme girdiğimize inanıyorum.
SİYASET YELPAZESİNDEKİ HERKESLE TÜRKİYE ORTAK PAYDASINDA BULUŞMALIYIZ
Türkiye'nin önünde 4,5 yıllık kesintisiz bir icraat döneminin bulunduğuna işaret ederek, 82 milyon olarak bu dönemin en verimli şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim tartışmalarının geride bırakılarak, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere Türkiye'nin asıl gündemine odaklanılmasının şart olduğunu söyledi.
DÖNEM KUCAKLAŞMA DÖNEMİDİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dönem kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir. Önümüzdeki 4,5 yıllık süreçte gayemiz, milletimizin refahını artırmak, güvenlik ve özgürlük dengesini koruyarak devletimizin bekasına yönelik tehditleri bertaraf ederek, Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmaktır” sözlerine yer verdi.
ORTAY PAYDA TÜRKİYE OLMALI
Terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, ülkenin ihtiyacı olan yapısal reformları da hayata geçirmeye devam edeceklerini, savunma sanayii, ihracat ve turizmde yakaladıkları ivmeyi, diğer alanlarda da gerçekleştireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden siyaset yelpazesindeki herkesle Türkiye ortak paydasında buluşmanın mücadelesini verdiklerini belirtti.
HEP BERABER ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMALIYIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Nasıl İstiklal Harbimizi el birliği içinde zafere taşımışsak, nasıl PKK'lı hainlerin tepesine yurt içinde ve yurt dışında yumruk gibi inmişsek, nasıl 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçaklara meydanları dar etmişsek, bugün de aynı dayanışmayı sergilemeye ihtiyacımız bulunuyor. Gerek Suriye'nin kuzeyindeki terör bataklıklarının kurutulması, gerekse ekonomimizin tekrar büyüme trendine girmesi için toplumumuzun tüm kesimlerinin üzerine düşen görevler var. Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak, 82 milyon hep birlikte ‘Türkiye İttifakı' olarak hakaret etmeliyiz. Vatandaşlarına ve kardeşlerine güven veren bir Türkiye için, hep beraber elimizi taşın altına koymalıyız. Gençlerimizin, memurlarımızın, çiftçi, sanayici, esnaflarımızın sorunlarını çözmek ancak bu şekilde mümkün olacaktır.”