Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,5619
EURO
36,5873
IMKB
9.244,000
ALTIN
2.921,890
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Dilipak Yine Çok Kızdıracak!
Dilipak Yine Çok Kızdıracak!
 
'Siyaset, bürokrasi, iş, fikir dünyasındaki içimizdeki beyinsizlerden kurtulmamız gerekiyor'Dilipak: Bizim dostlar ganimet için vadilere yayıldı!
 
18.6.2015 - 16:51

7 Haziran seçimlerinde AKP’nin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesinin ardından hükümete yakın İslami kesimlere yönelik eleştirel yazılar kaleme alan Abdurrahman Dilipak, bugünkü (18 Haziran 2015) köşesinde “Dışımızla uğraşmaktan kendi içimize bakmaya fırsat bulamadık. ‘Amerika, İsrail, Vatikan, Mason locaları’ derken, nefsimize taht kurmuş oturan içimizdeki Şeytanı görmezden geldik”  dedi.

Abdurrahman Dilipak yazısında, “Biliyor musunuz, bizim dostlar ganimet için vadilere yayıldılar. Sizin ‘iyi çocuklar’ ise, ‘ganimet avcısı’ mı oldular yoksa. Eşlerinize, çocuklarımıza bakalım şöyle bir, sahi onlar ne yapıyorlar, neyle meşguller. Nereye gidiyoruz arkadaşlar.. Buraya kadar iyi geldik. Bundan sonra ya geri gideceğiz, ya da ileri. Burada duramazsınız.. İleri gitmek için, önce kendi içimize bakmamız gerek. Siyaset, bürokrasi, iş, fikir dünyasındaki içimizdeki beyinsizlerden kurtulmamız gerekiyor. İçimizdeki derin ve paralel nefsimizin esaretinden kurtulmamız gerek” görüşünü dile getirdi.

Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit gazetesinin bugünkü nüshasında, “İnni küntü minezzalimiyn” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

Başımıza gelen felaketler, ya kendi yanlışımızın bir sonucu, ya bir imtihan sonucu, ya da yine bu imtihanın bir parçası olarak, “içimizdeki beyinsizlerin işledikleri” yüzündedir. Önce kendimizi sorgulamamız gerek, bizim bir yanlışımız var mı diye. Biliyoruz, Allah, cahil, zalim, kafir ve fasıklara yardım etmez. Sadece mühlet verir..

Kendimizde bir eksiklik ya da yanlışlık varsa onu düzeltmemiz, tevbe etmemiz gerek. Yunus (as)’ın, kavmi ile ilgili olarak söylediği; “inni küntü minezzalimiyn / biz zalimlerden olduk” şeklindeki ikrarı unutmayalım. İnkar değil ikrar.. Yoksa kol kırılıp yen içinde kalınca olan oluyor..

Evet, batılın tasviri saf zihinleri idlal eder, bozar. Suçun aleniyeti, ahlaki zaaf içindeki zihinlerde yaygınlaştırıcı bir meşruiyet algısına sebeb olur. İstisnai durumlarda bu tür yanlışları konuşmamak gerek. Daha doğrusu daha dar çevrelerde konuşmak gerek. Ama bu hal yaygınlaşma istidadı gösteriyorsa alenen konuşulması gerekir. Allah kitabında, “içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım” dememizi istiyor. İçimizdeki beyinsizlerin hallerinin ikaz konusu edilmesinden kimse rahatsız olmamalı.

Daha önce Erbakan hayatta iken mal ve miras meselesini, Erbakan sonrası ile ilgili bazı muhtemel sorunlara çözüm bulunmasını yazdım kıyamet koptu. Demediklerini bırakmadılar. Sonra ne oldu. Paralel yapı hakkında 1991’den itibaren defalarca yazdım, söyledim. Ne oldu? O gün de kızdılar, fitne çıkardığımı, komplo ürettiğimi söyleyenler de oldu.. 17 Aralık’tan 6 ay önce olacakları yazdım. Çoğu kimse inanmadı, inanmak istemedi.

Şimdi yine bazı şeyler söylüyorum, yine birileri üzülüyor biliyorum. Ama bırakın ben yazıp söyleyeyim. Siz de bana katlanın. Herkes beni bilir. Sizin söyleminiz uygun olmayabilir.. Ben düşmanca söylemiyorum. Kuşkusuz ben de yanılabilirim, bazan üslub hatalarım da olabilir, zamanlama hatalarım da. Ama sabırlı olun, tahammül edin.. Birilerinin bunları; sizden birinin söylemesi gerek.. Ya da kızacaksanız da kızın. Hakkın hatırı, halkın hatırından üstündür. Söylediğim şeylerin birçoğunu birçok kişinin duymak istemediğini biliyorum. Ama benim söylediğim şeylerin birçoğu kapalı kapılar arkasında konuşulan şeyler.

Niye öyle hemen moraliniz bozuluyor ki. Bunlar tarihte ilk kez olmuyor.. Hz. Yusuf’u kuyuya kim attı. Hz. Osman’ı şehid etmeye gelenlerin başında kim vardı. Hz. Ali döneminde yaşananları hatırlayın. Hz. Nuh, Hz. Lut, Hz. Salih kıssaları bize hikaye olsun diye mi anlatılıyor.. Habil ile Kabil kavgasının aslı neydi.. İmtihan oluyoruz arkadaşlar. Galiba asıl sorun, yaratılış gayemizi ıskaladık. Dünya malına tamah ve meylettik.. Nefislerimize söz dinletemedik. Aksi oldu.

