Çağdaş Gazeteciler Derneği, kısa çalışma ödeneğine başvuran medya organları ile ilgili önemli bilgilendirmeler yaptı.
Demirören Medya’ya bağlı Hürriyet ve Milliyet’in kısa çalışma ödeneği almasının eleştirildiği açıklamada, “Hürriyet ve Milliyet bu ödeneğe muhtaç hale getirildiyse bu büyük ayıptır, buna muhtaç değillerse de kısa çalışmaya başvurmaları tartışmalıdır” dendi.
İki gazetede patron ve yöneticilerin diğer gazetelerin aksine kısa çalışma ödeneği dışında tutularak garip bir uygulamaya gidilmesi eleştirilirken bu durumla da ilgili şu ifadeler kullanıldı: Bununla birlikte iki gazetede de yönetici ve yazarlar kısa çalışma kapsamına alınmamıştır. Her halükarda karşı olduğumuz kısa çalışma uygulamasını yazar ve yöneticiler de dahil ederek uygulayan diğer gazetelere karşın bu iki kurumun tutumu, çarpık anlayışın ve kast sisteminin belirtisidir. Patronu kampanyalara milyonlarca lira bağışlayarak iktidarın biraz daha gözüne girerken, yöneticileri de kendi maaşlarını garantiye alıp, tüm bedeli zaten son derece düşük ücretlerle çalışan basın emekçisine ödetmektedir. Sendikalı olduğu için işten attığı 45 meslektaşımıza 6 aydır tek kuruş tazminat ödemeyen gaspçı zihniyetten daha başka ne beklenir ki!
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin bu açıklamasını kişisel twitter hesabından paylaşan DW Türkçe Koordinatörü Bülent Mumay ise Demirören Medya Grubu’nu çok ağır şekilde eleştirdi.
Mumay paylaşımında, “Tüpçü'nün medyasında, -yazar ve yöneticiler hariç- herkes kısa çalışma ödeneğine bağlanmış... Hortumu Ziraat Bankası'na bağladıkları yetmemiş anlaşılan” ifadelerini kullandı.
İşte o paylaşım: