İddianameye göre olay şöyle gelişti:

Er Tarkan Okçu, Bergama 19’uncu Piyade Tugayı 1’inci Piyade Tabur Komutanlığı emrinde görev yaptığı sırada, birliği ile birlikte 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde arama-kurtarma çalışmaları için Yalova’ya gönderildi.

Yalova Çiftlikköy’de görevlendirilen er Okçu, Yalova Hava Meydan Komutanlığı bahçesine kurulan çadırkentte kalmaya başladı.

ENKAZDA PARA VE ZİYNET EŞYASI BULDU

Er Tarkan Okçu, enkaz kaldırma çalışması için bir sitenin enkazına götürüldü.  

Okçu, bu çalışmalar sırasında el çantası ve bazı ziynet eşyaları buldu. Çantanın içerisinde destelenmiş şekilde ABD doları bulunuyordu. Okçu, çantayı sitenin bulunduğu bir yere sakladı.

PARAYI ÜÇ İNCİR AĞACININ ORTASINA GÖMDÜ

Enkaz kaldırma çalışmasının sona ermesinin ardından Okçu, gece çantayı saklayacak yer aradı ancak askeri arazi dışına çıkamadı.

Bahçede bulduğu üç incir ağacının ortasına bir çukur kazan Okçu, çantayı naylon bir torbaya sarıp, buraya gömdü.

BERGAMA’YA GERİ DÖNDÜ

Arama kurtarma çalışmaları bir süre sonra bitti. Erlerin sıkı aramadan geçirilmesi nedeniyle Okçu, gömdüğü parayı çıkaramadan Bergama’daki birliğine geri gönderildi. Okçu, daha sonra terhis oldu.

4 YIL SONRA

Tarkan Okçu, kardeşi Cumali Okçu’ya paradan bahsetmişti. 2003 yılının Eylül ayında Cumali Okçu, kardeşini telefonla arayarak, bu parayı nereye gömdüğünü anlatmasını istedi. Okçu, kardeşine olayları anlattı.

İki kardeş, parayı gömülü olduğu yerden çıkarmak istiyordu. Ancak buranın askeri arazi olması nedeniyle, bölgeye bir türlü giremiyorlardı.

YARBAY İLE ANLAŞTILAR

Bunun üzerine Cumali Okçu, arkadaşı Osman Özdemir’e konuyu iletti. Osman Özdemir de emekli astsubay Mehmet Ali Çakmak’tan Yalova Meydan Komutanlığı’na kendilerini sokması için "adam ayarlamasını" istedi. Özdemir ve Çakmak, Yalova’ya gitti.

Binbaşı Recep Dok, Özdemir ve Çakmak’ı Yalova Meydan Harekat Komutanlığında görevli Yarbay Mümin Şen’le görüştürdü. Şen’e olay anlatılarak, yardımcı olması istendi. Şen, bu teklifi kabul etti.

Yarbay Şen, parayı çıkaracak, daha sonra aralarında paylaşacaklardı.

PARA BULUNDU 

2003 yılının ekim ayında Yalova Meydan Komutanı Albay Attila Kurar, her pazar olduğu gibi kızını İstanbul’daki yatılı okula götürmek üzere birlikten ayrıldı. Yerine Yarbay Mümin Şen bakacaktı. Şen, akşam saatlerinde Osman Özdemir ile buluştu. Mehmet Ali Çakmak ve Recep Dok, onları dışarıda bekledi.

ŞEN VE ÖZDEMİR PARAYI PAYLAŞTI

Mümin Şen, birlik nizamiyesindeki nöbetçi erlere kapıyı açtırarak, kulenin bulunduğu yere gitti. Özdemir ve Şen, 3 incir ağacını buldu. Daha sonra şiş ile toprak zemini delerek, 1,5 saat boyunca çantayı aradı. Çantayı bulan Şen, kürekle kazdığı gömüyü çıkardı.

Şen ve Özdemir, parayı kendi aralarında paylaştı. Ancak küreği burada bırakıp, çukuru düzeltmeden bölgeden uzaklaştı.

Dışarı çıkan Şen, diğer arkadaşları Çakmak ve Dok’a, parayı bulamadığını söyledi ve ayrıldılar.

YARBAY ŞEN: GAZ ÇIKARDIM

Birlik nizamiyesindeki nöbetçi erler, Şen’in davranışlarından şüphelenerek, olayı Albay Attila Kurar’a bildirdi. Kurar, o gece Yarbay Şen’i arayarak, bahçede ne aradığını sordu. Şen, "gaz çıkarmak" için bahçeye gittiğini söyledi. Çünkü Yalova’da AKSA firmasına ait ACN tankları deprem nedeniyle çatlamış etrafa akrilonitril gazı yayılmıştı.

MAL VARLIĞINDA ARTIŞ

Olayın ardından, Yarbay Şen’in malvarlığındaki artış dikkat çekti. Yalovalılar da bu artışa anlam veremedi. Şen, iki otomobili bulunmasına rağmen, olaydan sonra 38 bin YTL’ye Ford C-MX Diesel, 64 bin YTL’ye Volkswagen Passat Diesel, 26 bin YTL’ye  Ford Fiesta Diesel otomobiller aldı.

