Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bizim aka kara, karaya ak diyen siyasetle işimiz olmadı, olmayacak' dedi.
Erdoğan, Partisi'nin Kadıköy İlçe Teşkilatınca, Bostancı'daki The Green Park Otel'de düzenlenen iftar yemeğinin sonunda yaptığı konuşmada, ramazan ayında manevi duyguların, birliğin, dayanışmanın ve yardımlaşmanın, rahmet ve bereketin doruk noktasına ulaştığını belirterek, tüm İslam dünyasının bu rahmet ve bereket ortamından azami derecede istifade etmesi, tüm insanlığın huzur ve refaha kavuşması temennisinde bulundu.
İktidara geldikleri günden itibaren de bunu yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin bölgesiyle güven ve istikrara kavuşmasının her zaman öncelikleri olduğunu söyledi.
Erdoğan, istikrar ve güvenin yerleştiği bir ortamda huzur ve barışın, yardımlaşma, dayanışma, ileriye dönük ilerleme, kalkınma ve refahın da olacağını dile getirerek, son 6 yılda Türkiye'nin hem bölgesine hem de tüm dünyaya verdiği mesajın bu olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin tek partili bir iktidar altında istikrar ve güven içinde yoluna devam ettiğini ve bunun süreceğini vurgulayan Erdoğan, bunun göstergelerini herkesin gördüğünü dile getirdi.
6 yıl önce hayal bile edilemeyen seviyelerin bugün aşıldığını, artık daha büyük hedefler, seviyeler belirlendiğini kaydeden Erdoğan, Cumhuriyet tarihi boyunca ihracatın ulaşabildiği son noktanın 36 milyar dolar, bugün gelinen noktanın ise 130 milyar dolar olduğunu anlattı.
Bunların durup dururken veya yan gelip yatarak olmadığını, çalışarak yapıldığını ifade eden Erdoğan, kendilerinin, girişimcilerin, ihracatçıların, sanayicilerin dünyayı 'fellik fellik' dolaşarak bu neticeyi yakaladıklarını kaydetti.
Dünyada şu anda ilk 3 sıradaki müteahhitler arasında Çin'in 1, ABD'nin 2, Türkiye'nin ise 3 numara olduğunu ifade eden Erdoğan, önde gelen müteahhit firmalar arasında 28 Türk firması bulunduğuna dikkati çekti.
Gayri safi yurt içi hasılanın 230 milyar dolardan 2007 yılı sonu itibariyle 659 milyar dolara çıkarıldığına işaret eden Erdoğan, bu rakamın bu yıl çok daha iyi bir noktaya geleceğini ve kişi başına 10 bin dolar olan milli gelir hedefinin yakalanacağını belirtti.
Türkiye'nin itibarı ve saygınlığının arttığını, bölgesinde ve dünyada etkin, sözü geçen, sözü dinlenen bir ülke haline geldiğini söyleyen Erdoğan, buna paralel olarak da Türkiye'nin ekonomik gücünün arttığını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Bizim aka kara, karaya ak diyen siyasetle işimiz olmadı, olmayacak. Bizim çözüm üretmeyen, tersine sorun üreten siyaset anlayışıyla da işimiz olmadı, olmayacak. Bizim Türkiye'nin meselelerine değil, kendi meselelerine, kendi çıkarlarına odaklanan siyaset anlayışı ile de işimiz olmadı. Bizim kavgayla, dövüşle, çatışmayla asla işimiz olmadı, bundan sonra da olmayacak. Biz işimize bakacağız. Hizmet üretmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin meselelerine çözüm üretmeye devam edeceğiz. Biz Türkiye'yi büyütmeye, soframızdaki ekmeği büyütmeye devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi, endişesi olmasın. Bizi çatışma minderine, kavga minderine çekmek isteyenler oldu. Bugün de var, yarın da olur. Asla aldırmayacağız. Gülüp geçeceğiz, ama hadlerini de bildireceğiz. Öyle bir yanağa atsın bir tokat, öbürünü çevir, yok öyle bir şey. Bizim kültürümüzde de yok. Akif diyor ya; Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum.'
Gerçeği öğreteceklerini, bilmeyenlerin de bileceğini ifade eden Erdoğan, 'Gerçeği bilecekler ki bu ülkede bugüne kadar ülkenin imkanları nasıl söğüşlenmiş, kimler tarafından söğüşlenmiş, benim halkım, benim milletim, benim insanlarım bunları bilsin, öğrensin' diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, 'Sanılmasın ki iftiralar karşısında, çamur atmalar karşısında, yalanlar, haksız ithamlar karşısında sessiz kalacağız. Asla, asla. Gereken cevabı vereceğiz' dedi.
