Altılı Masa; YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapse mahkûm edilen ve bu cezanın kesinleşmesi durumunda siyasi yasaklı hale gelecek olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek için Saraçhane'de bir araya geldi. İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın ardından kürsüye Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu çıktı. Davutoğlu, MHP seçmenine seslenerek, "Millî birlik, istiklalimiz kendisi gibi düşünmeyenleri terörist ilan etmekle korunmaz. Millî hakimiyetin temsili millî iradedir. Kim ki milli iradeye el uzatırsa gerçek terörist odur, gerçek vatan düşmanı odur" dedi.
Uysal'ın ardından kürsüye çıkan Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Meselemiz sadece İmamoğlu'nun hak ettiği makamı korumak değildir; İstanbul seçmeninin iradesini korumak, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik değerlerini korumaktır. Hepimiz aynı gür sesle insan onuru diyoruz, demokratik hukuk devleti diyoruz.
Dün yargı bir kez daha siyasallaştı ama bizim meselemiz siyaset üstü bir meseledir. Altı genel başkan olarak buradayız hepimiz aynı gür sesle insan onuru diyoruz temel hak ve özgürlükler diyoruz.
"15 Temmuz akşamı hangi değerleri savunduysam yine aynı değerler için buradayım"
Demokratik hukuk devleti diyoruz. Bu meydan ve bu bina tarihi sahnelere şahit oldu. Dün akşam sayın İmamoğlu’nu ziyaret etmek için gece yarısına yakın İBB binasına girdiğimde hafızamda iki manzara canlandı. Tarih 21 Nisan 1998, 28 Şubat şartlarında Sayın Erdoğan’a benzer bir mahkumiyet kararı verilmişti. Ben de o zaman o binadaydım. Ve tarih 15 Temmuz 2016, bu binayı savunmak için nice yiğitler Saraçhane’de şehit oldular. Yüreğimde, boğazımda bir şeyler düğümlendi. 21 Nisan 1998’de büyükşehir belediye binasında hangi değeri savunduysam, 15 Temmuz akşamı televizyon ekranlarında hangi değerleri savunduysam yine aynı değerler için buradayım, burada olacağım.
Buradan güç sahiplerine sesleniyorum, sakın ha sahip olduğunuz mutlak güç sizi aldatmasın. Geçmişte nice mutlak güç sahipleri aldandılar. 12 Mart'ı, 12 Eylül’ü 28 Şubat'ı yapanlar zannettiler ki kurdukları vesayet düzeni sürer. Zannettiler ki, o mekanlar ilelebet kendilerine aittir. Partileri kapattılar, siyasetçileri yasakladılar, düşünce özgürlüğünü, basını yok ettiler. Ama onlar gitti. Onlar gitti ama demokrasimizin demokrasi aşkı kaldı ve kalacak. Bu güç sahiplerine şunu da hatırlatıyorum o avucunuzda tuttuğunuz gücü kaybetmemek için sıktığınız her anda kordan bir ateş gibi sizi yakar. Kordan bir ateş gibi yakacak olan güce değil milletin vicdanına dönünüz.
Dün aldığınız kararla bize mesajınız '2023 seçimlerine ipotek koyarız' diyorsanız, bizi korkutmak istiyorsanız; korkmuyoruz, korkmayacağız, tehditlerinize boyun eğmeyeceğiz! Herkesin hakkını, hukukunu koruyacağız. Sakın ha seçim sandığı üzerinden siyaseti dizayn etmeye kalkışmayın. Sakın ha bize tarafız mahkeme karar verdi demeyin, inanmayız! Rahip Brunson, Deniz Yücel, Kaşıkçı davasında şerefli Türk yargısını nasıl siyasetin içine dahil ettiğiniz biliyoruz. Bu kararı tanımayacağız.
Yargı mensupları; omuzlarınızda tarihi bir yük var. Alacağınız karar, Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek. Her birinizin kaygı taşıdığını biliyorum. Zor dönemlerin hakimleridir tarihe geçenler. Hiçbir siyasi talimata uymayın. Yargı mensuplarının tek aidiyeti adalettir!
Dün Türk yargısı için kara bir gündü. Umarım seçime giderken YSK dahil hiçbir yargı mensubu baskı altına alınmaz. Altılı Masa olarak arkanızda olacağız.
İktidara gönül verenlere sesleniyorum; sakın ha asla tahriklere kapılmayın. Milli iradeyi esir alanlara karşı sesinizi yükseltin. O geniş kitlelerin bu kararla yürekleri dağlandı biliyorum. 'Biz yeni vesayetler için emek vermedik' desinler Erdoğan'a ve Beştepe'ye.
Biz iktidarı kaybedersek, kazanımlarınızı kaybedeceksiniz diyorlar. Sizin kazanımlarınız yozlaşmış bir iktidarın teminatında olamaz! Sakın kulak asmayın! Türkiye Cumhuriyet demokrasi ile taçlandığında herkes aynı hak ve özgürlüklere sahip olacak.
MHP seçmenine de sesleniyorum; Millî birlik, istiklalimiz kendisi gibi düşünmeyenleri terörist ilan etmekle korunmaz. Atatürk'ün liderliğinde Sivas kongresinde alınan kararla korunur; 'Millî hakimiyetin temsili millî iradedir.' Kim ki milli iradeye el uzatırsa gerçek terörist odur, gerçek vatan düşmanı odur."