Dışımızla uğraşmaktan kendi içimize bakmaya fırsat bulamadık. “Amerika, İsrail, Vatikan, Mason locaları” derken, nefsimize taht kurmuş oturan içimizdeki Şeytanı görmezden geldik.. Oysa asıl gerçek şu: Karanlık aydınlığın yokluğudur.. Karanlık geldiği için aydınlık gitmedi. Biz içimizdeki, ruhumuzu aydınlatan nuru kaybettik. Şeytanın tutuşturduğu meşalenin peşinden gittik. O da bize yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vaad ederek bize ölümü unutturarak, ahireti unutturarak bizi aldattı. Gelin şimdi, ağzımızın tadını kaçıran ölümü daha sık analım. Ramazan geliyor, mal-servet, haz, güç ve iktidar tutkusunu Allah’a kurban edelim. Seküler bir batağa doğru çekiyorlar bizi.. Çocuklarımızı başka vadilere çağırıyorlar.. Çocuklarımıza, elimizin altındakilere hazı değil, çileyi öğütleyelim. Hesaba çekileceğimiz gün gelmeden kendi nefsimizi hesaba çekelim.. Hiç kimse la yus’el, eleştirilemez değil.

Öyle hemen paniğe gerek yok. Sabırlı olalım. Allah bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Allah, servet ve iktidarı, halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir.. O, bizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor. O, bize yeryüzünü mescid kılmak istiyor, O, bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istiyor. Ama biz bu misyonun dışına haz vadisine savruluyoruz.. Başımıza gelen felaketlerin asıl sebebi de bu.. Susmak, örtmek, geçiştirmek çözüm değil. Evet kişisel hataları örtelim, ama halkın önünde gerçekleşen ve alenileşen yanlışları ise, eğer o yanlış ikazla düzeltilmiyorsa, halkın önünde konuşmak, çözüm yönünde hareket etmek gerek.. Haksızlıklar karşısında susmak olmaz. Belamlaşan alimler, karunlaşan zenginler, zalimleşen bürokratlar ve siyasiler karşısında ve bunlara arka çıkan, destek veren, yanlarında durup seslerini çıkarmayanlara karşı da sesimizi yükseltmemiz gerek..

Bakın bunlara karşı çıkanların birçoğu, çok da dürüst olduklarından değil, bu yamyamların öteki sırtlanları aralarına almadıklarındandır. Bunların bazıları onları kıskandıkları için böyle davranmaktadır. Kurtlar sofrasında vefaya yer yok.. Bu efendiler ayakta dururken, etrafında dolaşan birileri onların ellerini öper, yorgunluk gösterip, oturduklarında etrafındakiler dağılır gider ve dünkü meddahları, kendilerini aklamak için, onu günah keçisine çevirirler, böylece kendilerini aklamaya çalışırlar, yeni efendilerine ise metihler düzerler.. Düştüklerinde ise vururlar.. Etrafları Brütüs’lerle doludur.

Bırakın ben söyleyeceğimi söyleyeyim.. Siz de bana sabretmeye çalışın.. Ben de bu şekilde kardeşlerime bu tür “sevimsiz yazılar”(!) yazma kahrını yüklenerek, kardeşlik borcumu ödeyeyim.. Aslında bu sevimsizlik, yazının kendinden değil, yazıya yansıyan sevimsizliklerden kaynaklanmaktadır. Aynadaki görüntünün değişmesi için önce gerçeğin değişmesi gerek. İnanın bu yazdıklarım, benden çok size lazım. Ben de susarsam, tarassut kulesinde kimse kalmayacak nerdeyse... Biliyor musunuz, bizim dostlar ganimet için vadilere yayıldılar. Sizin “iyi çocuklar” ise, “ganimet avcısı” mı oldular yoksa.. Eşlerinize, çocuklarımıza bakalım şöyle bir, sahi onlar ne yapıyorlar, neyle meşguller. Nereye gidiyoruz arkadaşlar.. Buraya kadar iyi geldik. Bundan sonra ya geri gideceğiz, ya da ileri. Burada duramazsınız.. İleri gitmek için, önce kendi içimize bakmamız gerek. Siyaset, bürokrasi, iş, fikir dünyasındaki içimizdeki beyinsizlerden kurtulmamız gerekiyor. İçimizdeki derin ve paralel nefsimizin esaretinden kurtulmamız gerek. Selâm ve dua ile.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Nasuhi Güngör'den Ağır Demirel İfadeleri

Genelkurmay'dan Aydın Doğan Açıklaması

Akşam'dan Ahmet Sever İddiası!
»  Canlı Yayında 'El Bombası' Tartışması!
»  Gazeteci Müşerref Seçkin Beraat Etti!
»  Abdülkadir Selvi'den Bomba HDP Kulisi
»  Gündem, Gazetecilerin Can Güvenliği
»  Ahmet Abakay Yeniden ÇGD Başkanı
»  Rozeti Taktı,Doğan Grubuna Çaktı
»  Olay Kitaba Olay Yorum: Kuyruk Acısı!
»  Soru Soran Gazetecilere Gözaltı!
»  Ahmet Sever'in Kitabına Bomba Benzetmesi
»  Sevilay Yükselir Suskunluğunu Bozdu
»  Dilipak'tan AKP'ye Şok Sözler!
»  Abdülkadir Selvi'den Bomba Yorum!
»  Davutoğlu Ethem Sancak'ın Nasıl Şok Etti
»  Sabah'tan Sevilay Yükselir Açıklaması!
»  RTÜK Üyesi Öztunç: ‘O Dönem Bitti!’
»   "Merak etmeyin 'Alo Fatih' durumu yok"
»  Sabah Yazarından Skandal CHP Yazısı
»  Habertürk'te Köşe Yazarına Şok!
»  Gazeteciler Kameralarını Bıraktı
»  Cüneyt Arcayürek'in Son Durumu Nasıl?
»  Uğur Dündar'ın Gönlündeki Koalisyon!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.