Kılıçdaroğlu, DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve beraberindeki heyeti, TBMM'de kabul etti.
Çerkezoğlu, sağlıktaki taşeronlaşmayı eleştirerek, yaklaşık 100 bin sağlık çalışanının, taşeron şirket aracılığıyla çalıştırıldığını söyledi.
Sağlık hizmetlerinin bir ekip işi ve süreklilik arz ettiğini dile getiren Çerkezoğlu, taşeronlaşmanın, 70 milyon kişinin sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
Çerkezoğlu, sağlıkta taşeronlaşma olamayacağını, insanın ihale edilemeyeceğini dile getirerek, taşeronlaşmanın ortadan kaldırılması için yasal düzenleme yapılmasını istedi. Çerkezoğlu, bu taleple topladıkları 5 bin imzayı da TBMM'ye bugün ilettiklerini söyledi.
-''TÜRBANLI EYLEM YAPARSA...''-
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu da devletin, taşeron işçiliği yaygınlaştırdığını ve kurumsallaştırdığını, devlette yaklaşık 1 milyon işçinin taşeron aracılığıyla çalıştırıldığını vurguladı.
Bu işçilerin, sendikalı olma ve hak talep etmelerinin, iktidarın tutumu karşısında etkili olamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Size ve işçi arkadaşlara önerim olacak: Eğer bu işçiler türbanlı eylem yaparsa, türban takarlarsa başta Başbakan olmak üzere, AKP yöneticilerinin 'acaba burada hangi sorun var' diye dikkatini çekecektir'' dedi.
-''YOLSUZLUKLARIN KURUMSALLAŞTIĞINI GÖRDÜ''-
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugün partisinin il başkanları toplantısında yaptığı konuşmayı da değerlendirdi.
Erdoğan'ın, ''1994'te İstanbul Belediye Başkanlığı yaptım. Belediye başkanlığımız döneminde halkımızın hangi katmanları bizden olumsuz bir yaklaşım gördü?'' dediğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Halkımız, Sayın Başbakan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, önce yolsuzlukların nasıl kurumsallaştığını gördü. Sayın Başbakana bağlı belediye şirketlerinin, iktidar olduktan sonra nasıl vergi affından yararlandıklarını gördü. Vergi kaçırmayan bir belediye şirketinin, vergi affından yararlanması mümkün mü? Demek ki vergi kaçırdınız. Eğer Sayın Başbakan, olumsuzlukların neler olduğunu görmek istiyorsa, o dönem mensubu olduğu Refah Partisi'nin mahkeme kararlarına bakması lazım''
-''TARİKAT VE CEMAATLERİN...''-
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın ''Bizim ilkelerimizde başı örtülü, başı açık diye bir ayrım yoktur olamaz'' açıklamasına da işaret ederek, Erdoğan'a, ''Devlet bürokrasisinde eşi türbanlı olmayan bir bürokratın yükselme şansı var mı? Böyle kaç bürokrat var?'' sorusunu yöneltti.
Başbakan Erdoğan'a ''Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıklarında şube müdürü ve üstü görevlerde çalışan bürokratları, eşleriyle yemeğe çağırsın'' önerisinde bulunan Kılıçdaroğlu, ''Bu yemekli toplantı eşleriyle olursa, Türkiye'de ayrımcılığın, bürokraside hangi boyutlara ulaştığını daha net göreceğiz. Belki Başbakan da orada daha net görecektir'' dedi.
Erdoğan'ın, ''AKP'nin her vatandaşın teminatı olduğunu'' söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Tarikatların ve cemaatlerin, kendileri için teminat olarak gördükleri kişi, vatandaşın teminatı olamaz'' diye konuştu.
-''BEYNİ TÜRBANLA ÖRTÜLÜ OLANLAR''-
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın ''sadaka toplumunu kucaklarında bulduğunu'' söyleyerek, itirafta bulunduğunu bildirerek, AKP'nin sadaka toplumunu kendi dönemlerinde büyüttüğünü, arka bahçeleri haline getirmek için devletin bütün olanaklarını kullandığını savundu.
Tuzla tersanelerinde ölen işçi sayısının 20'yi bulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ne yapıyor? İstanbul'daki patlamada kayıtdışı çalışan işçiler ne oldu? En büyük denetim ordusunu elinde bulunduran bu bakanlık, nereyi, nasıl denetliyor? Niçin kamuoyuna açıklamıyor? Açıklayamazlar, çünkü beyni türbanla örtülü olanlar hayatın gerçeğini bilemezler'' diye konuştu.
Haberi "CHP'hin tuhaf yemek daveti" diye veren arsa yamyamyarıyla , garibanın parasını yardım amaçlı toplayıp gemi alanlar neden yadırgadılar acaba?
Kendilerine tuhaf gelebilir çünkü Kılıçdaroğlu, doğruları söylemiş, bunun neresi tuhaf, haber çarpıtmada üstlerine olmayan garip guraba, fakir fukara paralarını yiyip köşe dönen arsa yamyamlarının işletlemeri de bir incelenmeli kaç kişiyi sigortasız, kaç kişiyi karın tokluğuna çalıştırdıkları ortaya çıkartılmalı.
Doğruculuk yaparken ilk başta kendisine bakmayıp sağa sola akıl veren ama aradan malı götürenler günü ve vakti saati geldiğinde sizlerde adaletin önünde hesap vermeye hazır olun.