Terör örgütüne yönelik yapılan operasyonlarını şiddetle kınamak, örgüt mensuplarını övmek, meşru saymak ve iyi göstermenin, konuşmanın yapıldığı yer ve zaman, konuşma bütünlüğü, konuşmacının konumu, hitap edilen kalabalığa verilen mesaj ve kalabalığın gösterdiği reaksiyonu göz önünde bulunduran mahkeme, bu konuşmanın kuşkuya yer vermeyecek şekilde terör örgütü propagandası olduğunu kanaat getirdi.
Mahkeme, bu sebeple sanığın suçu işleşi biçimi, sanığın güttüğü amaç ve saiki, sanıktaki kastın yoğunluğu, suç işleme kararlılığı, geçmişte kasıtlı suçtan sabıkalı oluşunu göz önünde bulundurarak 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırmasına karar verdi.
Van Cumhuriyet Başsavcısı Yahya Akçadırcı, mahkemenin aldığı kararın sanık tarafından temyiz edilerek Yargıtay incelemesine gönderileceğini söyledi.
DTP Eski Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, 28 Eylül 2007'de Yüksekova Eski Belediye başkanı Hatem İke'nin cenazesinde, "her zamankinden daha fazla inkarcı, imhacı zihniyet bu halkın üstüne geliyorla. Onbinlerce askerini, Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla dokuz tane gencin üstüne sürüyorlar. Şimdi buna kahramanlık mı diyecekler, buna zafer mi diyecekler, bundan utanç duymayacak mıyız. Her gün bu acılar yaşanırken biz halen barış istiyoruz. Ama maalesef AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı Fırat çıkıp, ya bu yasalara, bu düzene teslim olun ya da dağlara gidin diyor bize. Bunun tek anlamı var. Bize direnin diyorlar..." demişti.
Konuşmadan sonra hakkında Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne terör örgütü propagandası suçundan dava açılmıştı.
Mahkeme Başkanı Suat Bilgin, üye hakimler Bülent Kınay ve İbrahim Öneker tarafından yapılan yargılama sonucunda, konuşmanın, düşünce kanaat açıklamanın ötesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terör örgütüne yönelik operasyonlarını 'utanç verici' olarak nitelemek, terör örgütü mensuplarını devletin karşısında 'masum', 'Korunması gerekli' varlıklar olduğunu vurguladığı belirtilmişti.