Şen, Yalova’dan eşi üzerine iki villa alırken, kayınbiraderinin üzerine kayıtlı bir araba galerisi açtı.

Gelişmeler üzerine, soruşturma açıldı.

MİKTAR SAPTANAMADI

Enkazlardan toplanıp saklanan gömünün miktarı tam olarak saptanamadı. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, enkazdan çıkarılan çantaya dikkat çekildi.

Çantanın içinde 300 bin ABD dolarının bulunduğu ifade edildi.

YARBAY ŞEN'E İHRAÇ İSTEMİ

Askeri Savcılık Mümin Şen hakkında "görevi kötüye kullanma" ve "hırsızlık" suçlarından 1 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis cezası istemi ile dava açtı.

Yarbay Şen’in Askeri Ceza Yasası uyarınca Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilmesi de istendi. Şen, 2004 yılının Şubat ayında tutuklandı. 2 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Şen hakkındaki dava halen Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde sürüyor.

ÖZDEMİR'E HIRSIZLIK SUÇLAMASI

Askeri Savcılık Osman Özdemir hakkında "görevi kötüye kullanmak suçuna iştirak" ve "hırsızlık" suçlarından cezalandırılmalarını talep etti.

DOK VE ÇAKMAK'A SUÇLAMA

Savcılık, Binbaşı Recep Dok, Mehmet Ali Çakmak’ın "Memuriyet görevini kötüye kullanmak suçuna iştirak" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Askeri Savcılık diğer sanıklar için ise görevsizlik kararı verdi. Terhis olan Tarkan Okçu ve diğer sanıkların yargılanmasına da Tarsus Adliyesi’nde başlandı.

İLGİNÇ İFADELER : GERÇEK GÖMÜ SANIYORDUM

Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ndeki dava halen sürüyor. Davada yapılan savunmalar da dikkat çekti.

Yarbay Mümin Şen, yargılamada, "İstihkam Kıta Komutanlığı’nın doğu kısmında tel örgüye yakın yerin çalılık kısmında eski dönemlerden kalma define olduğunu duymuştum. Civarda gerçek gömüler bulunduğu için bunun gerçek gömü olabileceğini düşündüm. O yüzden gittim" diye ifade verdi.

"PARANIN BİR BÖLÜMÜNÜ HAYIR İŞİNDE KULLANACAKTIK"

Binbaşı Osman Özdemir’in de ifadesi dikkat çekti. Özdemir,  parayı aldıklarını belirtirken, "Samimi olarak şunu söyleyeyim. Paranın bir kısmını hayır işleri için sarf edecektik" dedi.

ER PARALARI NASIL BULDUĞUNU ANLATTI

Terhis olan er Tarkan Okçu’nun ifadesi de Bahçeşir İç Güvenlik Takım Komutanlığı’nda alındı. Okçu, burada parayı nasıl bulduğunu anlattı.

CESET ÇIKARMA İŞLEMİ BİTMİŞTİ

Enkaz çalışması yapmak için bir siteye gönderildiklerini anlatan Okçu, burada 30-20 cm ebatlarında bir çanta bulduğunu anlattı.

Okçu, çantanın içinde 100’lük desteler halinde 100 dolarlardan oluşan paralar olduğunu belirtti. Saymadığını ama 300 bin dolar para bulunduğunu kaydeden Okçu, "O zamanlar enkaz altından ceset çıkarma işlemleri bitmişti. Enkazlardan çıkacak olan değerli eşyaların gaspını önlemek amacıyla görev yapıyorduk. Ben bu çantayı buldum. Aynı gün Yalova Hava Meydan Komutanlığı’ndaki yerimize götürdüm. Bu ağaçların arasında sakladım" dedi.

KANLI CÜZDAN

Okçu, "Enkaz kaldırma çalışmaları yaptığımız zaman zarfında altından yapılma saatli yüzük, bir çift altın küpe, ince altın bileklik, içinde madalyalar olan el çantası, 2 çift Adidas marka eşofman takımı vardı. Ebatları 10 cm eni 7 cm boyunda üzerinde kanlar bulunan siyah renkli bir adet erkek cüzdanı bulduk. İçinde kimlikle beraber bir miktar dolar ve Türk parası ve kredi kartları da vardı. Ama bunları bölük komutanlığına teslim ettim" diye olanları anlattı.  

Okçu, bu dönemde çok sıkı bir arama yapıldığını belirtirken, bu nedenle çantayı sakladığı yerden çıkaramadığını bildirdi.

AKSA DAVASI DA TALAN DAVASINI BEKLİYOR

Yalova’daki talan davası AKSA davasında da gündeme geldi. AKSA’ya karşı Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açan depremzedeler, AKSA’dan yayılan gaz nedeniyle evlerini bırakmak zorunda kaldıklarını ve bu sırada evlerinin talan edildiğini anlattı.

Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi’nde gerçekleştirilen temyiz duruşmasında, tazminat miktarı belirlenirken, açılan bu talan davasının da göz önüne alınmasını istendi.(HÜRRİYET)