EMİN ÇAPA/CNNTÜRK
Nur topu gibi bir krizimiz daha mı oluyor?
Herkesin kafasında aynı soru var. Çünkü sadece iç piyasa değil, dış piyasalar da karışık. Hatta öylesine karışık ki, Çin ve Japonya bir zirve yapılmasını istiyor, Sarkozy ve Merkel tatillerinin ortasında telefon görüşmesi yapıyor.
Türkiye’de ise tam bir dalgalanma var. Dolar kuru öylesine geniş bir aralıkta dalgalanıyor ki, hepimizin başı döndü.
Bir kere şunu açıkça görmekte yarar var, kurun bu kadar büyük dalgalanma yaşaması sadece vatandaşı değil, ekonomi yönetimi de rahatsız.
Hükümet rahatsız çünkü yıl sonunda ekonomideki tüm veriler dolara çevrildiğinde, Türkiye TL ile büyümüş ve gelişmiş bile olsa, dolar ile gerilemiş olacaktır. Bu da dışarıda yarattığımız olumlu imajı zedeler.
Merkez Bankası rahatsız, çünkü bu kadar büyük oynaklığın enflasyona yansımasından korkuyor. Ayrıca uyguladığı alışılmamış önlemler seti başarısız olursa itibarı sarsılacak.
Şirketler rahatsız çünkü kurdaki her yüzde 1’lik yükseliş, Türkiye’deki şirketlerin öz sermayelerinden 1 milyar dolar eksiltiyor. Ucuz dövizle büyük miktarda borçlanan şirketlerin kriz durumunda büyük sorunlar yaşaması olası.
Bu işi bilenler iflas etti
İşte bunları söyledikten sonra “dolar nereye?” sorusunu sorabiliriz.
Hemen baştan söyleyeyim, bu sorunun kesin yanıtı ne ben de ne de bir başkasında yok.
Eğer size ben biliyorum diyen varsa, bilin ki yalan söylüyor. Söylediği çıktıysa o da şans, çekirge bir zıplar iki zıplar bunu unutmayın.
Çünkü dünyada bu işi en iyi bilenler Lehman Brothers, M. Lynch gibi kuruluşlardı onlar da iflas etti. Onların ağababası konumundaki Bank of America ve Citibank da devlet yardımıyla iflastan kurtuldu. Yani öyle bilme durumu yok.
Tahminde bulunmak güçleşiyor
Şu anda içeride yaşadığımız dalgalanma hem iç, hem de dış etkenlerden kaynaklanıyor.
Bu da tahmin yapmayı iyice güçleştiriyor. Örneğin İtalya iflas edecek mi, yoksa bir şekilde yoluna devam edecek mi?
İşte şu anda dünyanın önündeki en büyük soru bu ve yanıtı “iflas etmesine kimse dayanamaz, ama kurtarmaya da kimsenin gücü yetmez”.
Siz bu cümleden bir şey anladınız mı? Ben de bir sonuç çıkaramıyorum ama ne yazık ki durum bu.
Merkez Bankası Başkanı'na soracağım
İçeride ise Merkez Bankası ile piyasalar arasında büyük bir bilek güreşi var. Büyük yatırımcılar Merkez Bankası’nı faiz artışına zorlamak isterken, o ters köşe yapıp üstüne bir de faiz indirdi.
Merkez Bankası ne gördü de, hangi veriyi değerlendirdi de ekonomide bir soğuma gördü? İşte şu anda içeride herkes bu soruya yanıt arıyor.
Ben sizin adınıza Salı günü bu soruyu CNN Türk özel yayınında Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya soracağım.
Merkez Bankası’nın gücü kuru orada tutmaya yeter mi?
Dolardaki dalgalanmanın bir süre daha devam edeceği kesin. Asıl soru şu, kur nereye oturacak?
Yani dalgalanmanın ardından kurun oturacağı bant neresi?
Yeniden 1.50’li seviyelere mi çekilecek, yoksa 1.60 üzerinde mi kalacak. Ya 1.70’e ne dersiniz.
Benim ekonomi yönetiminde yaptığım sondaj şu sonucu verdi, hükümet ve üst düzey ekonomi bürokrasisi dolar kurunun 1.65-1.70 arasında kalmasını ideal çözüm olarak görüyor.
Peki bu istemekle olur mu?
Merkez Bankası’nın gücü kuru orada tutmaya yeter mi?
Evet Merkez Bankası çok güçlü, elinde bir çok enstrüman var, ama gene de Hükümet destek vermezse, dünya bu kadar dalgalanırken Merkez piyasalar karşısında yetersiz kalabilir.
Yani gözümüz kulağımız Çarşamba günü hükümetin yapacağı ekonomi zirvesinde olacak.
Sonra!!? Sonrası alınan kararlara bağlı.
Yani!!? Yanisini ben de bilmiyorum. Şimdilik sizinle birlikte, “Dolaaarrr nereeyeeee, götüüür beni orayaaaa” diye mırıldanacağım.