Partisi'nin Kadıköy teşkilatıyla tüm teşkilata bir ricası olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Sizi çatışmaya, kavgaya, polemiğe, sonu gelmez çatışmalara çekmek isteyenlere karşı lütfen azami derecede dikkatli olunuz. Moda'da bir yerlerden sipariş olan tipler gelebilir. Biz bunlara alışığız. Bunlar hayatı o şişenin içerisinde görenler. Biz hizmet ediyoruz ve bu ülkede hizmet verirken hedef saptırmayı yapanlara diyoruz ki (hedefi doğru tayin edin lütfen).'
Belediyenin orada şık ve güzel bir hizmet verdiğini, içine girilemez hale gelmiş olan bir yeri güzel bir restorasyondan sonra İstanbul'a, Kadıköy'e kazandırdığını ifade eden Erdoğan, 'Sen şimdi geliyorsun, bunu gölgelemeye çalışıyorsun. İnsaf, el insaf. Ondan sonra bununla ilgili kendine göre gösteriler yapıyorsun. Meydan boş, gösteri yapabilirsin. Bizim de bu gösterilere pek de aldırış edecek halimiz yok. Biz de işimize devam ediyoruz' diye konuştu.
Kadıköylülerin bunu unutmamasını isteyen Erdoğan, milletin meselelerini çözmek, farklı bir siyaseti ülkede hakim kılmak, sorun değil milletin derdine çareler üretmek için geldiklerini söyledi.
6 yıldır yaptıklarının bu olduğunu ve 6 yıldır ortaya konulan eserlere bakanların da bunu göreceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin neresine gidilirse gidilsin, hangi şehrine, hangi ilçesine gidilirse gidilsin, on yıllardır çözülemeyen sorunların artık çözüldüğünün görüleceğini anlattı.
-'BIRAK DA BİZ DE YOLUMUZA DEVAM EDELİM'-
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
'Kardeşim, vatandaşın bir kısmı içiyor mu? Buyursun içsin. Ama bir kısmı içmiyorsa, bırak da o da içmesin. Seni niye rahatsız ediyor? Mahalle baskısı deniliyor ya asıl mahalle baskısı bu ülkede, (ben içmiyorum kardeşim, sen buyur iç), bu anlayışı sürdürenlerde, bunlara yapılıyor bu mahalle baskısı, sıkıntı burada. Ben beyefendiye diyorum ki (Ya kardeşim sen iç. Bırak da ben içmeyeyim ya. Aynı masada oturalım sen iç, ben içmeyeyim). (Yok) diyor, (sen de bir kadeh tokuştur). Kafaya bak ya. Ben mecbur muyum sen tokuşturuyorsun diye tokuşturmaya? Köşesinden bana akıl veriyor. O aklını sen kendine sakla. Sen devam et o işe. Ama bırak da biz de yolumuza devam edelim. Bizim yapacak çok işimiz var. Kaybedecek vaktimiz yok.'
Türkiye'nin geliştiğini milletin gördüğünü belirten Erdoğan, sadece ihracatın değil, ekonomik göstergelerin hemen tamamının, eğitime, sağlığa, enerjiye, bayındırlığa, ulaşıma, adalete ve emniyete ilişkin tüm göstergelerin, tüm parametrelerin tarihin en iyi seviyelerine ulaştığını kaydetti.
Vazifelerinin, bunları muhafaza etmek ve daha da yükseğe taşımak olduğunu dile getiren Erdoğan, engel çıkaranlara, kuyu kazanlara, gereksiz tartışmalarla, sanal gerginliklerle Türkiye'ye vakit kaybettirenlere asla prim vermeyeceklerini ve yollarına devam edeceklerini vurguladı.
Bu yolda rehavet ve taviz vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, 'Bu yolda yorulmak, durmak yok. Yola devam' dedi.
Seçimlere 6 ay kaldığını, artık Kadıköy'ün, Kadıköy ve Ataşehir olarak 2 ilçe haline geldiğini hatırlatan Erdoğan, AKP olarak bu iki ilçe belediyesini de almaları gerektiğini, bu konuda Kadıköy teşkilatından bu başarıyı beklediğini söyledi.
Erdoğan, 'Mart 2009'da gülen Kadıköy, gülen Ataşehir, gülen İstanbul, gülen Türkiye olacak. Yeter ki inanalım, azimle çalışalım' dedi.
İftar yemeğine, AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve partililer katıldı.